Historia

doğu'da

Significados de "doğu'da" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Colloquial
1	Colloquial	doğu'da	out east expr.

Significados de "doğu'da" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	orta doğu'da sıcak kahve bardağının altına konulan metal altlık	zarf n.
2	General	uzak doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun motorlu versiyonu	auto-rickshaw n.
3	General	uzak doğu'da ilaç yapımında kullanılan kuru bambu özütü	tabasheer n.
4	General	antik yunan, roma ve orta doğu'da kullanılan bir ağırlık ve para birimi	talent n.
5	General	(orta doğu'da) prense bağlılık yemini	bayat n.
6	General	(orta doğu'da) ev veya dükkan gibi yapıların duvarlarına taştan inşa edilen geniş oturma sırası	mastaba n.
7	General	orta doğu'da görev yapan arap komando	fedayee n.
8	General	orta doğu'da görev yapan arap komando	fedayeen n.
9	General	(asya veya orta doğu'da) elde dokunan halı	oriental carpet n.
10	General	(kuzey afrika ve orta doğu'da) pazar yeri	suk n.
Trade/Economic
11	Trade/Economic	(uzak doğu'da) bankacı	shroff n.
12	Trade/Economic	(uzak doğu'da) döviz alım-satımcı	shroff n.
Politics
13	Politics	(orta doğu'da) prens	emir n.
14	Politics	(eski) ön asya ve doğu'da hükümdarların giydiği bazen mücevherlerle süslenen bez bir saç bandı	diadem n.
15	Politics	1900'de avrupa'nın başlıca devletleri, abd ve japonya arasında yapılan ve doğu'da yalnızca çin'e karşı ortak hareket edileceğini ifade eden anlaşma	concert of the powers n.
Architecture
16	Architecture	(yakın doğu'da) evin bodrum katında yer alan ve yazın serin olan oturma odası	serdab n.
Marine
17	Marine	uzak doğu'da kullanılan küçük teknelere verilen isim	sampan n.
18	Marine	(uzak doğu'da) küçük tekne	sanpan n.
Gastronomy
19	Gastronomy	uzak doğu’da soya fasulyesi suyunun fermantasyonundan elde edilen bir tür peynir	tofu n.
20	Gastronomy	doğu'da tüketilen tatlı bir çeşit üzüm veya hurma şurubu	dibs n.
Zoology
21	Zoology	yakın doğu'da ortaya çıkmış, av için kullanılan uzun ve ince yapılı zarif bir köpek ırkı	grayhound n.
Botanic
22	Botanic	orta doğu'da bulunan kök boyası bitkisi	alizari n.
23	Botanic	orta doğu'da bulunan kök boyası bitkisi	lizari n.
24	Botanic	orta doğu'da bulunan kök boyası bitkisi	lizary n.
25	Botanic	orta doğu'da ağrı ve iltihap tedavisinde kullanılan aromatik bir bitki	balm of gilead (commiphora gileadensis) n.
26	Botanic	orta doğu'da ağrı ve iltihap tedavisinde kullanılan aromatik bir bitki	balm of gilead (commiphora opobalsamum) n.
27	Botanic	orta doğu'da ağrı ve iltihap tedavisinde kullanılan aromatik bir bitki	balm-of-gilead (commiphora opobalsamum) n.
28	Botanic	doğu'da beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen kırmızı meyveli odunsu bir bitki	oriental bush cherry n.
29	Botanic	doğu'da beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen kırmızı meyveli odunsu bir bitki	prunus japonica n.
30	Botanic	doğu'da beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen kırmızı meyveli odunsu bir bitki	flowering almond n.
Education
31	Education	orta doğu’da toplum ve siyaset	politics and society in the middle east n.
32	Education	orta doğu'da karşılaştırmalı uluslararası siyaset	comparative and international politics of the middle east n.
History
33	History	orta doğu'da kullanılan kavisli ve çift kenarlı bir hançer	jambiya n.
34	History	(hindistan ve orta doğu'da) üst rütbeli kimsenin astına onur nişanesi olarak verdiği cüppe veya hediye	khilat n.
Religious
35	Religious	orta doğu'da nasturilik akımını takip eden hristiyan kilisesi	nestorian church n.
36	Religious	(orta doğu'da) ateist uygulama	zendicism n.
37	Religious	(orta doğu'da) ateist düşünce akımı	zendicism n.
Geography
38	Geography	(orta doğu'da) mevsimlik akarsu	khor n.
39	Geography	(orta doğu'da) kuru akarsu yatağı	khor n.
Mythology
40	Mythology	orta çağ'da uzak doğu'da egemenlik sürdüğüne inanılan efsanevi bir hristiyan rahibi ve kral	prester john n.
Slang
41	Slang	(uzak doğu'da) travesti	ladyboy n.
42	Slang	uzak doğu'da üretilen hafif ve hızlı araba/motosiklet	rice burner n.