bulaşıcı hastalık - Turco Inglés Diccionario
Historia

bulaşıcı hastalık



Significados de "bulaşıcı hastalık" en diccionario inglés turco : 10 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bulaşıcı hastalık contagious disease n.
General
bulaşıcı hastalık communicable disease n.
bulaşıcı hastalık infectious disease n.
bulaşıcı hastalık contagion n.
Medical
bulaşıcı hastalık zymosis n.
bulaşıcı hastalık epidemy n.
bulaşıcı hastalık contagious disease n.
bulaşıcı hastalık communicable disease n.
bulaşıcı hastalık infectious disease n.
bulaşıcı hastalık zymotic disease n.

Significados de "bulaşıcı hastalık" con otros términos en diccionario inglés turco: 57 resultado(s)

Turco Inglés
General
bulaşıcı olmayan hastalık non-infectious disease n.
bulaşıcı olmayan hastalık non-contagious disease n.
bulaşıcı olmayan hastalık non-communicable disease n.
bulaşıcı hastalık getiren pestilent adj.
bulaşıcı (hastalık) communicable adj.
(bulaşıcı hastalık) çok yaygın brief [dialect] adj.
bulaşıcı hastalık kapmış contagioned adj.
Technical
bulaşıcı (hastalık) communicable adj.
Medical
bulaşıcı ve öldürücü hastalık pestilence n.
bulaşıcı olmayan hastalık non-communicable disease n.
bulaşıcı hastalık kontrolü communicable disease control n.
bulaşıcı olmayan hastalık noncommunicable disease n.
sinir uçlarını etkileyip duyu kaybına yol açan bulaşıcı hastalık leprosy n.
şiddetli eklem ve adale ağrıları veren ateşli ve bulaşıcı hastalık dengue n.
yıkıcı ve bulaşıcı hastalık devastating contagious disease n.
sinir uçlarını etkileyip duyu kaybına yol açan bulaşıcı hastalık measles [obsolete] n.
bulaşıcı hastalık yapan virüs contagium n.
bulaşıcı hastalık yapan canlı organizma contagium n.
iskoçya'ya özgü bulaşıcı bir hastalık sivvens n.
bulaşıcı bir hastalık hususunda sistematik veri toplama ve analiz işlemi surveillance of disease n.
bulaşıcı hastalık taşımayan (kimse) noncontagious adj.
(halk sağlığı yetkililerine) bildirilmesi gereken (bulaşıcı hastalık) notifiable adj.
bulaşıcı hastalık yayan pestiferous adj.
Pathology
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık ratbite fever n.
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık ratbite disease n.
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık rat-bite fever n.
asya'da yaygın olan akut bulaşıcı bir hastalık tsutsugamushi disease n.
asya'da yaygın olan akut bulaşıcı bir hastalık scrub typhus n.
ayak gibi nemli yüzeylerde üreyen bir mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalık athletes foot n.
ayak gibi nemli yüzeylerde üreyen bir mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalık athlete's foot n.
ayak gibi nemli yüzeylerde üreyen bir mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalık tinea pedis n.
sinir uçlarını etkileyip duyu kaybına yol açan bulaşıcı hastalık measelry [obsolete] n.
bakteri kaynaklı bulaşıcı bir hastalık listeria meningitis n.
bakteri kaynaklı bulaşıcı bir hastalık listeriosis n.
domuzlara özgü oldukça bulaşıcı ölümcül viral bir hastalık classical swine fever n.
domuzlara özgü oldukça bulaşıcı ölümcül viral bir hastalık classic swine fever n.
virüslerin yol açtığı bulaşıcı bir hastalık roseola infantum n.
(genellikle göğüste) epidemik biçimde ortaya çıkıp ağrı nöbetleri ile karakterize olan akut ve bulaşıcı bir hastalık diaphragmatic pleurisy n.
kanda tespit edilen akut, bulaşıcı, enfeksiyöz bir hastalık famine fever n.
afrika ve güneydoğu asya'da yaygın görülen bulaşıcı bir hastalık pian n.
poksvirüslerin yol açtığı bulaşıcı bir viral hastalık scabby mouth [australia/new zealand] n.
iskoçya'ya özgü yaws hastalığına benzer bulaşıcı bir hastalık sibbens n.
yaban hayatı nedeniyle kirlenmiş içme suyunun neden olduğu bulaşıcı bir hastalık beaver fever n.
(bulaşıcı hastalık) bir hayvan türünden başka bir türe, özellikle de insanlara geçmek spill over v.
bulaşıcı olmayan (hastalık) nontransmissible adj.
Dermatology
ciltte meydana gelen kronik ve bulaşıcı bir hastalık amboyna button n.
Veterinary
köpeklerde kusma, ishal, ateş ve ileri safhada ölüm ile karakterize son derece bulaşıcı viral bir hastalık canine parvovirus n.
koyun, at ve sığırlarda görülen çok bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık charbon n.
atlarda görülen, sakağıya benzer bulaşıcı bir hastalık farcy n.
deride kesecikler şeklinde ortaya çıkan, ineklerde görülen bulaşıcı ve virütik bir hastalık kinepox n.
pasteurella multocida bakterisinin neden olduğu akut bir bulaşıcı hastalık hemorrhagic septicemia n.
at ve domuzlarda görülen bulaşıcı bir hastalık influenza n.
atlarda virüsün yol açtığı bulaşıcı ve ateşli bir hastalık shipping fever n.
atlarda virüsün yol açtığı bulaşıcı ve ateşli bir hastalık pinkeye n.
brucella cinsi bir bakterinin tavşanlarda meydana getirdiği bulaşıcı bir hastalık snuffles n.
(veterinerlik makamına) bildirilmesi gereken (bulaşıcı hastalık) notifiable adj.
Archaic
(insanlarda görülen) enfeksiyöz ciddi bir bulaşıcı hastalık rot n.