antikor - Turco Inglés Diccionario

antikor

Significados de "antikor" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
General
antikor antibody n.
Each antibody targets a specific bacteria or virus.
Her antikor belirli bir bakteri veya virüsü hedef alır.

More Sentences
Medical
antikor immune body n.
antikor antibody n.
Food Engineering
antikor antibody n.
Biology
antikor anticorps n.
antikor immunoglobulin n.

Significados de "antikor" con otros términos en diccionario inglés turco: 108 resultado(s)

Turco Inglés
General
antikor üreten madde antigen n.
antikor izotipine ait isotypic adj.
antikor izotipiyle ilgili isotypic adj.
antikor izotipine ait isotypical adj.
antikor izotipiyle ilgili isotypical adj.
Medical
edinilmiş antikor acquired antibody n.
edinsel antikor acquired antibody n.
sonradan kazanılmış antikor acquired antibody n.
antikor üretilmesi için vücuda canlı virüs veya bakterilerin aşılanması active vaccination n.
antikor titreleri antibody titers n.
antifosfolipit antikor sendromu anti-phospholipid antibody syndrome n.
antikardiyolipin antikor pozitifliği anticardiolipin antibody positivity n.
antikor aracılı immünite antibody-mediated immunity n.
antikor bağımlı geliştirme antibody dependent enhancement (ADE) n.
antikor eksikliği antibody deficiency n.
antikor yapımı antibody formation n.
antikor-toksin bağlayıcılar antibody-toxin conjugates n.
antilenfosit antikor antilymphocyte antibody n.
antimitokondriyal antikor antimitochondrial antibody n.
antinötrofil sitoplazmik antikor antineutrophilic cytoplasmic antibody n.
antinötrofilik sitoplazmik antikor antineutrophil cytoplasmic antibody n.
antinükleer antikor antinuclear antibody n.
antitimosit antikor antithymocyte antibody n.
bir tür antikor klonunun çoğaldığı durum/hastalık monoclonal gammopathy n.
direkt floresan antikor direct fluorescent antibody n.
direkt floresan antikor boyama direct fluorescent antibody staining n.
direkt floresan antikor boyaması direct fluorescent antibody staining n.
flüoresan antikor tekniği fluorescent antibody technique n.
heterofil antikor testi monospot test n.
heterofil antikor testi heterofil antikor testi n.
heterofil antikor testi heterophile anticorps test n.
iki renkli monoklonal antikor two-colored monoclonal antibody n.
indirek floresan antikor indirect fluorescent antibody n.
indirekt floresan antikor indirect fluorescent antibody n.
insanlaştırılmış antikor humanized antibody n.
kızamık antikor titreleri measles antibody titers n.
monoklonal antikor monoclonal antibody n.
otoimmünite (kendi dokularındaki antijenlere karşı antikor oluşması) autoimmunity n.
otoimmün (kendi dokularındaki antijenlere karşı antikor oluşması) autoimmune n.
pozitif antikor titresi positive antibody titer n.
tiroid stimüle edici antikor thyroid stimulating antibody n.
tiroid antikor testi thyroid antibody test n.
tabaka antikor coating antibody n.
belirli bir proteini tespit etmek için enzime bağlı antikor veya antijeni kullanan hassas bir bağışıklık testi elisa n.
antikor üretimini stimüle etmek için enjekte edilen immünojen vaccinum n.
tek başına antikor yapımını uyarma niteliği taşımayan, ancak bir proteine bağlandığında bu özelliği göstererek kendisine karşı oluşan antikorla birleşebilen molekül hapten n.
heterofil antikor heterophil antibody n.
heterofil antikor testi heterophil test n.
heterofil antikor heterophile antibody n.
hibrit antikor hybrid antibody n.
kimerik bir monoklonal antikor rituximab n.
(antijen ve antikor) immünfloresan tahlil yöntemi immunoflorescence n.
antijen varlığında antikor üretiminin meydana gelmemesi immunological tolerance n.
antikor kompleksi ve spesifik antijeninin çökelmesi immunoprecipitation n.
özellikle frengi teşhisinde kullanılan, kanda belirli bir antikor veya antijenin olup olmadığını tespit eden serolojik bir test complement fixation test n.
özellikle frengi teşhisinde kullanılan, kanda belirli bir antikor veya antijenin olup olmadığını tespit eden serolojik bir test complement-fixation test n.
poliklonal antikor polyclonal n.
dört bağlanma noktası olan (antikor veya antijen) tetravalent adj.
antikor aracılı antibody-mediated adj.
tek bir tutunma yeri olan (antikor) univalent adj.
birbirine uymayan antijen ve antikor ile ilgili heterologous adj.
heterofil antikor ile ilgili heterophile adj.
antijen-antikor ilişkisiyle ilgili homologous adj.
aşırı miktarda antikor içeren (serum) hyperimmune adj.
bloke edici antikor özelliği taşıyan (antikor) hyperimmune adj.
tek bir bağlanma yeri bulunan (antikor veya antijen) monovalent adj.
birden fazla antikor türü içeren multivalent adj.
çok sayıda antijen bağlama alanı bulunan (antikor) multivalent adj.
çözünmeyen bir madde ile kimyasal olarak birleştirilmiş antikor ve antijenden oluşan (substrat) immunosorbent adj.
Psychology
antikor negatif antibody negative n.
antikor pozitif antibody positive n.
Physiology
alerjene karşı oluşturulan ve doku hücrelerine bağlanan antikor türü reagin n.
frengi hastalarının kanında oluşan, kan testlerinde tespit edilen antikor türü reagin n.
bakteriyel hücrelerle birleştiğinde hücrelerin parçalanmasına neden olarak onları yok eden bir antikor bacteriolysin n.
toksini etkisiz hale getiren antikor antitoxin n.
büyük miktarda antikor üretimi ile karakterize edilen antijenik uyarılmaya verilen (yanıt) anamnestic adj.
Pharmaceutics
kanser tedavisinde kullanılan bir tür monoklonal antikor cetuximab n.
crohn hastalığı ve eklem iltihabının tedavisinde kullanılan bir monoklonal antikor remicade® n.
crohn hastalığı ve eklem iltihabının tedavisinde kullanılan bir monoklonal antikor infliximab n.
bazı meme kanseri ve mide kanseri türlerini tedavi etmekte intravenöz verilen insanlaştırılmış monoklonal antikor trastuzumab n.
immünoglobüline özgü antikor içeren serum antiglobulin n.
meme kanseri tedavisinde tümör büyümesini hızlandıran proteini inhibe etmek için kullanılan bir monoklonal antikor herceptin® n.
şiddetli astımın tedavisinde deri altına uygulanan insanlaştırılmış monoklonal bir antikor omalizumab n.
Chemistry
anafilaksi ürettiği düşünülen bir antikor anaphylactin n.
anafilaksi ürettiği düşünülen bir antikor sensibilisin n.
Biology
belirli bir antijenden yoksun bireyin sistemine alloantijen sokulmasından sonra üretilen antikor alloantibody n.
asetilkolin alıcı antikor acetylcholine receptor antibody n.
tanıyıcı antikor revelation antibody n.
üremeyi durduran antikor ablastin n.
başka bir antikoru tanıyarak ona bağlanan antikor anti-antibody n.
antijenlere özgü antikor içeren insan veya hayvan serumu antiserums n.
monoklonal antikor monoclonal n.
rh faktörü tarafından üretilen antikor rh antibody (rhesus factor antibody) n.
antikor moleküllerinde bulunan epitoplar idiotope n.
kan serumunun antikor içeren bölümü immunoglobulin n.
türün tüm bireylerinde görülen fizikokimyasal ve antijenik özelliklerin belirlediği antikor kategorisi isotype n.
(antikor üreterek) antikorun antijen molekülünün yüzeyinde bağlandığı bölgeye yanıt verebilen competent adj.
(antikor yanıtı) çok sayıda antikor içeren polytypic adj.
Biochemistry
vücuda girince antikor üretimini tetikleyen maddeler antigens n.
kanser tedavisinde kullanılan bir antikor bevacizumab n.
bloke edici antikor blocking antibody n.
inkomplet antikor incomplete antibody n.
bloke edici antikor univalent antibody n.
antijen-antikor kompleksi yoluyla gerçekleşen kompleman aktivasyonu classical pathway n.
kan serumunda bulunup istilacı mikroorganizmalara ve diğer antijenlere tutunarak onları fagositlere karşı daha savunmasız hale getiren bir antikor opsonin n.
kan serumundaki antikorlarla birlikte bakteri, yabancı kan hücreleri ve diğer antijenleri yok eden termolabil maddelerinin antijen-antikor çiftlerine bağlanması complement fixation n.
(birey) antikor üretmek seroconvert v.
çoğu insanın alyuvarında bulunan ve antikor üretimine sebep olan bir madde rh (rhesus) abrev.