Historia

face with

Significados de "face with" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	face with v.	yüzyüze gelmek
2	General	face with v.	karşı karşıya kalmak
3	General	face with v.	karşı karşıya bulunmak

Significados de "face with" con otros términos en diccionario inglés turco: 71 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	stuff one's face with food v.	ziftlenmek
2	General	talk face to face with v.	yüz yüze konuşmak
3	General	face with the same situation v.	aynı durum ile karşılaşmak
Phrasals
4	Phrasals	face with (something) v.	yüzeyini/yüzünü (bir şeyle) kaplamak
5	Phrasals	face with (something) v.	yüzeyine/yüzüne (bir şey) uygulamak
6	Phrasals	face with (something) v.	(bir şeyle) yüzleştirmek
7	Phrasals	face with (something) v.	(bir şeyle) karşı karşıya getirmek
8	Phrasals	face with (something) v.	(bir şeyle) karşı karşıya kalmak
9	Phrasals	face with (something) v.	(bir şeyle) yüzleşmek
10	Phrasals	face someone with something v.	birini bir şeyle yüzleştirmek
11	Phrasals	face someone with something v.	birini bir şeyle karşı karşıya getirmek
12	Phrasals	face something with something v.	bir şeyin yüzeyini/yüzünü bir şeyle kaplamak
13	Phrasals	face something with something v.	bir şeyin yüzeyine/yüzüne bir şey uygulamak
14	Phrasals	face something with something v.	bir şeyin yüzeyine bir şey döşemek
15	Phrasals	face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
16	Phrasals	face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak
17	Phrasals	face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya bulunmak
18	Phrasals	face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
Phrases
19	Phrases	with a face as long as a fiddle expr.	suratı iki karış
Colloquial
20	Colloquial	play kissy-face (with someone) v.	(biriyle) ulu orta yiyişmek
21	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	komik/gülünç duruma düşmüş
22	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	aptal durumuna düşmüş
23	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	eline yüzüne bulaştırmış
24	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	mosmor olmuş
25	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	yüzüne gözüne bulaştırmış
26	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	utanılacak duruma düşmüş
27	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	utancından yerin dibine girmiş
28	Colloquial	with egg on (one's) face adj.	bozum olmuş
29	Colloquial	with egg on your face adj.	komik/gülünç duruma düşmüş
30	Colloquial	with egg on your face adj.	aptal durumuna düşürmüş
31	Colloquial	with egg on your face adj.	eline yüzüne bulaştırmış
32	Colloquial	with egg on your face adj.	mosmor olmuş
33	Colloquial	with egg on your face adj.	yüzüne gözüne bulaştırmış
34	Colloquial	with egg on your face adj.	utanılacak duruma düşmüş
35	Colloquial	with egg on your face adj.	utancından yerin dibine girmiş
36	Colloquial	with egg on your face adj.	bozum olmuş
Idioms
37	Idioms	come face to face with someone v.	birisiyle burun buruna gelmek
38	Idioms	come face to face with someone v.	birisiyle karşı karşıya kalmak
39	Idioms	stand there with one's bare face hanging out v.	orta yerde kalakalmak
40	Idioms	stand there with one's bare face hanging out v.	sap gibi kalmak
41	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
42	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
43	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
44	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karşılaşmak
45	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
46	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
47	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüzleşmek
48	Idioms	face to face (with somebody) expr.	(biriyle) yüz yüze
49	Idioms	face to face (with somebody) expr.	(biriyle) bir arada
50	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna
51	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
52	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze
53	Idioms	with (one's) bare face hanging out expr.	sap gibi kalmış
54	Idioms	with (one's) bare face hanging out expr.	boş boş bakakalmış
55	Idioms	with (one's) bare face hanging out expr.	mal gibi kalakalmış
Speaking
56	Speaking	what's with the face? expr.	bu surat da ne?
57	Speaking	what's with the long face? expr.	suratın neden asık senin?
58	Speaking	what's with the long face? expr.	suratınız neden asık sizin?
59	Speaking	what's wrong with your face? expr.	yüzüne ne oldu?
Football
60	Football	come face to face with the goalkeeper v.	kaleciyle karşı karşıya kalmak
Slang
61	Slang	boat race [uk] (race rhyming with face) n.	yüz
62	Slang	boat race [uk] (race rhyming with face) n.	surat
63	Slang	play kissy-face (with someone) v.	herkesin ortasında (biriyle) oynaşmak
64	Slang	play kissy-face (with someone) v.	herkesin ortasında(birini) aşkla öpmek
65	Slang	play kissy-face (with someone) v.	(birinin) yüzüne gülmek
66	Slang	play kissy-face (with someone) v.	pohpohlayarak (birine) yaranmak
67	Slang	play kissy-face (with someone) v.	(birinin) şakşakçılığını yapmak
68	Slang	play kissy-face (with someone) v.	pohpohlayarak (birini) tavlamaya çalışmak
69	Slang	play kissy-face (with someone) v.	yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak
70	Slang	play kissy-face (with someone) v.	(birine) yalakalık yapmak
British Slang
71	British Slang	better than a slap in the face with a wet kipper/fish expr.	daha kötü olabilirdi