have against - Turco Inglés Diccionario
Historia

have against



Significados de "have against" en diccionario turco inglés : 5 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
have against v. -e karşı (bir şey) beslemek
have against v. '-e karşı (bir şeyi) olmak
have against v. '-e karşı bir şeyi/bir sorunu olmak
have against v. ile ilgili bir sıkıntısı olmak
have against v. ile bir alıp veremediği olmak

Significados de "have against" con otros términos en diccionario inglés turco: 78 resultado(s)

Inglés Turco
General
have a grudge against v. kin beslemek
have an attitude against v. tavır almak
have a design against v. kastetmek
have one's back against the wall v. kuyruğu kapana kısılmak
have evil intentions against v. kastı olmak
have a grudge against v. kin duymak
have an allergy against v. birşeye karşı alerjisi olmak
have a spite against v. kin gütmek
have a grudge against somebody v. kin duymak
have a grudge against somebody v. garezi olmak
have a spite against v. garezi olmak
have a spite against v. kin duymak
have a spite against v. kin beslemek
have a grudge against somebody v. kin gütmek
have a grudge against somebody v. kin beslemek
have a chance against v. -e karşı şansı olmak
have a chance against v. karşısında şansı olmak
have a chance to win against someone v. -e karşı kazanma şansı olmak
Phrasals
have something against someone or something v. birini/bir şeyi sevmemek için bir nedeni olmak
have something against someone or something v. birine/bir şeye karşı hoş olmayan hisler beslemek
have something against someone or something v. birinden/bir şeyden hoşlanmamak
have something against someone or something v. birine/bir şeye karşı olmak
have something against someone or something v. birine/bir şeye karşı bir şeyi/bir sorunu olmak
have something against someone or something v. biriyle/bir şeyle ilgili bir sıkıntısı olmak
have something against someone or something v. biriyle/bir şeyle bir alıp veremediği olmak
have something against v. -e karşı olmak
have something against v. '-e karşı bir şeyi/bir sorunu olmak
have something against v. ile ilgili bir sıkıntısı olmak
have something against v. ile bir alıp veremediği olmak
Idioms
have a thing against v. bir alıp veremediği olmak
have one's heart set against something v. bir şeye karşı durmak
have a grudge (against someone) v. birisine (karşı) kin beslemek
have a mental block against something v. bir şeyi yapmada psikolojik olarak zorluk çekmek
have one's heart dead set against something v. bir şeye karşı çıkmak
have one's heart dead set against something v. bir şeye muhalefet etmek
have one's heart set against something v. bir şeye karşı çıkmak
have one's heart set against something v. bir şeye muhalefet etmek
have a grudge (against someone) v. birisine (karşı) kin gütmek
have a case against someone v. birisine karşı yeterli kanıta/delile sahip olmak
have a case against someone v. elinde aleyhine delil olmak
have one's back against the wall v. köşeye sıkışmak
have the cards stacked against one v. şans kendinden yana olmamak
have the deck stacked against one v. şans kendinden yana olmamak
have the cards stacked against one v. şansı yaver gitmemek
have the cards stacked against one v. şans yüzüne gülmemek
have the deck stacked against one v. şansı yaver gitmemek
have two strikes against v. üç hakkından ikisini kullanmış olmak
have a case (against someone or something) v. (birine/bir şeye karşı) yeterli kanıta/delile sahip olmak
have a case (against someone or something) v. elinde (biri/bir şey aleyhine) delil olmak
have a grudge (against one) v. (birine karşı) kin beslemek
have a grudge (against one) v. (birine karşı) kin gütmek
have heart set against v. -e karşı çıkmak
have heart set against v. '-e karşı durmak
have the cards stacked against v. şansı yaver gitmemek
have the cards stacked against v. şans (birinden) yana olmamak
have the cards stacked against v. şans yüzüne gülmemek
have the cards stacked against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek
have the cards stacked against (someone or something) v. şans (birinden/bir şeyden) yana olmamak
have the cards stacked against (someone or something) v. şans (birinin/bir şeyin) yüzüne gülmemek
have the cards stacked up against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek
have the cards stacked up against (someone or something) v. şans (birinden/bir şeyden) yana olmamak
have the cards stacked up against (someone or something) v. şans (birinin/bir şeyin) yüzüne gülmemek
have the deck stacked against v. şans (birinden) yana olmamak
have the deck stacked against v. şansı yaver gitmemek
have the deck stacked against v. şans yüzüne gülmemek
have the deck stacked against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek
have the deck stacked against (someone or something) v. şans (birinden/bir şeyden) yana olmamak
have the deck stacked against (someone or something) v. şans (birinin/bir şeyin) yüzüne gülmemek
have two strikes against (one) v. üç hakkından ikisini kullanmış olmak
have your back against the wall v. kuyruğu kapana kısılmak
have your back against the wall v. köşeye sıkışmak
have your back against the wall v. zor durumda olmak
Speaking
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr. sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr. sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
Trade/Economic
have difficulty competing against v. rekabette zorlanmak
Politics
the enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world n. istiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler
have a sanction against v. yaptırımı olmak
Slang
have no right to do anything against v. bok yemek düşmek