Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | afrodizyak | aphrodisiac adj. |
General | afrodizyak | venereal adj. |
General | afrodizyak | venereous adj. |
Psychology | ||
Psychology | afrodizyak | aphrodisiac n. |
Archaic | ||
Archaic | afrodizyak | provocative n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | afrodizyak olarak kullanılan kurutulmuş kuduzböceği tozu | spanish fly n. |
General | afrodizyak olarak kullanılmak | be used as an aphrodisiac v. |
General | afrodizyak olarak kullanılan | used as an aphrodisiac adj. |
General | afrodizyak özelliğinde olma | salaciously adv. |
Pharmaceutics | ||
Pharmaceutics | kurutulmuş ispanyol sineğinden hazırlanan diüretik ve ürogenital afrodizyak | cantharides n. |
Pharmaceutics | yeni doğmuş taydan veya kısraktan elde edilip afrodizyak etkisi yarattığı düşünülen bir madde | hippomanes n. |
Pharmaceutics | afrodizyak özelliği olan | aphrodisiacal adj. |
Botanic | ||
Botanic | afrodizyak olarak da kullanılan aromatik yaprakları olan küçük bir çalı | turnera diffusa n. |
Botanic | afrodizyak olarak da kullanılan aromatik yaprakları olan küçük bir çalı | damiana n. |
Botanic | batı afrika'nın tropikal bölgelerine özgü, eskiden afrodizyak olarak kullanılan bir alkaloit salgılayan bir ağaç | yohimbe (corynanthe johimbe) n. |