drugs - Turco Inglés Diccionario
Historia

drugs

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "drugs" en diccionario turco inglés : 6 resultado(s)

Inglés Turco
General
drugs n. uyuşturucu
drugs n. ecza
drugs n. ilaçlar
Trade/Economic
drugs n. ilaç firmalarının hisse senetleri
drugs n. ilaç şirketlerinin tahvilleri
Pharmaceutics
drugs n. ilaçlar

Significados de "drugs" con otros términos en diccionario inglés turco: 181 resultado(s)

Inglés Turco
General
protein drugs n. protein ilaçları
psychoactive drugs n. psiko-aktif ilaçlar
recreational drugs n. eğlence için alınan uyuşturucular
recreational drugs n. eğlence/keyif için alınan uyuşturucular
drugs bust n. polisin yasadışı uyuşturucu maddeleri ele geçirmesi
use drugs v. uyuşturucu kullanmak
be on drugs v. uyuşturucu kullanmak
run drugs v. esrar kaçırmak
take drugs v. uyuşturucu kullanmak
become hooked on drugs v. uyuşturucu müptelası olmak
become addicted to drugs v. uyuşturucu müptelası olmak
quit taking drugs v. ilaç bırakmak
become addicted to drugs v. uyuşturucuya alışmak
get addicted to drugs v. uyuşturucuya alışmak
do drugs v. uyuşturucu kullanmak
be high on drugs v. uyuşturucu etkisinde olmak
be high on drugs v. uyuşturucunun etkisinde olmak
smuggle drugs v. uyuşturucu kaçakçılığı yapmak
smuggle drugs v. uyuşturucu kaçırmak
spend all of one’s money on drugs v. tüm parasını uyuşturucuya harcamak
be lost in drugs v. kendini uyuşturucuya kaptırmak
stop using drugs v. uyuşturucu kullanmayı bırakmak
stop using drugs v. uyuşturucuyu bırakmak
sell drugs to students v. öğrencilere uyuşturucu satmak
be arrested for selling drugs to students v. öğrencilere uyuşturucu satmaktan tutuklanmak
have little faith in drugs v. ilaçlara pek güvenmemek
be lost in drugs v. uyuşturucuya düşmek
Colloquial
sex, drugs, and rock 'n' roll n. seks, uyuşturucu ve partileme
sex, drugs, and rock 'n' roll n. seks uyuşturucu ve eğlence
sex, drugs, and rock 'n' roll n. seks, uyuşturucu ve rakınrol
sex, drugs, and rock 'n' roll n. çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade
become hooked on drugs v. uyuşturucuya düşmek
become addicted to drugs v. uyuşturucuya düşmek
high on (drugs) adj. (uyuşturucudan) kafası yüksek
high on (drugs) adj. (uyuşturucudan) kafası olmuş
high on (drugs) adj. (uyuşturucudan) kafası güzel
high on (drugs) adj. (uyuşturucudan) kafası iyi
dealing drugs expr. uyuşturucu ticareti
Idioms
under the influence of drugs expr. uyuşturucu etkisi altında
Speaking
are you on drugs? expr. uyuşturucu mu kullanıyorsun?
are you into drugs? expr. uyuşturucu mu kullanıyorsun?
I hate the people who do the drugs expr. uyuşturucu kullananlardan nefret ediyorum
don't do drugs expr. uyuşturucu kullanma
Trade/Economic
over-the-counter drugs n. reçetesiz satılan ilaçlar
over the counter drugs n. reçetesiz satılan ilaçlar
Law
amount of drugs n. uyuşturucu miktarı
narcotic drugs and psychotropic substances n. uyuşturucu ve uyarıcı maddeler
drugs-related robbery n. uyuşturucu soygunu
drugs burglary n. uyuşturucu soygunu
narcotic drugs effect n. uyuşturucu madde etkisi
war on drugs n. uyuşturucuyla savaş
war on drugs n. uyuşturucuyla mücadele
be arrested for possession of drugs v. uyuşturucu bulundurma gerekçesiyle tutuklanmak
be arrested for possession of drugs v. uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle tutuklanmak
Politics
european monitoring centre for drugs and drug addiction (emcdda) n. avrupa uyuşturucu ve uyuşturucu bağımlılığını izleme merkezi
united nations office on drugs and crime n. birleşmiş milletler uyuşturucu ve suç ofisi
turkish report on drugs n. türkiye uyuşturucu raporu
fight against drugs n. uyuşturucuyla mücadele
unodc commission on narcotic drugs n. unodc uyuşturucu maddeler komisyonu
convention against illicit traffic in narcotic drugs and psychotropic substances n. uyuşturucu ve psikotrop maddelerin kaçakçılığına karşı birleşmiş milletler sözleşmesi
illegal trafficking in drugs n. uyuşturucu kaçakçılığı
fight against drugs n. uyuşturucu ile mücadele politikası
illegal trafficking in drugs n. yasadışı uyuşturucu madde ticareti
commission on narcotic drugs n. narkotik uyuşturucular komisyonu
commission on narcotic drugs n. uyuşturucu maddeler komisyonu
commission on narcotic drugs n. birleşmiş milletler ekonomik ve sosyal konseyi'nin uyuşturucu ticareti ile mücadele eden komisyonu
pagad (people against gangsterism and drugs) abrev. mafyacılık ve uyuşturucu karşıtları
pagad (people against gangsterism and drugs) abrev. güney afrika'da uyuşturucu tacirleri ile mücadele için kurulan bir terör örgütü
Institutes
the european information network on drugs and drug addiction n. avrupa uyuşturucu bağımlılığı enformasyon ağı
european monitoring centre for drugs and drug addiction n. avrupa uyuşturucu ve uyuşturucu bağımlılığını izleme merkezi
turkish international academy against drugs and organized crime n. türkiye uluslararası uyuşturucu ve organize suçlarla mücadele akademisi
Medical
angiotensin converting enzyme inhibitor drugs n. anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü ilaçları
smart drugs n. akıllı ilaçlar
anticholinergic drugs n. antikolinerjik ilaçlar
antiparkinsonian drugs n. antiparkinson ilaçlar
antipsychotic drugs n. antipsikotik ilaçlar
antiretroviral drugs n. antiretroviral ilaçlar
antithyroid drugs n. anti-tiroid ilaçlar
resistance to antituberculosis drugs n. antitüberküloz ilaç direnci
resistance to antituberculosis drugs n. antitüberküloz ilaçlarına dirençlilik
investigational new drugs n. araştırılan yeni ilaçlar
aromatic antiepileptic drugs n. aromatik yapıdaki antiepileptikler
immunosuppressive drugs n. bağışıklık sistemini koruyucu ilaçlar
immunosuppressive drugs n. bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar
chinese herbal drugs n. çin bitkisel ilaçlar
antianxiety drugs n. endişe giderici ilaçlar
premature discontinuation of the anti-platelet drugs n. erken anti-trombosit ilaç kesilmesi
drugs taken in the first trimester n. gebeliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
memory-erasing drugs n. hafızaya zarar veren ilaçlar
memory-erasing drugs n. hafıza silen ilaçlar
disease-modifying antirheumatoid drugs n. hastalığı modifiye eden anti-artritik ilaçlar
cytotoxic drugs n. hücreye zehirli ilaçlar
drugs taken in the first trimester n. hamileliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
second line drugs n. ikinci basamak ilaçlar
analgesic effects of combination of two drugs n. iki ilacın birlikte uygulanmasının analjezik etkinliği
prescribing drugs n. ilaç yazma
second-line drugs n. ikinci sıra ilaçlar
drugs and medicines n. ilaçlar ve tedavi amaçlı maddeler
abuse liability of drugs n. ilacın kötüye kullanılma (alışkanlık yaratma) olasılığı/yatkınlığı
out-of-control use of drugs n. ilaçların kontrol dışı kullanımı
second line drugs n. ikinci sıra ilaçlar
heart rhythm drugs n. kalp ritim ilaçları
central nervous system drugs n. merkezi sinir sistemi ilaçları
designer drugs n. modifiye ilaç
nonsteroid anti inflammatory drugs n. nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar
onsteroid antiinflamatory drugs n. non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar
ototoxic drugs n. ototoksik ilaçlar
drugs containing pseudoephedrine n. psödoefedrin içeren ilaçlar
over the counter drugs n. reçetesiz satılan ilaçlar
psychotropic drugs n. psikotropik ilaçlar
non-prescription drugs n. reçetesiz ilaçlar
psychotropic drugs n. psikotrop ilaçlar
counterfeit drugs n. sahte ilaçlar
direct injection of cytotoxic drugs into the tumor n. sitotoksik ilaçların tümör içine direkt enjeksiyonu
systemic antifungal drugs n. sistemik antifungal ilaçlar
sympathoplegic antihypertensive drugs n. sempatoplejik antihipertansif ilaçlar
stimulant drugs n. stimulan ilaçlar
sulphonamide drugs n. sulfonamidli ilaçlar
nonsteroidal anti-inflammatory drugs n. steroit yapısında olmayan entienflamatuar ilaçlar
sulpha drugs n. sulfonamidli ilaçlar
nonsteroidal anti-inflammatory drugs n. steroid yapıda olmayan iltihap önleyici ilaçlar
sulpha drugs n. sulpha ilaçlar
essential drugs list n. temel ilaçlar listesi
tricyclic antidepressant drugs n. trisiklik antidepresanlar
topoisomerase interactive drugs n. topoizomerazı etkileyen ilaçlar
vasoactive drugs n. vazoaktif ilaçlar
ulcerogenic drugs n. ülserojenik ilaçlar
development of new drugs n. yeni ilaçların geliştirilmesi
antiretroviral drugs n. virüs ilaçları
antiretroviral drugs n. virüslere karşı kullanılan ilaçlar
new zealand centre for adverse drugs reaction monitoring n. yeni zelanda advers i̇laç reaksiyonları i̇zleme merkezi
concunitanat drugs n. yardımcı ilaçlar
Psychology
antimania drugs n. antimani ilaçları
antiarrhythmic drugs n. antiaritmik ilaçlar
antimuscarinic drugs n. antimuskarinik ilaçlar
anti psychotic drugs n. antipsikotik ilaçlar
gateway drugs n. geçiş maddeleri
antianxiety drugs n. kaygı giderici ilaçlar
psychotropic drugs n. psikotrop ilaçlar
psychotropic drugs n. psikotropik ilaçlar
Pharmaceutics
inhaler drugs n. inhaler ilaçlar
sedative-hypnotic drugs n. sedatif hipnotik ilaçlar
designed drugs n. tasarlanmış ilaçlar
antibacterial drugs n. antibakteriyel ilaçlar
anticholinergic drugs n. bağırsak spazmını kontrol etmekte kullanılan, parasempatik sinir uyarılarını bloke eden ilaç veya maddeler
antifungal drugs n. derideki lokal mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılan ilaçlar
antihypertensive drugs n. kan basıncını düşüren ilaçlar
antipsychotic drugs n. şizofreni gibi psikotik bozuklukların semptomlarına karşı verilen ilaçlar
antipsychotic drugs n. şizofreni gibi psikotik bozuklukların semptomlarını dindiren ilaçlar
antitubercular drugs n. tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlar
antiviral drugs n. antiviral ilaçlar
antiviral drugs n. virüs kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar
anxiolytic drugs n. kaygıyı, gerginliği ve siniri yatıştırmakta kullanılan sakinleştirici ilaçlar
emetic drugs n. kusma ilaçları
emetic drugs n. kusmayı sağlayan ilaç
maoi drugs n. besinsel birtakım tedbirlerin alınmasını gerektiren çok etkili bir antidepresan grubu
hemostatic drugs n. hemostatik ilaçlar
hemostatic drugs n. kanamayı önlemek veya azaltmak için kullanılan ilaçlar
mucolytic drugs n. mulolitik ilaçlar
mucolytic drugs n. nefes yolunu temizlemek için balgam atılmasını sağlayan ilaçlar
mydriatic drugs n. midriyatik ilaç
mydriatic drugs n. pupillayı genişleten bir ilaç
mydriatic drugs n. göz bebeğini genişleten bir ilaç
Dermatology
keratolytic drugs n. keratolitik ilaçlar
keratolytic drugs n. sedef hastalığı ve egzamada kullanılan, cildin pullu ve kalınlaşmış kısımlarını tedavi eden ilaçlar
Food Engineering
food and drugs n. gıda ve ilaçlar
Chemistry
sulfa drugs n. sülfa ilaçları
Sport
bodybuilder drugs n. vücut geliştirici ilaçlar
Slang
sell drugs v. torba tutmak
do drugs v. uyuşturucu takılmak
do drugs v. uyuşturucu almak
sell drugs v. uyuşturucu satmak
do drugs v. uyuşturucu kullanmak
high on drugs adj. uyuşturucudan kafası güzel olmuş
are you guys on drugs? expr. hap mı attınız siz?
are you on drugs? expr. hap mı attın?
are you on drugs? expr. kafan mı iyi?
rollin on drugs expr. uyuşturucu etkisiyle uçan/tribe girmiş
are you guys on drugs? expr. uyuşturucu mu aldınız siz?
are you guys on drugs? expr. uyuşturucu mu takıldınız siz?
are you on drugs? expr. uyuşturucu mu aldın/içtin?