Historia

have a way

Significados de "have a way" con otros términos en diccionario inglés turco: 40 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	have a way with v.	ikna etmek
Idioms
2	Idioms	have a way with words v.	ağzı iyi laf yapmak
3	Idioms	have a way with someone v.	arası iyi olmak
4	Idioms	have a way with something v.	bir şeyi iyi kullanmak/yapmak
5	Idioms	have a way with someone v.	birini idare etmeyi bilmek
6	Idioms	have a way with someone v.	birinin dilinden anlamak
7	Idioms	have a way with someone v.	birinin huyundan suyundan anlamak
8	Idioms	have come a long way v.	çok uzun yoldan gelmek
9	Idioms	have come a long way v.	çok yol almış olmak
10	Idioms	have a way with someone v.	iyi anlaşmak/geçinmek
11	Idioms	have a way with someone v.	iyi anlaşmak
12	Idioms	have a way with words v.	kelimelerle arası iyi olmak
13	Idioms	have a way with one v.	şeytan tüyü olmak
14	Idioms	have come a long way v.	zorlukları aşmış olmak
15	Idioms	have a way of doing something v.	bir şeyi yapmaya meyilli olmak
16	Idioms	have a way of doing something v.	bir şeye neden olmaya meyilli olmak
17	Idioms	have a way of doing something v.	bir huyu olmak
18	Idioms	have a way of doing something v.	genellikle belli bir şekilde olmak/yapılmak
19	Idioms	have a long way to go v.	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek
20	Idioms	have a long way to go v.	daha yiyecek çok fırın ekmeği olmak
21	Idioms	have a long way to go v.	alacak/kat edecek çok yolu olmak
22	Idioms	have a way with v.	ile baş edebilmek
23	Idioms	have a way with v.	ile arası iyi olmak
24	Idioms	have a way with v.	'-i idare edebilmek
25	Idioms	have a way with v.	ile nasıl baş edeceğini bilmek
26	Idioms	have a way with v.	'-i nasıl idare edeceğini bilmek
27	Idioms	have a way with v.	ile baş etmenin yolunu bilmek
28	Idioms	have a way with someone or something v.	biriyle/bir şeyle baş edebilmek
29	Idioms	have a way with someone or something v.	biriyle/bir şeyle arası iyi olmak
30	Idioms	have a way with someone or something v.	birini/bir şeyi idare edebilmek
31	Idioms	have a way with someone or something v.	biriyle/bir şeyle nasıl baş edeceğini bilmek
32	Idioms	have a way with someone or something v.	birini/bir şeyi nasıl idare edeceğini bilmek
33	Idioms	have a way with someone or something v.	biriyle/bir şeyle baş etmenin yolunu bilmek
Speaking
34	Speaking	you have a long way to go expr.	daha yiyecek çok fırın ekmeğin var
35	Speaking	we don't have a long way to go expr.	çok az kaldı
36	Speaking	you have to find a way to stop it expr.	durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın
37	Speaking	things have a way of turning out for the best expr.	her işte bir hayır vardır
38	Speaking	you have a strange way of doing business expr.	garip bir ticaret anlayışın var
39	Speaking	you have a long way to go expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
Marine
40	Marine	have a stern way v.	kıçın kıçın gitmek