Historia

birbirinden bağımsız

Significados de "birbirinden bağımsız" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	birbirinden bağımsız	independent of each other adj.

Significados de "birbirinden bağımsız" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	birbirinden bağımsız birimlerden oluşmayan	unitless adj.
2	General	normalde birbirinden bağımsız veya farklı çıkarlara sahip tarafları birbirine bağlama	cross-cutting adj.
Trade/Economic
3	Trade/Economic	firmanın farklı ürün gruplarındaki müşterilerine birbirinden bağımsız bayiler aracılığıyla hizmet verdiği sistem	service-firm-sponsored retail franchising n.
4	Trade/Economic	iki taraf arasında birbirinden bağımsız yapılan ticari işlemler	arm's length transactions n.
Law
5	Law	aynı kişinin eylemlerinin birbirinden bağımsız suç teşkil etmesi halinde verilen mahkeme kararı	overlapping punishment n.
6	Law	aynı kişinin eylemlerinin birbirinden bağımsız suç teşkil etmesi halinde verilen mahkeme kararı	consecutive sentence n.
7	Law	aynı kişinin eylemlerinin birbirinden bağımsız suç teşkil etmesi halinde verilen mahkeme kararı	concurrent sentence n.
Media
8	Media	birbirinden bağımsız hikayeler anlatan ve mini diziden daha çok bölümü olan seri yayın	maxi-series n.
Technical
9	Technical	birbirinden bağımsız olarak erişilebilen birden fazla veri tabanı bulunan (bilgisayar diski veya kutucuk)	multivolume adj.
Computer
10	Computer	birbirinden bağımsız web servisi sağlayıcılarının uygulamalarını bir araya getirerek yeni bir uygulama oluşturma	mashup n.
Informatics
11	Informatics	bilgilerin birbirinden bağımsız şekilde saklanması ve çağrılabilmesini sağlayan elektronik ortam	random access n.
Telecom
12	Telecom	bağımsız ve birbirinden ayrı olup semboller arası paraziti önleyen (telsiz sinyalleri)	orthogonal n.
Medical
13	Medical	her bir akciğerin kapasitesinin birbirinden bağımsız şekilde ölçülmesi	bronchospirometry n.
Statistics
14	Statistics	birbirinden bağımsız ve aynı dağılıma sahip	independent and identically distributed n.
15	Statistics	eldeki verilerin görsel değerlendirmeye dayalı olarak alındığı durumlarda aynı durumu birbirinden bağımsız olarak aynı anda aynı ölçüm aracı ile ölçmeye çalışan sistem	kappa coefficient n.
Botanic
16	Botanic	dişilik organlarının birbirinden bağımsız olması	apocarpy n.
17	Botanic	birbirinden bağımsız dişilik organları olan	apocarpous adj.
Religious
18	Religious	isa'nın ilahi ve insani olmak üzere iki farklı varlığının birbirinden bağımsız olduğunu ve isa'nın tek kutsal bir kişiliği olduğunu iddia eden dini akım	nestorianism n.
19	Religious	iyi ve kötü olmak üzere birbirinden bağımsız iki kutsal varoluşun bulunduğu öğretisi	dualism n.
20	Religious	isa'nın ilahi ve insani olmak üzere iki farklı varlığının birbirinden bağımsız olduğuna inanan ve isa'nın tek kutsal bir kişiliği olduğunu kabul etmeyen	nestorian adj.
Military
21	Military	birbirinden bağımsız iki ateşleme sisteminden oluşup hem elektrikle hem de elektriksiz çalışabilen düzenek	dual-firing circuit n.
22	Military	birbirinden bağımsız birden fazla savaş başlığı taşıyabilen (füze)	multiwarhead adj.
Music
23	Music	birkaç kişinin birbirinden bağımsız bölümleri seslendirdiği vokal müzik	part music n.
Librarianship
24	Librarianship	tek ciltte derlenen birbirinden bağımsız çalışma veya yazılar	miscellanies n.
Anthropology
25	Anthropology	birbirinden bağımsız birden fazla atadan gelen insan nesli	polygeny n.