Turco | Inglés | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | askerlikte | during the military service expr. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | uyku (askerlikte) | blanket drill n. |
Colloquial | askerlikte belirli hizmet sürelerinden sonra verilen maaş zammı | fogey n. |
Colloquial | askerlikte belirli hizmet sürelerinden sonra verilen maaş zammı | fogie n. |
Colloquial | askerlikte belirli hizmet sürelerinden sonra verilen maaş zammı | fogy n. |
Idioms | ||
Idioms | askerlikte kadınların yükselmesinin önündeki soyut engel/bariyer | brass ceiling n. |
Military | ||
Military | askerlikte otuz yıllık görevini tamamlamayı planlayan gönüllü asker | thirty-year man n. |
Military | askerlikte karşılıklı saygıya dayalı disiplin | command climate n. |
Military | geri hizmet (askerlikte) | deployed-in garrison n. |
Military | askerlikte aşçılara yardım etme görevi | kitchen police n. |
Slang | ||
Slang | askerlikte beceriksiz görevdeş | gomer n. |