ağaç dalları - Turco Inglés Diccionario
Historia

ağaç dalları



Significados de "ağaç dalları" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
ağaç dalları tree branches n.
ağaç dalları ramage n.

Significados de "ağaç dalları" con otros términos en diccionario inglés turco: 37 resultado(s)

Turco Inglés
General
suların sürüklediği ağaç dalları driftwood n.
ağaç dalları üzerine branda geçirilerek yapılan basit sığınak bender [uk] n.
ağaç dalları üzerine branda geçirilerek yapılan basit sığınak bender tent [uk] n.
dalgaların sürüklediği ağaç dalları driftwood n.
gölgelemek (ağaçlar/ağaç dalları) embower v.
dibi ağaç dalları ile dolu snagged adj.
Colloquial
ağaç dalları üzerine branda geçirilerek yapılan geçici sığınak bender n.
Construction
ağaç dalları gibi büyümüş kristal dendrite n.
Botanic
batı hindistan'da yetişen, yaprak ve dalları büyükbaş hayvan yemi olarak kullanılan, dut familyasına mensup küçük ağaç ramoon n.
kuzey amerika'ya özgü, yassı dalları ve küçük oval tohum zarfları olan uzun boylu herdem yeşil bir ağaç red cedar (thuja plicata) n.
kuzey amerika'ya özgü, yassı dalları ve küçük oval tohum zarfları olan uzun boylu herdem yeşil bir ağaç western red cedar n.
iğneli dalları, sarımsı kıvrık yaprakları ve odunsu küçük meyveleri olan avustralya'ya özgü bir ağaç native oak n.
abd'nin doğusunda yetişen dar kanca biçiminde yaprakları ve ayrık dalları olan yaprak döken bir ağaç turkey oak (quercus falcata) n.
abd'nin doğusunda yetişen dar kanca biçiminde yaprakları ve ayrık dalları olan yaprak döken bir ağaç swamp red oak n.
abd'nin doğusunda yetişen dar kanca biçiminde yaprakları ve ayrık dalları olan yaprak döken bir ağaç southern red oak n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç monkey puzzle (araucaria araucana) n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç monkey puzzle tree n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç chile pine n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç monkey tail tree n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç piñonero n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç pewen n.
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç chilean pine n.
esnek dalları olan ağaç witch n.
uzun ve esnek dalları olan ağaç withy n.
baharda çiçek açan, genellikle dikenli dalları, parlak yaprakları, beyaz veya pembe çiçekleri ve küçük kırmızı meyveleri olan crataegus cinsi çalı veya ağaç may thorn n.
baharda çiçek açan, genellikle dikenli dalları, parlak yaprakları, beyaz veya pembe çiçekleri ve küçük kırmızı meyveleri olan crataegus cinsi çalı veya ağaç may tree n.
şili'ye özgü birbirine karışık dalları, sert sivri uçlu yaprakları ve yenilebilir fındıkları olan herdem yeşil bir ağaç monkey puzzler n.
dikey dalları olan uzun bir ağaç alt türü populus nigra italica n.
üst dalları çürümüş ağaç doddard n.
yere yakın ağaç dalları skirt n.
küçük ağaç dalları sprawls [dialect] [uk] n.
esnek dalları olan ağaç anlamına gelen bir ön ek wych pref.
Forestry
ağaç kesme sonrasında ormanda bırakılan ağacın üst dalları lap n.
Archaeology
ilkel topluluklarda görülen, ölüyü ağaç dalları arasına veya içi boş ağaç gövdesine defnetme uygulaması tree burial n.
Environment
(yer işareti olarak kullanılan) dalları budanmış ağaç lobstick n.
dere yatağında olup dalları su yüzeyine vuran ağaç sawyer n.
Archaic
dışa uzanıp her yeri kaplayan yapraklı ağaç dalları shroud n.