daraltıcı - Turco Inglés Diccionario

daraltıcı

Significados de "daraltıcı" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
daraltıcı constricting adj.
We must avoid constricting rules that hamper existing schemes.
Mevcut planları engelleyen daraltıcı kurallardan kaçınmalıyız.

More Sentences
General
daraltıcı contractionary adj.
The substance of the matter is that today we need expansionary, rather than contractionary, economic policy.
İşin özü şu ki bugün daraltıcı değil genişletici bir ekonomi politikasına ihtiyacımız var.

More Sentences
daraltıcı constricting adj.
We must avoid constricting rules that hamper existing schemes.
Mevcut programları engelleyen daraltıcı kurallardan kaçınmalıyız.

More Sentences
daraltıcı reducer n.
Technical
daraltıcı reducer n.
daraltıcı styptical adj.
daraltıcı styptic adj.

Significados de "daraltıcı" con otros términos en diccionario inglés turco: 16 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
yürek daraltıcı boring in the extreme adj.
Trade/Economic
daraltıcı maliye politikası contractionary fiscal policy n.
daraltıcı para politikası contractionary monetary policy n.
daraltıcı etki contractionary pressure n.
daraltıcı ekonomi politikası contractionary economic policy n.
Technical
ayrı eksenli daraltıcı eccentric reducer n.
daraltıcı dirsek reducing elbow n.
daraltıcı maça strainer core n.
daraltıcı ekbileziği reducing coupling n.
daraltıcı te reducing-tee n.
eşeksenli daraltıcı concentric reducer n.
ayrı eksenli daraltıcı eccentric bushing adj.
Medical
daraltıcı üretroplasti reduction urethroplasty n.
damar daraltıcı madde pressor n.
Pharmaceutics
kan damarlarının daralmasına neden olan çeşitli damar daraltıcı maddelerden birinin ticari adı hypertensin® n.
Biochemistry
damar daraltıcı vasecenstrieter n.