be above - Turco Inglés Diccionario
Historia

be above

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "be above" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
be above v. daha yüksek bir düzeyde olmak
be above v. daha yüksek bir rütbede olmak
be above v. daha yüksek durumda olmak
be above v. daha yüksek bir konumda olmak
be above v. daha yüksek bir standarda sahip olmak
be above v. daha yüksek bir pozisyonda olmak
be above v. daha yüksek bir mevkide olmak

Significados de "be above" con otros términos en diccionario inglés turco: 138 resultado(s)

Inglés Turco
General
be above reproach v. eleştirilemez olmak
be a cut above v. bir gömlek üstün olmak
be above seasonal normals v. mevsim normallerinin üstünde seyretmek
be head and shoulders above v. -den çok üstün olmak
Phrases
as can be seen in the figure below/above expr. (aşağıdaki/yukarıdaki) şekilde görüldüğü gibi/görüleceği üzere
Proverb
caesar's wife must be above suspicion sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır
caesar's wife must be above suspicion. önde gelen birinin eşi güven vermelidir/kuşku yaratmamalıdır
Colloquial
be above one's head v. anlaması güç olmak
be above one's head v. anlaşılması zor olmak
be above one's head v. üstü kapalı olmak
Idioms
be not above (doing something) v. bir şeyi yapacak kadar alçalmak
be not above (doing something) v. bir şeyi yapacak seviyeye inmek
be not above (doing something) v. bir şeyi yapmaya tenezzül etmek
be not above (doing something) v. bir şeyi yapmayacak kadar ahlaklı/dürüst/iyi biri olmamak
be not above (doing something) v. bir şeyi yapmaktan utanmamak
be not above (doing something) v. bir şeyi yaptığı vaki olmak
not be above v. bir şeyi yapacak kadar alçalmak
not be above v. bir şeyi yapacak seviyeye inmek
not be above v. bir şeyi yapmaya tenezzül etmek
not be above v. bir şeyi yapmayacak kadar ahlaklı/dürüst/iyi biri olmamak
not be above v. bir şeyi yapmaktan utanmamak
not be above v. bir şeyi yaptığı vaki olmak
be above (one's) pay grade v. bir şeye mevkisi/rütbesi/yetkisi yetmemek
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birini) aşmak
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birinin) alanı dışında olmak
be above (one's) pay grade v. (bir konuyu) anlamamak
be above (one's) pay grade v. bir şeye bilgisi/uzmanlığı/ihtisası yetmemek
be above (one's) pay grade v. (konu, alan) (birini) aşmak
be above (one's) paycheck v. bir şeye mevkisi/rütbesi/yetkisi yetmemek
be above (one's) paycheck v. (bir konunun birini) aşmak
be above (one's) paycheck v. (bir konunun birinin) alanı dışında olmak
be above (one's) paycheck v. (bir konuyu) anlamamak
be above (one's) paycheck v. bir şeye bilgisi/uzmanlığı/ihtisası yetmemek
be above (one's) paycheck v. (konu, alan) (birini) aşmak
be above (someone's) head v. kafası basmamak
be above (someone's) head v. anlayamamak
be above (someone's) head v. idrak edememek
be above (someone's) head v. aklı ermemek
be above water v. kara geçmek
be above water v. ayakta tutmak
be above water v. batmamasını sağlamak
be above water v. nefes aldırmak
be above water v. refaha ermek
be above water v. refah düzeyi yükselmek
be above water v. geliri artmak
be head and shoulders above v. daha önemli olmak
be head and shoulders above v. daha büyük olmak
be above suspicion v. her türlü şüpheden uzak olmak
be head and shoulders above v. fersah fersah önde olmak
be above the law v. kanunun üzerinde olmak
be head and shoulders above v. kat kat önde olmak
be above the law v. kanunun üstünde olmak
be above suspicion v. şüphe edilemez olmak
be above one's bend v. (birisini) aşmak
be above one's bend v. (kapasitesini/gücü vb.) aşmak
be above one's huckleberry v. (yeteneklerini) aşmak
be above the law v. yasanın üzerinde olmak
be above one's bend v. (yeteneklerini) aşmak
be above one's huckleberry v. (birisini) aşmak
be above the law v. yasaların üzerinde olmak
be above one's huckleberry v. (kapasitesini/gücü vb.) aşmak
be above (oneself) v. burnu kafdağı'nda olmak
be above (oneself) v. burnu kafdağı'na çıkmak
be above (oneself) v. kendini bir şey sanmak
be above (oneself) v. kendini dev aynasında görmek
be above (oneself) v. burun şişirmek
be above (oneself) v. burun yapmak
be above (oneself) v. üstünlük taslamak
be above (oneself) v. kendini diğerlerinden üstün görmek
be above (oneself) v. burnu havada olmak
be above (oneself) v. burnu büyük olmak
be above (oneself) v. havalara girmek
be above (oneself) v. kibirlenmek
be above (oneself) v. büyüklenmek
be above yourself v. burnu kafdağı'nda olmak
be above yourself v. burnu kafdağı'na çıkmak
be above yourself v. kendini bir şey sanmak
be above yourself v. kendini dev aynasında görmek
be above yourself v. burun şişirmek
be above yourself v. burun yapmak
be above yourself v. üstünlük taslamak
be above yourself v. kendini diğerlerinden üstün görmek
be above yourself v. burnu havada olmak
be above yourself v. burnu büyük olmak
be above yourself v. havalara girmek
be above yourself v. kibirlenmek
be above yourself v. büyüklenmek
be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] v. (birini) aşmak
be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] v. yapabileceklerinin ötesinde olmak
be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] v. elinden geleden fazla olmak
be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] v. (birinin) yeteneklerini aşmak
be a huckleberry above (one's) persimmon [dated] v. (birinin) becerilerini aşmak
be a huckleberry above a persimmon v. bir tık daha iyi olmak
be a huckleberry above a persimmon v. bir gömlek daha üstün olmak
be a huckleberry above a persimmon v. benzerlerinden daha iyi olmak
be above suspicion v. hiç şüphe duyulmamak
be above suspicion v. şüphe/kuşku götürmemek
be above suspicion v. şüpheden/kuşkudan uzak olmak
be above suspicion v. çok güvenilir olmak
be above suspicion v. hiçbir zan altında bulunmamak
be above suspicion v. kuşkuya mahal bırakmamak
be above suspicion v. hiç şüphelenilmemek
be not above (doing something) v. (bir şey yaparken) sınır tanımamak
be not above (doing something) v. (bir şeyi) bokunu çıkarmak
be not above (doing something) v. (bir şey yapmaktan) sıkıntı duymamak
be not above (doing something) v. (bir şey yapmak bana, ona) uyar
not be above doing something v. bir şey yaparken sınır tanımamak
not be above doing something v. bir şeyi bokunu çıkarmak
not be above doing something v. bir şey yapmaktan sıkıntı duymamak
not be above doing something v. bir şey yapmak bana uyar
not be above v. kötü bir eyleme mani olabilmek
not be above v. adice bir hareketi durdurabilecek durumda olmak
not be above v. elinden bir şeyler gelebilir durumda olmak
be above board v. dürüstçe olmak
be above board v. hilesiz olmak
be above board v. yasal olmak
be above board v. kanunlara uygun olmak
be above par v. normalin/ortalamanın üstünde olmak
be above par v. her zamankinden daha iyi olmak
be above par v. paritenin üstünde olmak
be above suspicion v. hiç şüphe duyulmamak
be above suspicion v. şüphe/kuşku götürmemek
be above suspicion v. şüpheden/kuşkudan uzak olmak
be above suspicion v. şüphe/kuşku yaratmamak
be above suspicion v. kuşkuya mahal bırakmamak
be above suspicion v. çok güvenilir olmak
be above suspicion v. hiçbir zan altında bulunmamak
be above par v. beklenen düzeyde olmak
be above par v. kabul edilebilir düzeyde olmak
be above par v. yeterli düzeyde olmak
be above par v. her zamankinden daha iyi olmak
be above par v. her zamankinin üstünde olmak
be above yourself v. kendini bir şey sanmak
be above yourself v. kendini dev aynasında görmek
be above yourself v. haddini aşmak
be above yourself v. kendini üstün görmek
be above yourself v. kendini beğenmiş olmak
be head and shoulders above expr. daha iyi