come back - Turco Inglés Diccionario
Historia

come back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "come back" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
come back v. dönmek
General
come back v. geri gelmek
come back v. geri dönmek
come back v. akla gelmek
come back v. karşılık vermek
come back v. aklına gelmek
Phrasals
come back v. sahnelere/sahalara geri dönmek
come back v. arayı kapatmak
come back v. karşılık vermek
come back v. cevap vermek
come back v. (sporda) skoru eşitlemek
come back v. hayata dönmek
come back v. canlanmak
Colloquial
come back expr. dön gel

Significados de "come back" con otros términos en diccionario inglés turco: 92 resultado(s)

Inglés Turco
General
come-back plan n. geri dönüş planı
come back to his memory v. aklına gelmek
come back to one's memory v. aklına gelmek
come back to somebody v. aklına gelmek
come back to v. geri gelmek
(one's memories) come flooding back v. anıları canlanmak
come back from army v. askerden dönmek
(memories) to come flooding back v. hatıralar canlanmak
come back to a subject v. konuya dönmek
come back from the threshold of death v. ölümün eşiğinden dönmek
come back from school v. okuldan gelmek
come back from school v. okuldan dönmek
come back to work v. işe dönmek
blood come out of one's back and mouth v. sırtından ve ağzından kan gelmek
come back to work v. işe geri dönmek
come back home v. eve dönmek
come back to the earth v. dünyaya dönmek
come back from the dead v. ölümden dönmek
Phrasals
come back (to someone or something) v. (birine/bir şeye) geri dönmek
come back (to someone or something) v. (birine/bir şeye) geri dönmek
Colloquial
come back please expr. dön gel lütfen
come back please expr. dön gel nolur
come back to bite you/someone expr. kötü bir davranışın yapan kişiye ileride bazı olumsuz sonuçlar getireceğini belirten bir söz
come back and see me expr. beni görmeye yine/tekrar gel
come back and see me expr. yine/tekrar beklerim
come back and see us expr. yine/tekrar bekleriz
Idioms
come back to earth with a bang/bump/jolt v. ayakları (tekrardan/yeniden) yere basmak
come back to earth v. ayakları yere basmak
come back to haunt one v. daha sonra sorun yaratmak
come back to the fold v. dönüp dolaşıp aynı yere gelmek
come back to earth with a bang/bump/jolt v. gündelik hayata dönüş yapmak
come back to earth v. gerçeklerle yüzleşmek
come back to earth with a bang/bump/jolt v. gerçeğe dönmek
make a come-back v. geri dönüş yapmak
come back to earth v. gerçekleri kabul etmek
come back to the fold v. kürkçü dükkanına geri dönmek
come back from the dead v. küllerinden doğmak
come back to the fold v. sürüye geri dönmek
come back to haunt one v. tekrar ortaya çıkıp ensesine yapışmak
come back to haunt one v. (sorun olarak) sonradan karşısına çıkmak
come back to haunt (one) v. (birine) musallat olmak
come back to haunt (one) v. (birini) rahat bırakmamak (doğa üstü varlıklar)
come back to haunt (one) v. (birinin) peşini bırakmamak (doğa üstü varlıklar)
come back to haunt (one) v. (birini) lanetlemek
come back to haunt (one) v. dönüp dolaşıp (kendini) bulmak
come back to haunt (one) v. tekrar gelip (kendini) bulmak
come back to haunt (one) v. (birinin) zihnine musallat olmak
come back to haunt (one) v. (birinin) bilinç altını ele geçirmek
come back to haunt (one) v. (birinin) sürekli aklına gelip rahatsız etmek
come back to haunt (one) v. (birinin) akından çıkmamak
come back to haunt (one) v. (birinin) aklına takılmak
come back to haunt (one) v. (birinin) gözünün önünden gitmemek
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. gerçeklerle tekrar yüzleşmek (birini gerçeklerle tekrar yüzleştirmek)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. ayakları tekrar yere basmak (birinin ayaklarını tekrar yere bastırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. hayal aleminden uyanmak (birini hayal aleminden uyandırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. gerçek dünyaya dönmek (birini gerçek dünyaya döndürmek)
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. gerçekler birinin yüzüne tokat gibi inmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeklerle yüzleşmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. eşekten düşmüşe dönmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeğe dönmek
come back (down) to earth v. dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. rüyadan uyanmak
come back (down) to earth v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. rüyadan uyanmak
come back (down) to earth v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. bir anda tekrar gerçeklerle yüzleşmek
come back to bite (one) expr. bugün yediği hurmalar yarın kıçını tırmalar
come back to bite (one) expr. dün yediği hurmalar gün gelir (kişiyi) tırmalar
come back to bite (one) expr. geçmişte yapılanların hesabı sonradan sorulur
Speaking
never come back n. asla geri gelme
come back here interj. buraya geri gel
don't come back to me expr. bana geri dönme
come back and see us expr. bizi yeniden ziyaret edin
come back when you can stay longer expr. daha uzun vaktiniz olduğunda yine gelin
we can have a nice long talk when I come back expr. döndüğümde uzun uzun konuşuruz
did you come back? expr. döndün mü?
I didn't want to come back expr. geri dönmek istemedim
I can't come back expr. geri dönemem
I don't want to come back expr. geri dönmek istemiyorum
don't come back expr. geri gelme
promise me you'll come back expr. geri döneceğine söz ver
come back anytime expr. her zaman bekleriz
you shouldn't have come back expr. geri dönmemeliydin
don't come back expr. geri dönme
I may not come back expr. geri dönmeyebilirim
come back anytime expr. her zaman beklerim
when did you come back? expr. ne zaman döndün?
don't you ever come back expr. sakın geri dönme
don't come back expr. sakın geri dönme
come back we miss you expr. seni özledik geri dön
you come back now you hear expr. yine bekleriz