Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | heckle n. | konuşmacıyı zor duruma düşüren kimse |
General | heckle v. | taramak |
General | heckle v. | sözünü kesmek (konuşmacının) |
General | heckle v. | soru yağmuruna tutmak |
General | heckle v. | sözünü kesmek |
General | heckle v. | sıkıştırmak |
General | heckle v. | sözünü kesip soru sormak |
General | heckle v. | hiç rahat bırakmamak |
General | heckle v. | başının etini yemek |
General | heckle v. | sürekli alay ederek işkence yapmak |
General | heckle v. | sözünü keserek zor duruma düşürmek |
Textile | ||
Textile | heckle n. | keten tarağı |
Textile | heckle n. | kendir tarağı |
Textile | heckle v. | ditmek |
Textile | heckle v. | keten tarağı ile taramak |
Textile | heckle v. | keten kenevir taramak |
Textile | heckle v. | taramak |
Textile | heckle v. | (keten/kenevir) ditmek |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Zoology | ||||
Zoology | heckle [dialect] n. | hayvan postu | ||
Zoology | heckle [dialect] n. | kuş tüyü | ||
Apiculture | ||||
Apiculture | heckle [dialect] n. | arı kovanını örten saman | ||
Ornithology | ||||
Ornithology | heckle [dialect] [uk] n. | yeşil ağaçkakan |