Turco | Inglés | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | iç içe oluşan | endomorphic adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | kesilip iç içe örülmüş dallardan oluşan çit | plashoot n. |
General | (orta çağ'da) iç içe geçmiş tellerden oluşan kadın başlığı | fret n. |
Colloquial | ||
Colloquial | iki yalıtılmış telin iç içe geçmesiyle oluşan kapasitör | gimmick n. |
Technical | ||
Technical | altı metreye kadar uzayabilen ve iç içe geçen parçalardan oluşan budama makası | telescopic pruner n. |
Technical | sarmal veya iç içe geçmiş filizlerden oluşan bir küme | wreath n. |
Chemistry | ||
Chemistry | iki ya da daha fazla molekülün zincir gibi iç içe geçerek bağlanması ile oluşan bileşik türü | catenane n. |
Astronomy | ||
Astronomy | iç içe parçalardan oluşan | telescopic adj. |