Historia

birine bakmak

Significados de "birine bakmak" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	birine bakmak	take someone in hand v.

Significados de "birine bakmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 309 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	birine öfke ile bakmak	look daggers at someone v.
2	General	bakmak (birine)	tend to v.
3	General	birine kızgın bir şekilde bakmak	give someone a black look v.
4	General	birine tepeden bakmak	lord over v.
5	General	birine yan bakmak	look at someone askance v.
6	General	birine gözlerini dikip bakmak	goggle at someone v.
Phrasals
7	Phrasals	(birine) ilgiyle ve yoğun bir şekilde bakmak	bore into (someone or something) v.
8	Phrasals	(birine) ilgiyle ve yoğun bir şekilde bakmak	bore into v.
9	Phrasals	birine kaşlarını çatarak bakmak	scowl at someone v.
10	Phrasals	birine gözünün ucuyla bakmak	sneak a peek at someone v.
11	Phrasals	birine iyi bakmak	provide for v.
12	Phrasals	birine gözünün ucuyla bakmak	steal a glance at someone v.
13	Phrasals	(hasta) birine bakmak	nurse someone along v.
14	Phrasals	(gözlerini dikip) birine bakmak	stare at someone v.
15	Phrasals	birine ya da bir şeye bir şey gözüyle bakmak	count someone among something v.
16	Phrasals	(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) gözüyle bakmak	treat (someone or something) as (someone or something else) v.
17	Phrasals	birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak	gape at someone or something v.
18	Phrasals	birine veya bir şeye hayretle bakmak	gape at someone or something v.
19	Phrasals	birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak	gape at someone or something v.
20	Phrasals	birine veya bir şeye hayretle bakmak	gawk at someone or something v.
21	Phrasals	birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak	gawk at someone or something v.
22	Phrasals	birine veya bir şeye bön bön bakmak	gawk at someone or something v.
23	Phrasals	birine veya bir şeye alık alık bakmak	gawk at someone or something v.
24	Phrasals	birine veya bir şeye şaşkın şaşkın bakmak	gawk at someone or something v.
25	Phrasals	aşağıdaki (birine veya bir şeye) bakmak	look down at (someone or something) v.
26	Phrasals	başını aşağı eğerek (birine veya bir şeye) bakmak	look down at (someone or something) v.
27	Phrasals	(birine) küçümseyerek bakmak	look down at (someone) v.
28	Phrasals	(birine) tepeden bakmak	look down at (someone) v.
29	Phrasals	birine baygın baygın bakmak	make something at someone v.
30	Phrasals	birine hayran/işveli bakışlarla bakmak	make something at someone v.
31	Phrasals	dönüp birine bakmak	glance back v.
32	Phrasals	kendine bakan birine dönüp hızlıca/bir anlığına bakmak	glance back v.
33	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	glom (someone or something) v.
34	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	glom (someone or something) v.
35	Phrasals	(birine/bir şeye) uzun uzun bakmak	glom (someone or something) v.
36	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şey gözüyle bakmak	take (someone or something) for v.
37	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peek in on (someone or something) v.
38	Phrasals	(birine/bir şeye) üstünkörü bakmak	peek in on (someone or something) v.
39	Phrasals	birine/bir şeye olumlu bakmak	incline toward someone or something v.
40	Phrasals	birine/bir şeye sıcak bakmak	incline toward someone or something v.
41	Phrasals	(birine/bir şeye biri/bir şey) için bakmak	keep (someone or something) for (someone or something) v.
42	Phrasals	biri için birine/bir şeye bakmak	keep someone or something for someone v.
43	Phrasals	birinin yerine birine/bir şeye bakmak	keep someone or something for someone v.
44	Phrasals	(birine) sapıkça bakmak/laf atmak	perve on (one) v.
45	Phrasals	(birine) rahatsız edici şekilde bakmak/laf atmak	perve on (one) v.
46	Phrasals	(birine) gözünü dikip bakmak	perve on (one) v.
47	Phrasals	birine kötü niyetle bakmak	perve on someone v.
48	Phrasals	birine pis pis bakmak	perve on someone v.
49	Phrasals	birine şehvetle bakmak	perve on someone v.
50	Phrasals	birine sapıkça bakmak	perve on someone v.
51	Phrasals	birine rahatsız edici şekilde bakmak	perve on someone v.
52	Phrasals	birine gözünü dikip bakmak	perve on someone v.
53	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	babysit with (someone or something) v.
54	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	peer out at (someone or something) v.
55	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	peer out at (someone or something) v.
56	Phrasals	(birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	peer out at (someone or something) v.
57	Phrasals	birine/bir şeye belli bir şeyle bakmak	regard someone or something with something v.
58	Phrasals	birine/bir şeye belli bir şekilde bakmak	regard someone or something with something v.
59	Phrasals	birine/bir şeye bir şeyle bakmak	regard someone or something with something v.
60	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	smirk at (someone or something) v.
61	Phrasals	yüzü (birine/bir şeye) bakmak	point toward (someone or something) v.
62	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) arasında olarak bakmak	count (someone or something) among (something) v.
63	Phrasals	birine/bir şeye bakmak	attend to someone or something v.
64	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	care for (someone or something) v.
65	Phrasals	birine/bir şeye dikkatlice bakmak	case someone/something out v.
66	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check in on (someone or something) v.
67	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check on (someone or something) v.
68	Phrasals	birine/bir şeye bir bakmak	check someone or something out v.
69	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check up on (someone or something) v.
70	Phrasals	(birine) gelip gelip bakmak	check up on (someone) v.
71	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) gözüyle bakmak	count (someone or something) as (something) v.
72	Phrasals	(birine/bir şeye) gözü gibi bakmak	dote on (someone or something) v.
73	Phrasals	(birine/bir şeye) gözü gibi bakmak	dote over (someone or something) v.
74	Phrasals	(bir giysinin birine) uyup uymayacağına bakmak	fit (one) for (something) v.
75	Phrasals	bir giysinin birine uyup uymayacağına bakmak	fit someone for something v.
76	Phrasals	(birine bir şekilde) bakmak	fix (someone or something) with (something) v.
77	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü kötü bakmak	frown at (someone or something) v.
78	Phrasals	(birine/bir şeye) hoşnutsuz bir şekilde bakmak	frown at (someone or something) v.
79	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak	frown at (someone or something) v.
80	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	frown at (someone or something) v.
81	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	gaze at (someone or something) v.
82	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	gaze on (someone or something) v.
83	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	glance at (someone or something) v.
84	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak	glance at (someone or something) v.
85	Phrasals	dönüp (birine/bir şeye) bakmak	glance back at (someone or something) v.
86	Phrasals	hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak	glance back at (someone or something) v.
87	Phrasals	aşağıdaki (birine/bir şeye) bakmak	glance down at (someone or something) v.
88	Phrasals	başını eğip (birine/bir şeye) bakmak	glance down at (someone or something) v.
89	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	glance over at (someone or something) v.
90	Phrasals	(birine/bir şeye) şöylesine bir bakmak	glance over at (someone or something) v.
91	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	glare at (someone or something) v.
92	Phrasals	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glare at (someone or something) v.
93	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glare at (someone or something) v.
94	Phrasals	(birine/bir şeye) düşmanca bakmak	glare at (someone or something) v.
95	Phrasals	(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak	glare at (someone or something) v.
96	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	glare down on (someone or something) v.
97	Phrasals	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glare down on (someone or something) v.
98	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glare down on (someone or something) v.
99	Phrasals	(birine/bir şeye) düşmanca bakmak	glare down on (someone or something) v.
100	Phrasals	(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak	glare down on (someone or something) v.
101	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	goggle at (someone or something) v.
102	Phrasals	(birine/bir şeye) olumlu/sıcak bakmak	lean toward (someone or something) v.
103	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü niyetle bakmak	leer at (someone or something) v.
104	Phrasals	(birine/bir şeye) pis pis bakmak	leer at (someone or something) v.
105	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü kötü bakmak	leer at (someone or something) v.
106	Phrasals	(birine/bir şeye) geçici bir süreliğine bakmak	look after (someone or something) v.
107	Phrasals	(birine/bir şeye) iyi bakmak	look after (someone or something) v.
108	Phrasals	(birine) iyi bakmak	look after (someone) v.
109	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	look at (someone or something) v.
110	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down upon (someone or something) v.
111	Phrasals	(birine/bir şeye) uğramak/bakmak	look in on (someone or something) v.
112	Phrasals	(birine/bir şeye) kapıdan bir bakmak	look in on (someone or something) v.
113	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) gözüyle bakmak	look on (someone or something) as (something) v.
114	Phrasals	kafasını kaldırıp (birine/bir şeye) bakmak	look up at (someone or something) v.
115	Phrasals	başını kaldırıp (birine/bir şeye) bakmak	look up at (someone or something) v.
116	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	look upon (someone or something) [old-fashioned] v.
117	Phrasals	(birine/bir şeye) saygıyla bakmak	look upon (someone or something) [old-fashioned] v.
118	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) olarak bakmak	look upon (someone or something) as (something) v.
119	Phrasals	(birine) bakmak	minister to (one) v.
120	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) boyunca bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
121	Phrasals	(birine/bir şeye) zor bir süreçten çıkana kadar bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
122	Phrasals	(birine/bir şeye bir hastalık) boyunca bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
123	Phrasals	hastayken/zor durumdayken (birine/bir şeye) bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
124	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	peek at (someone or something) v.
125	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peek at (someone or something) v.
126	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak	peek at (someone or something) v.
127	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	peep at (someone or something) v.
128	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peep at (someone or something) v.
129	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak	peep at (someone or something) v.
130	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	peer at (someone or something) v.
131	Phrasals	(birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	peer at (someone or something) v.
132	Phrasals	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	peer at (someone or something) v.
133	Phrasals	(yönü birine/bir şeye) doğru bakmak	point to (someone or something) v.
134	Phrasals	(birine/bir şeye biri/bir şey) gözüyle bakmak	reckon (someone or something) as (someone or something) v.
135	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) olarak bakmak	regard (someone or something) as (something) v.
136	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak	scowl at (someone or something) v.
137	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatarak bakmak	scowl at (someone or something) v.
138	Phrasals	(birine/bir şeye) sinirli sinirli/sert sert bakmak	scowl at (someone or something) v.
139	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	see after (someone or something) v.
140	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	see to (someone or something) v.
141	Phrasals	(birine olumsuz bir şey) olarak bakmak	set (one) down as (something) v.
142	Phrasals	(birine olumsuz bir şey) gözüyle bakmak	set (one) down as (something) v.
143	Phrasals	(birine) bakmak	sit with (one) v.
144	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	sneer at (someone or something) v.
145	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	sneeze at (someone or something) v.
146	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini kısarak bakmak	squint at (someone or something) v.
147	Phrasals	(birine/bir şeye) alık alık bakmak	stare at (someone or something) v.
148	Phrasals	(birine/bir şeye) bön bön bakmak	stare at (someone or something) v.
149	Phrasals	(birine/bir şeye) şaşkınlıkla/hayretle bakmak	stare at (someone or something) v.
150	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	stare at (someone or something) v.
151	Phrasals	(dışarıdaki birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	stare out at (someone or something) v.
152	Phrasals	(dışarıdaki birine/bir şeye) dik dik bakmak	stare out at (someone or something) v.
153	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	watch out for (someone or something) v.
Colloquial
154	Colloquial	çocuklara bakmak için birine yardımcı olmak	help someone out with the kids v.
155	Colloquial	(birine veya bir şeye) bakmak	do for (someone or something) [uk] v.
156	Colloquial	(birine/bir şeye) bakmak	do for (someone or something) [uk] v.
Idioms
157	Idioms	birine uzun uzun bakmak	give someone the big eye v.
158	Idioms	birine öfkeli bir şekilde bakmak	glare down on someone v.
159	Idioms	birine sert sert bakmak	glare down on someone v.
160	Idioms	birine baştan çıkarırcasına bakmak	roll one's eyes at v.
161	Idioms	birine boş boş bakmak	give someone a blank stare v.
162	Idioms	birine alıcı gözle bakmak	give someone the once-over v.
163	Idioms	birine alıcı gözle bakmak	give someone the eye v.
164	Idioms	birine ters ters bakmak	give someone a dirty look v.
165	Idioms	birine boş boş bakmak	give someone a blank look v.
166	Idioms	birine arzu ile bakmak	give someone the big eye v.
167	Idioms	hastalığı boyunca birine bakmak	see somebody through one's illness v.
168	Idioms	hoşlandığı birine bakmak	make sheep's eyes at somebody v.
169	Idioms	(yeniden sağlığına kavuşana kadar) birine bakmak	nurse someone back to health v.
170	Idioms	birine dik dik bakmak	fix somebody with a look/stare v.
171	Idioms	birine gözlerini dikip uzun süre bakmak	fix somebody with a look/stare v.
172	Idioms	(birine) derin derin bakmak	fix (one) with a look v.
173	Idioms	(birine) derin derin bakmak	fix (one) with a stare v.
174	Idioms	(birine) hızlıca bakmak	flash (one) a look v.
175	Idioms	(birine) iğrenerek bakmak	give (someone) the stink eye v.
176	Idioms	(birine) aşağılayarak/küçümseyerek bakmak	give (someone) the stink eye v.
177	Idioms	(birine) kibirle bakmak	give (someone) the stink eye v.
178	Idioms	(birine) kınayan gözlerle bakmak	give (someone) the stink eye v.
179	Idioms	(birine) ayıplayarak bakmak	give (someone) the stink eye v.
180	Idioms	(birine) kuşkuyla bakmak	give (someone) the stink eye v.
181	Idioms	(birine) şüpheyle bakmak	give (someone) the stink eye v.
182	Idioms	(birine) ters bakmak	give (someone) the stink eye v.
183	Idioms	(birine) kötü bakmak	give (someone) the stink eye v.
184	Idioms	(birine) kötü kötü bakmak	give (someone) the stink eye v.
185	Idioms	(birine) ters ters bakmak	give (someone) the stink eye v.
186	Idioms	birine direkt bakmak	meet someone's eyes v.
187	Idioms	birine direkt bakmak	meet someone's eye v.
188	Idioms	birine direkt bakmak	meet someone's gaze v.
189	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	take a poor view of (someone or something) [uk] v.
190	Idioms	birine pis pis bakmak	give somebody a dirty look v.
191	Idioms	(birine veya bir şeye) kısa süreliğine bakmak	steal a look (at someone or something) v.
192	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	give bad marks to (someone or something) v.
193	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	steal a glance (at somebody/something) v.
194	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	steal a look (at somebody/something) v.
195	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	hold (someone or something) in contempt v.
196	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look askance upon (someone or something) v.
197	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look askance upon (someone or something) v.
198	Idioms	(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
199	Idioms	(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
200	Idioms	(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
201	Idioms	(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
202	Idioms	(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
203	Idioms	(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
204	Idioms	(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
205	Idioms	(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
206	Idioms	birine/bir şeye sıcak bakmak	look kindly on somebody/something v.
207	Idioms	birine/bir şeye sıcak bakmak	look kindly upon somebody/something v.
208	Idioms	(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak	look kindly on (someone or something) v.
209	Idioms	(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak	look kindly on (someone or something) v.
210	Idioms	(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
211	Idioms	(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
212	Idioms	(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak	look kindly on (someone or something) v.
213	Idioms	(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
214	Idioms	(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
215	Idioms	(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak	look kindly on (someone or something) v.
216	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	cock an eye at (someone or something) v.
217	Idioms	(birine/bir şeye) iyice/dikkatlice bakmak	get a good look at (someone or something) v.
218	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	babysit (someone or something) v.
219	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	cock an eye at (someone or something) v.
220	Idioms	birine/bir şeye göz ucuyla bakmak	cut one's eyes at someone or something v.
221	Idioms	birine/bir şeye anlık olarak bakmak	cut one's eyes at someone or something v.
222	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	cut eyes at (someone or something) v.
223	Idioms	(birine/bir şeye) anlık olarak bakmak	cut eyes at (someone or something) v.
224	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	dart a glance at (someone or something) v.
225	Idioms	(birine/bir şeye) bir an için hızla bakmak	dart a glance at (someone or something) v.
226	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek zorunda olan	be duty bound to (someone or something) v.
227	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan	be duty bound to (someone or something) v.
228	Idioms	birine gözünü dikip bakmak	fix somebody with a look v.
229	Idioms	birine gözünü dikip bakmak	fix somebody with a stare v.
230	Idioms	birine gözünü dikip bakmak	fix somebody with a gaze v.
231	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	get a load of (someone or something) v.
232	Idioms	bir şeye/birine bakmak	get a load of something or someone v.
233	Idioms	bir şeye/birine bakmak	get a load of something/someone v.
234	Idioms	(birine) ters ters bakmak	give (one) a dirty look v.
235	Idioms	(birine) sinirli sinirli bakmak	give (one) the evil eye v.
236	Idioms	(birine) ters ters bakmak	give (one) the evil eye v.
237	Idioms	(birine) ters ters/kötü kötü bakmak	give (one) the hairy eyeball v.
238	Idioms	(birine) alıcı gözle bakmak	give (one) the once-over v.
239	Idioms	birine ters ters/kötü kötü bakmak	give somebody the hairy eyeball [us] v.
240	Idioms	birine aşağılayarak bakmak	give somebody the hairy eyeball [us] v.
241	Idioms	birine pis pis bakmak	give somebody a dirty look v.
242	Idioms	birine ters ters bakmak	give somebody a dirty look v.
243	Idioms	birine kötü kötü bakmak	give somebody a dirty look v.
244	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give somebody/something the once-over v.
245	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give somebody/something a once-over v.
246	Idioms	birine sinirli sinirli bakmak	give someone the evil eye v.
247	Idioms	birine ters ters bakmak	give someone the evil eye v.
248	Idioms	birine ters ters/kötü kötü bakmak	give someone the hairy eyeball [us] v.
249	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give someone/something the once-over v.
250	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give someone/something a once-over v.
251	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glower at (someone or something) v.
252	Idioms	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glower at (someone or something) v.
253	Idioms	(birine/bir şeye) yiyecekmiş gibi bakmak	glower at (someone or something) v.
254	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
255	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
256	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	have a beady eye on (someone or something) v.
257	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	have a beady eye on (someone or something) v.
258	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	have a gander (at someone or something) v.
259	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	have a look (at someone or something) v.
260	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	have a shufti (at somebody/something) [uk] v.
261	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	take a shufti (at somebody/something) [uk] v.
262	Idioms	bir gözüyle (birine/bir şeye) bakmak/göz kulak olmak	keep one eye on (someone or something) v.
263	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look askance at (someone or something) v.
264	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look askance at (someone or something) v.
265	Idioms	(birine/bir şeye) yan bakmak	look askance at (someone or something) v.
266	Idioms	(birine) yan gözle bakmak	look at (one) cross-eyed v.
267	Idioms	(birine) tepeden bakmak	look at (one) cross-eyed v.
268	Idioms	(birine) öfke ile bakmak	look daggers at (one) v.
269	Idioms	(birine) kötü kötü bakmak	look daggers at (one) v.
270	Idioms	(birine) ters ters bakmak	look daggers at (one) v.
271	Idioms	(birine) sinirli sinirli bakmak	look daggers at (one) v.
272	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down (one's) nose at (someone or something) v.
273	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down on (someone or something) v.
274	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down your nose (at somebody/something) [uk] v.
275	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look sideways at (someone or something) v.
276	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look sideways at (someone or something) v.
277	Idioms	(birine/bir şeye) yan bakmak	look sideways at (someone or something) v.
278	Idioms	(birine) hoşlanır gibi bakmak	make sheep's eyes at (one) v.
279	Idioms	(birine) aval aval bakmak	make sheep's eyes at (one) v.
280	Idioms	yeniden sağlığına kavuşana kadar (birine/bir şeye) bakmak	nurse (someone or something) back to health v.
281	Idioms	(birine/bir şeye) iyileşene kadar bakmak	nurse (someone or something) back to health v.
282	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	set eyes on (someone or something) v.
283	Idioms	(birine/bir şeye) kesin gözüyle bakmak	take (someone or something) for granted v.
284	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	take a dim view (of someone or something) v.
285	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a gander (at someone or something) v.
286	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a gander (at someone or something) v.
287	Idioms	(birine/bir şeye) gözünün ucuyla bakmak	take a gander (at someone or something) v.
288	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	take a gander (at someone or something) v.
289	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a look (at someone or something) v.
290	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	take a look (at someone or something) v.
291	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a peek at (someone or something) v.
292	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a peek at (someone or something) v.
293	Idioms	(birine/bir şeye) gözünün ucuyla bakmak	take a peek at (someone or something) v.
294	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	take a peek at (someone or something) v.
295	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	take care of (someone or something) v.
296	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think a great deal of (someone or something) v.
297	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think a lot of (someone or something) v.
298	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think highly of (someone or something) v.
299	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think much of (someone or something) v.
300	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think well of (someone or something) v.
301	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	throw a glance at (someone or something) v.
302	Idioms	(birine/bir şeye, başka biriymiş/bir şeymiş) gözüyle bakmak	treat (someone or something) like (someone or something else) v.
Literature
303	Literature	geçen birine bakmak	aftereye v.
Slang
304	Slang	birine (köpek yavrusu gibi) şirin şirin bakmak	give someone the puppy dog look v.
305	Slang	birine (köpek yavrusu gibi) şirin şirin bakmak	give someone a puppy dog look v.
306	Slang	birine/bir şeye dikkatlice bakmak	case someone or something out v.
307	Slang	(birine) yan gözle bakmak	holla at (one) v.
British Slang
308	British Slang	birine aşağılayarak bakmak	give someone the hairy eye v.
309	British Slang	birine şüpheyle bakmak	give someone the hairy eye v.