Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | balıkçılar | fishermen n. | ||
I am referring here specifically to the attitude of the Portuguese Government to the Andalusian fishermen. Burada özellikle Portekiz Hükümetinin Endülüslü balıkçılara karşı tutumuna atıfta bulunuyorum. More Sentences |
||||
Fishery | ||||
Fishery | balıkçılar | fishers n. | ||
Indeed, fishers may become pioneers in the area as happened in Scotland with the square mesh panel. Gerçekten de balıkçılar, İskoçya'da kare gözlü panelde olduğu gibi bu alanda öncü olabilirler. More Sentences |
||||
General | ||||
General | balıkçılar | fisherfolk n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Politics | ||
Politics | hisse paylı balıkçılar | share fishermen n. |
Marine | ||
Marine | newfoundland'li balıkçılar tarafından eskiden sıkça kullanılan dar kıçlı bir tekne | chebacco n. |
Marine | newfoundland'li balıkçılar tarafından eskiden sıkça kullanılan dar kıçlı bir tekne | pinkstern n. |
Marine | newfoundland'li balıkçılar tarafından eskiden sıkça kullanılan dar kıçlı bir tekne | chebec n. |
Marine | denizci ve balıkçılar tarafından kullanılan su geçirmez çizme | seaboot n. |
Fishery | ||
Fishery | (balıkçılar arasında) şayak sineği | cinnamon sedge n. |