dayanışma - Turco Inglés Diccionario
Historia

dayanışma



Significados de "dayanışma" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
dayanışma solidarity n.
General
dayanışma unity n.
dayanışma interdependency n.
dayanışma interdependence n.
dayanışma cooperation n.
dayanışma solidarity n.
dayanışma communion n.
dayanışma fellow feeling n.
Colloquial
dayanışma kotahitanga [new zealand] n.
Trade/Economic
dayanışma cohesiveness n.
Politics
dayanışma solidarism n.
dayanışma solidarity n.
Psychology
dayanışma rapport n.
Archaic
dayanışma unitude n.
dayanışma concourse n.

Significados de "dayanışma" con otros términos en diccionario inglés turco: 89 resultado(s)

Turco Inglés
General
karşılıklı dayanışma interdependency n.
dayanışma aksaklığı lameness of solidarity n.
sosyal dayanışma solidarism n.
sosyal dayanışma social solidarity n.
fıtri sosyal dayanışma innate social solidarity n.
dayanışma kampanyası solidarity campaign n.
karşılıklı dayanışma interdependence n.
toplumsal dayanışma social solidarity n.
kadın dayanışma vakfı foundation of women's solidarity n.
dayanışma içinde olma being in solidarity n.
kadın dayanışma derneği women's solidarity association n.
küresel dayanışma global solidarity n.
dayanışma grubu fellow feeling n.
dayanışma hissi fellow-feeling n.
amerikan dayanışma partisi american solidarity party n.
amerikan dayanışma siyasi partisi american solidarity party n.
dayanışma halindeki kadınlar sisterhood n.
kadın dayanışma grubu sorory n.
kadın dayanışma grubu sorosis n.
dayanışma sağlamak provide solidarity v.
dayanışma içinde olmak be in solidarity v.
dayanışma grubundan dışlamak discommon [obsolete] v.
dayanışma ile ilgili solidaristic adj.
dayanışma üzerine kurulu olan solidaristic adj.
dayanışma içinde shoulder to shoulder adv.
Phrasals
dayanışma içinde olmak enter into v.
Idioms
dayanışma içinde davranmak act shoulder to shoulder v.
dayanışma içinde davranmak be shoulder to shoulder (with somebody) v.
dayanışma içinde davranmak stand shoulder to shoulder (with somebody) v.
dayanışma içinde davranmak act shoulder to shoulder (with somebody) v.
dayanışma içinde olmak be shoulder to shoulder v.
(biriyle) dayanışma içinde olmak, hareket etmek be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.
dayanışma içinde olmak, hareket etmek be, stand, act shoulder to shoulder v.
dayanışma ile daha hızlı sonuç veren cheaper by the dozen adj.
Trade/Economic
dayanışma şirketi mutual corporation n.
dayanışma ekonomisi solidarity economy n.
dayanışma grubu community of interest n.
dayanışma grevi solidarity strike n.
emek ve dayanışma günü labor and solidarity day n.
karşılıklı dayanışma derneği mutual improvement society n.
mesleki dayanışma professional solidarity n.
nesiller arası dayanışma pay as you go system n.
dayanışma aidatı solidarity due n.
Law
karşılıklı dayanışma şartı mutual solidarity clause n.
sosyal yardımlaşma ve dayanışma teşvik fonu social aid and solidarity promotion fund n.
Politics
apartheid rejimi sonrası dönemde güney afrika'da yükselen ulusal dayanışma hareketi nation-building n.
dayanışma ortamı environment of solidarity n.
dayanışma ve göç akımları yönetimi komitesi solidarity and management of migration flows n.
dayanışma ortamı collaboration environment n.
devrimci tutsaklarla dayanışma platformu solidarity platform with revolutionary captives n.
filistinle dayanışma ve dostluk derneği association of friendship and solidarity with the palestinian people n.
göçmen dayanışma ağı migrant solidarity network n.
istihdam ve sosyal dayanışma topluluk programının uygulanması komitesi committee for the implementation of the community programme for employment and social solidarity n.
işbirliği ve dayanışma cooperation and solidarity n.
iit islam dayanışma fonu ve vakfı oic islamic solidarity fund and its waqf n.
iit islami dayanışma spor federasyonu oic islamic solidarity sports federation n.
kuşaklararası dayanışma intergenerational solidarity n.
marmara tutuklu aileleri ve insan hakları için dayanışma yardımlaşma derneği (marmara tiyad) marmara association for solidarity and assistance with relatives of prisoners and human rights n.
marmara tutuklu aileleri ve insan hakları için dayanışma yardımlaşma derneği (marmara tiyad) marmara association for solidarity with families of prisoners and for human rights n.
milli dayanışma national solidarity n.
özgürlük ve dayanışma partisi freedom and solidarity party n.
politik dayanışma political unity n.
siyasal dayanışma political solidarity n.
sosyal dayanışma ağları social solidarity networks n.
toplumsal dayanışma ağları social solidarity networks n.
dayanışma anlaşması axis n.
dayanışma anlaşması yapan ülkeler axis n.
siyasi dayanışma sloganı masakhane [south africa] n.
(savaş, siyasi rehin almalar) askerlerle dayanışma içinde olunduğunu simgeleyen sarı renkli kurdele yellow ribbon n.
Institutes
bedensel engellilerle dayanışma derneği solidarity association for the physically disabled n.
insan hakları ve mazlumlar için dayanışma derneği association of human rights and solidarity for oppressed people n.
sığınmacılar ve göçmenlerle dayanışma derneği association for solidarity with asylum seekers and immigrants n.
sığınmacılar ve göçmenlerle dayanışma derneği association for solidarity with asylum seekers and migrants n.
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı social assistance and solidarity foundation n.
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları foundation of social help and solidarity n.
sosyal yardımlaşma ve dayanışma genel müdürlüğü general directorate of social assistance and solidarity n.
sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonu fund for the encouragement of social cooperation and solidarity n.
Technical
dayanışma gücü clamping force n.
Psychology
mekanik dayanışma mechanical solidarity n.
organik dayanışma organic solidarity n.
sosyal dayanışma social cohesion n.
Biology
türler arası dayanışma interspecies cooperation n.
Social Sciences
sosyal ve ekonomik dayanışma social and economic solidarity n.
türkiye özürlüler eğitim ve dayanışma vakfı turkey disabled's education and solidarity foundation n.
emile durkheim tarafından kuramsallaştırılan bir sosyal dayanışma şekliyle ilgili organic adj.
Education
ingiliz özel okulu mezunlarına özgü muhafazakarlık, özgüven ve sınıfsal dayanışma tutumu old school tie n.
Linguistics
dilsel dayanışma language loyalty n.
Modern Slang
alkolik yakını olan kişilere destek olmayı amaçlayan bir sosyal dayanışma grubu alanon n.
alkolik yakını olan 12–19 yaş arası ergenlere karşılaştıkları güçlüklerde yardımcı olmak için kurulmuş bir sosyal dayanışma grubu alateen n.