bir gece - Turco Inglés Diccionario
Historia

bir gece



Significados de "bir gece" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Colloquial
bir gece one night adv.

Significados de "bir gece" con otros términos en diccionario inglés turco: 131 resultado(s)

Turco Inglés
General
eski bir inanışa göre cadıların, hayaletlerin, hortlakların ortalığa çıktığı gece (31 ekim) halloween n.
bataklıklarda gece görülen ve yakamoza benzeyen bir parıltı will-o-the-wisp n.
bir gece kalma overnight stay n.
tutku dolu bir gece a night of passion n.
tutkulu bir gece a night of passion n.
unutulmayacak bir gece a night to remember n.
hatırlanacak bir gece a night to remember n.
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışma elucubration [obsolete] n.
sadece üyelerini ve onların davetlilerini kabul eden, üyelerinde mekanın anahtarının bulunduğu bir gece kulübü key club n.
bir şarkıcı veya gece kulüpleri oluşumu tarafından düzenlenen müzik festivali saengerfest n.
şişeyle içki satın alan müşterilere hizmet veren bir gece kulübü bottle club n.
(gece avcılığı sırasında) kuşları korkutmak için kullanılan bir çan lowbell n.
bir gece kalma overnight n.
avustralya yerlilerinin gece danslarıyla kutladıkları bir bayram töreni corrobory n.
gece uyumadan önce bir şeyler atıştırılan zaman dilimi suppertime n.
hafta içi bir gece weeknight n.
felekten bir gece çalmak have a very enjoyable night v.
gece uyuyacak bir yer bulmak bed down some place v.
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak soak the beans the night before v.
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak soak the beans overnight v.
kodeste bir gece geçirmek spend a night in jail v.
bir gece kulübüne gitmek go to a nightclub v.
sessiz bir gece geçirmek have a quiet night in v.
tanıdık ve arkadaşları selamlamak amacıyla bir lokanta ya da gece kulubündeki masalar arasında dolaşmak table-hop v.
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışmak elucubrate [obsolete] v.
(bir diğerinden) daha fazla gece öyküsü anlatmak outnight v.
(kararın) bir gece üstüne yatmak sleep v.
bir gece için olan overnight adj.
bütün gece süren (bir olay) all-night adj.
bir gece süren overnight adj.
bir gece ve bir günü kapsayan noctidial adj.
hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir gece boyunca all the livelong night adv.
bir gece içinde overnight adv.
bir önceki gece the night before adv.
Phrases
iyi bir gece geçirmek have a good night v.
çok hoş/güzel (bir gün/bir gece/vakit) geçirdik It’s been expr.
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after expr.
Proverb
gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir one hour's sleep before midnight is worth two after
Colloquial
çok özel bir gece a very special night n.
gece yarısını bir geçe one minute past midnight n.
iyi bir gece uykusu a good night's sleep n.
(alkollü bir mekana gidildiğinde) dönüşte arabayı kullanacak olan dolayısıyla o gece içmeyen kişi a designated driver n.
gece bir yerde kalma overnighter n.
bütün gün/gece/hafta sonu bir şey yapmak make a day/night/weekend of it v.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
Idioms
binbir gece masallarında dilenciye boş tabaklarla ziyafet çeken prense yapılan bir gönderme barmecide feast n.
felekten bir gece çalmak go out on the town v.
felekten bir gece çalmak go out on a spree v.
kötü bir gece geçirmek have a bad night v.
bütün gece bir şey yapmak make a day/night/week of it v.
gece boyunca bir şey yapmak make a day/night/week of it v.
kararı bir gece düşünmek sleep on something v.
gece veya gündüz herhangi bir saatte at all hours of the day and night expr.
felekten bir gün/gece çalma (out) on the town expr.
Speaking
bütün bir ay gece gündüz day and night for a whole month expr.
bir gece daha kalmaz mıydınız? won't you stay one more night? expr.
bir gece önce the night before last expr.
bütün gece hasta bir arkadaşla ilgilenmek zorunda kaldım (bahane olarak söylenir) I was up all night with a sick friend expr.
bu gece bir planınız var mı? what are you up to this evening? expr.
bu gece bir şeyler yapmak ister misin? do you want to do something tonight? expr.
dün gece bir adamlaydı she was with a guy last night expr.
dün gece aynı bölgede bir cinayet daha işlendi there was another shooting in the area last night expr.
dün gece bir rüya gördüm I had a dream last night expr.
dün gece bir dava üstünde çalıştık we worked on a case last night expr.
haydi bu gece bir restorana gidelim let's go to a restaurant tonight expr.
önümüzde uzun bir gece var we have a long night ahead of us expr.
neden bir gece daha kalmıyorsun? why don't you stay one more night? expr.
tüm gece hasta bir arkadaşla ayaktaydım I was up all night with a sick friend expr.
Trade/Economic
gece kulüpleri veya restoranlar tarafından belirlenen, her bir müşterinin yiyecek ve içeceğe ödemesi gereken meblağ minimum n.
Tourism
bir gece veya kısa bir süreliğine kalmak isteyen misafire otelin uyguladığı tarife day rate n.
Computer
ne muhteşem bir gece oh, holy night expr.
Textile
bir tür bağcıksız gece ayakkabısı pumps n.
şifona benzeyen fakat kırışık bir dokusu olan, genellikle gece elbiselerinde ve aksesuarlarında kullanılan ipek muslin mousseline de soie n.
gece kıyafetlerinin üstüne giyilen büyük bir palto opera cloak n.
gece kıyafeti ve ayakkabılarda kullanılan sert dokulu bir saten türü slipper satin n.
Aeronautic
uçakla seyahat ederken zaman dilimlerinin geçilmesi halinde ortaya çıkan ve vücudun gece gündüz ritminin bozulmasına yol açan bir fiziksel rahatsızlık jetlag n.
Marine
bir dizi (beyaz ve kırmızı renkli) lambanın gemi direğine dikey yerleştirildiği yaygın bir gece sinyal sistemi ardois system n.
Pathology
çocuklarda görülen ve gece ortaya çıkan bir tür üst solunum yolu tıkanıklığı stridulous laryngitis n.
Chemistry
(güneşe veya benzer bir ışığa maruz kaldıktan sonra) gece parlayan fosforlu bir madde solar phosphori n.
Biochemistry
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin antiophthalmic factor n.
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin axerophthol n.
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin vitamin a n.
Zoology
avustralya'ya özgü, ağaçlarda yaşayan, fare büyüklüğünde, keseli bir gece hayvanı tait (tarsipes rostratus) n.
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece ortaya çıkan bir yaban faresi tree coney n.
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi tree cony n.
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi tree hyrax n.
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi tree dassie n.
bir tür atlantik gece deniz kuşu cahow n.
ormanda, tarlalarda ve bahçelerde yaşayan sarımsı kahverengi bir gece faresi european wood mouse (apodemus sylvaticus) n.
ormanda, tarlalarda ve bahçelerde yaşayan sarımsı kahverengi bir gece faresi wood mouse n.
kalın gri-kahverengi kürklü ve uzun kuyruklu bir gece indrisi woolly indris (avahi laniger) n.
Botanic
kümeler halinde, huni biçimli, gece kokan sarı-beyaz çiçeklere sahip, yaprak dökmeyen bir batı hindistan fundası night jasmine (cestrum nocturnum) n.
kümeler halinde, huni biçimli, gece kokan sarı-beyaz çiçeklere sahip, yaprak dökmeyen bir batı hindistan fundası night jessamine n.
gece açan beyaz çiçekleri ve kırmızı meyveleri olan, güneybatı abd’ye özgü bir çalılık kaktüsü night-blooming cereus (peniocereus greggii) n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki tabernaemontana divaricate n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki adam's apple n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki coffee rose n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki crape jasmine n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki crepe gardenia n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki crepe jasmine n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki east indian rosebay n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki nero's crown n.
hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki pinwheel flower n.
kuzey amerika ve meksika'da gece açan çiçekleri olan bir tür bitki abronia fragrans n.
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki belle de nuit (ipomoea alba) n.
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki ipomoea alba n.
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki moonflower (ipomoea alba) n.
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki moonflower (calonyction aculeatum) n.
gece açan hoş kokulu beyaz çiçekleri olan pantropik tırmanıcı bir bitki moonflower (ipomoea aculeatum) n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç maple-leaved bayur n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç mayeng n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç pterospermum acerifolium n.
hindistan'da yetişen, gece açan gösterişli beyaz çiçekleri ve döşemelik kızıl ahşabı bulunan, genellikle süs veya gölgelik olarak faydalanılan bir ağaç mayeng n.
hindistan'da yetişen, gece açan gösterişli beyaz çiçekleri ve döşemelik kızıl ahşabı bulunan, genellikle süs veya gölgelik olarak faydalanılan bir ağaç maple-leaved bayur n.
hindistan'da yetişen, gece açan gösterişli beyaz çiçekleri ve döşemelik kızıl ahşabı bulunan, genellikle süs veya gölgelik olarak faydalanılan bir ağaç pterospermum acerifolium n.
gece açan kokulu çiçekleri olan iki veya tek yıllık otların bulunduğu bir cins hesperis n.
gece açan kokulu çiçekleri olan iki veya tek yıllık otların bulunduğu bir cins genus hesperis n.
amerika'ya özgü gece açan çiçekleri olan bir bitki cinsi genus oenothera n.
Social Sciences
düğün gününden bir gece önce verilen yemek daveti rehearsal dinner n.
History
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç marchet n.
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç merchet n.
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç marcheta n.
Religious
sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı feast of dedication n.
sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı feast of the dedication n.
Military
silahlarda gece görüşü sağlayan bir aksesuar snooperscope n.
Music
bir eğlencede veya gece kulübünde kayıttan çalınacak olan müziği seçen kimse disk-jockey n.
Theatre
karanlık bir sahnede oynanan, çoğunlukla gece yaşanan olayları konu alan oyun nocturnal n.
ünlü bir lokasyonda gece sahnelenen ses ve ışık efektli hikaye anlatımı gösterisi son et lumière n.
Ornithology
güney abd ve güney amerika'ya özgü beyaz taçlı bir gece balıkçılı yellow-crowned night heron (nyctanassa violacea) n.
Modern Slang
(bir önceki gece çok içtikten sonra) ağzımda kötü bir tat var a cat shit in my mouth expr.