aşırı (bir şey)

Significados de "aşırı (bir şey)" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Idioms
1	Idioms	aşırı (bir şey)	(as) (something) as dick's hatband [old-fashioned] expr.

Significados de "aşırı (bir şey)" con otros términos en diccionario inglés turco: 23 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	aşırı derecede yapılan bir şey	spree n.
2	General	bir şey ile aşırı ilgili olan	haunted adj.
Phrasals
3	Phrasals	birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek	heap something upon someone or something v.
4	Phrasals	birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek	heap something on someone or something v.
5	Phrasals	sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek	heap on v.
6	Phrasals	gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek	overdose with (something) v.
Colloquial
7	Colloquial	çok iyi/aşırı iyi (bir şey veya kişi)	a hell of a someone or something adv.
8	Colloquial	çok iyi/aşırı iyi (bir şey veya kişi)	a helluva someone or something adv.
Idioms
9	Idioms	birine bir şey yapması konusunda aşırı baskı yapmak	high-pressure someone into something v.
10	Idioms	(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek	cross a bridge before one comes to it v.
11	Idioms	(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek	cross that bridge before one comes to it v.
12	Idioms	(bir şey için) aşırı sevinçli olmak	be made up about (something) v.
13	Idioms	(bir şey için) aşırı sevinçli olmak	be made up (about/with something) [uk] v.
14	Idioms	(bir şey için) aşırı sevinçli olmak	be made up with (something) [uk] v.
15	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) aşırı çaba sarf etmek	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
16	Idioms	bir şey yapmak için aşırı çaba sarf etmek	bend over backwards to do something v.
17	Idioms	(bir şey olmadan önce) yersiz yere ve aşırı endişelenmek	cross a/that bridge before (one) comes to it v.
18	Idioms	(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak	high-pressure (one) into (doing something) v.
19	Idioms	(birine bir şey yapması konusunda) aşırı baskı yapmak	high-pressure into v.
20	Idioms	basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak	kill a fly with an elephant gun v.
21	Idioms	basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak	kill a fly with an elephant gun v.
22	Idioms	(bir şey yapması) için aşırı üstüne gidilmiş	hard-pressed to (do something) adj.
23	Idioms	(biri/bir şey) tarafından aşırı yüklenilmiş	put upon by (someone or something) adj.