guns - Turco Inglés Diccionario
Historia

guns

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "guns" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
guns n. biseps
guns n. pazı
guns n. pazı
guns n. kol kası
guns n. kaslı kollar
guns n. pazılı kollar
Marine
guns n. şiddetli rüzgarlar

Significados de "guns" con otros términos en diccionario inglés turco: 141 resultado(s)

Inglés Turco
General
heavy guns n. ağır silahlar
toy guns n. oyuncak silahlar
guns n' roses n. amerikan hard rock grubu
spike someone's guns v. birinin çanına ot tıkamak
bring up one's big guns v. en önemli destekçileri getirmek
bring up one's big guns v. en önemli dayanakları ileri sürmek
live under the shadow of guns v. silahların gölgesinde yaşamak
live in the shadow of guns v. silahların gölgesinde yaşamak
great guns adv. durmak bilmeyen gayretle
great guns adv. aralıksız enerji ile
great guns adv. müthiş şekilde
great guns adv. başarıyla
Colloquial
big guns n. ağır toplar
big guns of the cinema n. sinemanın ağır topları
blow great guns v. (rüzgar) deli gibi esmek
guns are for cowards expr. silahlar korkaklar içindir
great guns exclam. aman tanrım
great guns exclam. tanrım
Idioms
big guns n. büyük adam
big guns n. büyükbaş
big guns n. etkin kişiler
big guns n. kodaman
big guns n. önemli ve güçlü kişiler
blow great guns v. (rüzgar) hışımla ve kükreyerek esmek
stick by (one's) guns v. görüşlerine/inançlarına/ilkelerine bağlı kalmak
stick by (one's) guns v. görüşlerinde/inançlarında/ilkelerinde kararlı/istikrarlı olmak
stick by (one's) guns v. görüşlerinden/inançlarından/ilkelerinden ödün vermemek
spike somebody's guns v. ayağını kaydırmak
spike someone's guns v. ayağını kaydırmak
stick to one's guns v. ayak diremek
go great guns v. bomba gibi olmak
spike someone's guns v. birinin işini bozmak
spike somebody's guns v. birinin işini bozmak
go great guns v. büyük başarılara imza atmak
spike somebody's guns v. birinin çanına ot tıkamak
stick to one's guns v. direnmek
go great guns v. çok başarılı olmak
spike someone's guns v. etkisiz hale getirmek
stick to one's guns v. eleştirilere kulak asmamak
pull out the big guns v. elindeki kozları oynamak
be going great guns v. harika/mükemmel gitmek
pull out the big guns v. elindeki en büyük kozu masaya sürmek/oynamak
spike somebody's guns v. işini engellemek
spike someone's guns v. işini engellemek
stand by one's guns v. kendi bildiğini okumak
be going great guns v. kolayca yapmak
stick to one's guns v. ne olursa olsun düşüncelerinden/ ilkelerinden vazgeçmemek
stick to one's guns v. ödün vermemek
stick to one's guns v. kendi bildiğini okumak
stick to one's guns v. savundukları konusunda inatçı olmak
stick to one's guns v. savunduklarından vazgeçmemek
spike someone's guns v. planlarını altüst etmek
stick to one's guns v. savunduklarını sürdürmek
spike someone's guns v. planlarını bozmak
spike somebody's guns v. planlarını bozmak
spike somebody's guns v. planlarını altüst etmek
go great guns v. tüm gücünü ve enerjisini harcamak
stick to one's guns v. tüm olumsuzluklara karşın görüşlerini ya da inançlarını savunmayı sürdürmek
be going great guns v. tıkırında olmak
spike someone's guns v. tekerine çomak sokmak
spike somebody's guns v. tekerine çomak sokmak
be going great guns v. tereyağından kıl çeker gibi halletmek
go down with guns firing v. sonuna kadar savaşmak
go down with guns firing v. sonuna kadar gitmek
go down with guns firing v. son ana kadar savaşmak
go down with guns firing v. sonuna kadar direnmek
go down with guns firing v. kanının son damlasına kadar savaşmak/direnmek/pes etmemek
go down with (all) guns firing v. sonuna kadar savaşmak
go down with (all) guns firing v. vazgeçmeden son ana kadar direnmek
go down with (all) guns firing v. son ana kadar direnmek
go down with (all) guns firing v. kaybettiğini bile bile son ana kadar direnmek
go down with (all) guns firing v. kanının son damlasına kadar savaşmak/direnmek/pes etmemek
be going great guns v. hevesle yapmak
be going great guns v. başarıyla yapmak
be going great guns v. başarılı gitmek
blow great guns v. çok/aşırı rüzgarlı olmak
be going great guns v. harika/mükemmel gitmek
be going great guns v. tereyağından kıl çeker gibi halletmek
be going great guns v. tıkırında gitmek
be going great guns v. başarıyla yapmak
be going great guns v. başarılı gitmek
be going great guns v. bomba gibi gitmek
stick to guns v. ayak diremek
stick to guns v. direnmek
stick to guns v. eleştirilere kulak asmamak
stick to guns v. bildiğini okumak
stick to guns v. ne olursa olsun düşüncelerinden/ ilkelerinden vazgeçmemek
stick to guns v. ödün vermemek
stick to guns v. savunduklarından vazgeçmemek
stick to guns v. savunduklarını sürdürmek
stick to guns v. savundukları konusunda inatçı olmak
stick to guns v. tüm olumsuzluklara karşın görüşlerini ya da inançlarını savunmayı sürdürmek
stick to your guns v. ayak diremek
stick to your guns v. direnmek
stick to your guns v. eleştirilere kulak asmamak
stick to your guns v. bildiğini okumak
stick to your guns v. ne olursa olsun düşüncelerinden/ ilkelerinden vazgeçmemek
stick to your guns v. ödün vermemek
stick to your guns v. savunduklarından vazgeçmemek
spike one's guns v. çanına ot tıkamak
spike one's guns v. ayağını kaydırmak
spike one's guns v. tekerine çomak sokmak
spike one's guns v. etkisiz hale getirmek
spike one's guns v. düşmanca planlarını boşa çıkarmak
spike the guns v. çanına ot tıkamak
spike the guns v. ayağını kaydırmak
spike the guns v. tekerine çomak sokmak
spike the guns v. etkisiz hale getirmek
spike the guns v. düşmanca planlarını boşa çıkarmak
with all guns blazing adv. cansiperane
with all guns blazing adv. tüm enerjisiyle
with all guns blazing adv. tüm çabasıyla
with guns blazing expr. cansiperane
with one's guns blazing expr. cansiperane
with guns blazing expr. tüm enerjisiyle
all guns blazing expr. tüm çabasıyla
with one's guns blazing expr. tüm enerjisiyle
all guns blazing expr. tüm enerjisiyle
with (your) guns blazing expr. tüm çabasıyla
with guns blazing expr. tüm çabasıyla
with one's guns blazing expr. tüm çabasıyla
with (your) guns blazing expr. tüm enerjisiyle
Speaking
drop your guns expr. atın silahlarınızı
did you get all the guns back? expr. bütün silahları geri aldın mı?
he sticks to his guns expr. fikrini değiştirmez
our guns expr. silahlarımız
do they have guns? expr. silahları var mı?
Politics
guns versus butter model n. nazi almanyası'nda savaş öncesi tercihli bir tasarruf modeli
guns versus butter model n. ya silah ya gıda modeli
Technical
spot-welding guns n. nokta kaynağı tabancıları
Automotive
air guns n. hava tabancası
Military
guns free n. ateş serbest
ammunition for naval guns n. deniz mühimmatı
shoulder-fired guns n. omuzdan ateşlemeli silahlar
aircraft guns n. uçak silahları
guns of position n. ağır sahra topları
converted guns n. dövme demir veya çelik namlusu olan dökme demir tabancalar
spread the guns v. ateş taksim etmek
guns tight expr. ateş tutuk
Slang
hired guns n. avukatlar, muhasebeciler gibi çalışma stratejisi danışmanları
Star Wars
trusty trikker's guns & ammo n. güvenilir trikker'in silahları & cephanesi