have something doing - Turco Inglés Diccionario
Historia

have something doing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "have something doing" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
General
have something doing v. yapacak işleri olmak

Significados de "have something doing" con otros términos en diccionario inglés turco: 101 resultado(s)

Inglés Turco
General
have no business doing something v. birinin bir şey yapmaya hakkı olmamak
have scruples about doing something v. vicdani nedenle bir şeyi yapmaktan çekinmek
have difficulty in doing something v. bir şeyi yapmakta zorluk yaşamak
have the prerogative of doing something v. bir şey yapma ayrıcalığı olmak
have the honour of doing something v. şerefine erişmek
Phrases
have the honour of something/of doing something v. bir şeyin şerefine erişmek
have the honour of something/of doing something v. bir şeyin şerefine nail olmak
have the honor of doing something v. bir şeyi yapmanın şerefine erişmek
have the honor of doing something v. bir şeyi yapmanın şerefine nail olmak
Colloquial
have a (hard/difficult) job doing/to do something v. (bir şeyi) yapmakta zorlanmak
have a (hard/difficult) job doing/to do something v. (bir şeyi) yapana kadar canı çıkmak
have something doing v. planlı bir şeyi olmak
have something doing v. planlanmış bir şeyi olmak
have something doing v. zamanı belirlenmiş bir şeyi olmak
have something doing v. belli bir zaman için planları olmak
have something doing v. belli bir zamana planlanmış/ayarlanmış işleri olmak
have something doing v. belli bir zaman diliminde planları olmak
have something doing v. belli bir zaman diliminde meşgul olmak
have something doing v. önceden ayarlanmış planları/işleri olmak
have an even chance of (doing something) v. yüzde elli şansı olmak
Idioms
have an even chance of (doing something) v. şansı/ihtimali yarı yarıya olmak
have an even chance of (doing something) v. şansı/ihtimali eşit olmak
have the devil's own job to doing something v. akla karayı seçmek
have the devil's own job doing something v. akla karayı seçmek
have a penchant for doing something v. bir şeyi yapmaya meyletmek
have a hard time doing something v. bir şeyi zar zor yapmak
have a hard time doing something v. bir şeyi yapmakta zorluk çekmek
have a penchant for doing something v. bir şeyi yapmaya aşırı düşkünlüğü/meyli olmak
have a penchant for doing something v. bir şeyi yapma eğilimi içinde olmak
have a penchant for doing something v. bir şeyi yapmaya düşkün/meyilli olmak
have a go at doing something v. hele bir denemek/başlamak
have the devil's own job to doing something v. emdiği süt burnundan gelmek
have no qualms about (doing) something v. hiç çekinmemek
have no qualms about (doing) something v. hiç bir çekincesi olmamak
have one's sights set (on doing something) v. gözünü dikmek
have the devil's own job doing something v. emdiği süt burnundan gelmek
have one's sights set (on doing something) v. hedeflemek
have the devil's own job doing something v. (bir yeri bulabilmek/bir şeyi yapabilmek için) akla karayı seçmek
have a way of doing something v. bir şeyi yapmaya meyilli olmak
have a way of doing something v. bir şeye neden olmaya meyilli olmak
have a way of doing something v. bir huyu olmak
have a way of doing something v. genellikle belli bir şekilde olmak/yapılmak
not have a chance in hell (of doing something) v. (bir şeyi yapmaktan) hiç umudu olmamak
not have a chance in hell (of doing something) v. (bir şeyi yapmakta) hiç şansı olmamak
not have a chance in hell (of doing something) v. (bir şeyi yapması) mümkün olmamak
have a bash at (doing) something [uk] v. bir şey (yapmaya) teşebbüs etmek
have a bash at (doing) something [uk] v. bir şey (yapmayı) denemek
have a bash at (doing) something [uk] v. bir işe el atmak
have a bash at (doing) something [uk] v. bir şey (yapmaya) çalışmak
have a bash at (doing) something [uk] v. bir şey (yapma) girişiminde bulunmak
have a shot (at something/at doing something) v. (bir şeyi/bir şeyi yapmayı) denemek
have a shot (at something/at doing something) v. (bir şeyde/bir şeyi yapmakta) şansını denemek
have your work cut out (to do something/doing something) v. (bir şeyi yapmak) zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something) v. (bir şeyi yapmak konusunda) işi zor olmak
have a crack at (doing) something v. bir şey (yapmayı) denemek
have a crack at (doing) something v. bir şeyi tecrübe etmek
have a crack at (doing) something v. bir şeyde şansını denemek
have a crack at (doing) something v. bir şey girişiminde/teşebbüsünde bulunmak
have a gift for (doing) something v. (bir şey yapmaya) doğal yeteneği olmak
have a gift for (doing) something v. bir şey (yapma) konusunda doğal becerisi olmak
have a gift for (doing) something v. bir şey (yapma) konusunda doğuştan yetenekli olmak
have a go (at something/at doing something) v. (bir şeyi/bir şey yapmayı) denemek
have a go (at something/at doing something) v. (bir şey/bir şey yapma) girişiminde bulunmak
have a go (at something/at doing something) v. (bir şeye ya da bir şey yapmaya) teşebbüs etmek
have a job doing/to do something v. (bir şeyi) yapmakta zorlanmak
have a job doing/to do something v. (bir şeyi) yapana kadar canı çıkmak
have a job doing/to do something v. (bir şeyi yapmakta) işi zor olmak
have a shot (at something/at doing something) v. (bir şeyi/bir şey yapmayı) denemek
have a shot (at something/at doing something) v. (bir şeyde/bir şeyi yapmakta) şansını denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapma) girişiminde bulunmak
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) ilk kez denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmada) şansını denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) bir denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şey/bir şey yapma girişiminde bulunmak
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı ilk kez denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada şansını denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı bir denemek
have no business doing something/to do something v. bir şey yapmaya hakkı olmamak
have your work cut out (to do something/doing something) v. (bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something) v. baş etmesi zor bir işi olmak
have your work cut out (to do something/doing something) v. işi başından aşkın olmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada payı olmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyin/bir şey yapmanın içinde olmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada parmağı olmak
have/take a shot (at something/at doing something) v. (bir şeyi/bir şey yapmayı) denemek
not have a hope in hell (of doing something) v. (bir şey yapma) şansı hiç olmamak
not have a hope in hell (of doing something) v. (bir şey yapma) umudu hiç olmamak
have your heart set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı kafasına koymak
have your heart set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek
have your heart set on something/on doing something v. bir şeye/bir şeyi yapmaya baş koymak
have your mind set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı kafasına koymak
have your mind set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek
have your mind set on something/on doing something v. bir şeye/bir şeyi yapmaya baş koymak
have your sights set on something/on doing something v. bir şeye/bir şey yapmaya odaklanmak
have your sights set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı amaçlamak
have your sights set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı kafasına koymak
have your sights set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı hedeflemek
have your sights set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı çok istemek
have your sights set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı kafasına koymak