in years - Turco Inglés Diccionario
Historia

in years

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "in years" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
in years expr. senelerdir
in years expr. yıllarca
in years expr. yıllardır

Significados de "in years" con otros términos en diccionario inglés turco: 153 resultado(s)

Inglés Turco
General
studies in recent years n. son yıllarda yapılan çalışmalar
be getting on in years v. yaşlanmak
be champion three years in a row v. üç sene üst üste şampiyon olmak
stricken in years adj. yaşlı
as in most years adj. birçok yılda olduğu gibi
wise in years adj. bilge olacak kadar yaşlı (kimse)
wise in years adj. yaşlı ve deneyimli (kimse)
in other ten years adv. sonraki on yıl izarfında
in other ten years adv. sonraki on yıl içinde
in recent years adv. son zamanlarda
in recent years adv. yakın zamanlarda
in another ten years adv. bundan on yıl sonra
in one's declining years adv. hayatının sonuna doğru
for three years in succession adv. üst üste üç sene
in recent years adv. son yıllarda
first time in years adv. yıllar sonra ilk kez
first time in years adv. yıllardan sonra ilk kez
for the first time in years adv. yıllar sonra ilk kez
first time in years adv. yıllar sonra ilk defa
for the first time in years adv. yıllardan sonra ilk defa
for the first time in years adv. yıllardan sonra ilk kez
first time in years adv. yıllardan sonra ilk defa
for the first time in years adv. yıllar sonra ilk defa
in the coming years adv. ileriki yıllarda
in the next years adv. önümüzdeki yıllarda
in the upcoming years adv. önümüzdeki senelerde
in those years adv. o yıllarda
in the next years adv. önümüzdeki senelerde
in the past years adv. geçmiş yıllarda
in the upcoming years adv. önümüzdeki yıllarda
in the coming years adv. önümüzdeki yıllarda
in the coming years adv. önümüzdeki senelerde
in the forthcoming years adv. önümüzdeki senelerde
in the forthcoming years adv. önümüzdeki yıllarda
once in every four years adv. dört yılda bir
in every four years adv. dört yılda bir
two years in a row adv. iki sene üst üste
two years in a row adv. iki yıl üst üste
two years in a row adv. iki yıl arka arkaya
in ten years adv. on yıl içinde
in ten years adv. on yıl içindeki
in ten years adv. 10 yıl içindeki
in ten years adv. 10 yıl içinde
in ten years adv. 10 sene içinde
in ten years adv. on sene içinde
four years in a row adv. dört yıl üst üste
in the last two years adv. son iki sene içinde
in one's high school years adv. lise yıllarında
in high school years adv. lise yıllarında
in any of the previous years adv. önceki yılların herhangi birinde
in the early years adv. ilk yıllarda
in recent years adv. son senelerde
in the previous years adv. önceki yıllarda
in the years ahead adv. ileriki yıllarda
in the years ahead adv. ileriki senelerde
in the years to come adv. ileriki yıllarda
in the years to come adv. ileriki senelerde
in five years adv. beş yıl içerisinde
in five years adv. beş yıl içinde
in the first years of prep. ilk yıllarında
in the first years of prep. ilk senelerinde
Phrases
in the later years expr. daha sonraki yıllarda
in previous years expr. daha önceki senelerde
in previous years expr. daha önceki yıllarda
in recent years expr. geçtiğimiz yıllarda
as in previous years expr. geçmiş yıllardaki gibi
in previous years expr. geçtiğimiz senelerde
in previous years expr. geçtiğimiz yıllarda
in recent years expr. geçtiğimiz senelerde
as in previous years expr. geçmiş senelerdeki gibi
in the advancing years expr. ilerleyen senelerde
in the advancing years expr. ilerleyen yıllarda
in the forthcoming years expr. ilerleyen senelerde
in the upcoming years expr. ilerleyen yıllarda
in the upcoming years expr. ilerleyen senelerde
in the forthcoming years expr. ilerleyen yıllarda
in previous years expr. önceki yıllarda
in previous years expr. önceki senelerde
in the later years expr. sonraki yıllarda
in the years since expr. o zamandan beri
in the years since expr. o zamandan beri geçen yıllarda
Colloquial
get on (in years) v. (yıllar geçtikçe) yaşlanmak
get on (in years) v. (yıllar geçtikçe) yaş almak
get on (in years) v. ihtiyarlamak
get on (in years) v. kocamak
get on in years v. yıllar geçtikçe yaşlanmak
get on in years v. yıllar geçtikçe yaş almak
get on in years v. ihtiyarlamak
get on in years v. kocamak
get on in years v. yaşlanmak
get on in years v. yaşlanmak
get on in years v. yaş almak
advanced in years adj. yaşlı/yaşlanmış
getting on (in years) adj. yaşlanmış
getting on (in years) adj. yaşı ilerlemiş
along in years expr. yaşlı/yaşlanmış
on in years expr. yaşlı/yaşlanmış
three years in a row expr. üç sene üst üste
three years in a row expr. üç sene arka arkaya
up in years expr. yaşlı/yaşlanmış
three years in a row expr. üç yıl arka arkaya
three years in a row expr. üç yıl üst üste
Idioms
be getting on in years v. yaşlanmak
be on in years v. yaşlanmak
be on in years v. yaşı ilerlemek
get along in years v. yaşlanmak
get along in years v. yaş almak
advanced in years adj. çok bilgili
advanced in years adj. görmüş geçirmiş
well up in years adj. yaşını başını almış
advanced in years adj. yaşı biraz geçkince
well up in years adj. yaşlı
advanced in years adj. yaşlı
advanced in years adj. yaşayıp görmüş
advanced in years adj. yaşlıca
well up in years adj. yaşı geçkin
advanced in years adj. yaşını başını almış
pushing on in years [uk] adj. yaşlı
pushing on in years [uk] adj. yaşlanmakta
pushing on in years [uk] adj. yaş almakta
not in a million years! expr. hayatta olmaz!
along in years expr. yaşını başını almış
up in years expr. yaşlı
along in years expr. yaşı biraz geçkince
along in years expr. yaşlıca
(I haven't talked to you) in an age of years expr. yüzyıllardır (seni görmüyorum)
on in years expr. yaşlıca
on in years expr. yaşını başını almış
along in years expr. yaşlı
on in years expr. yaşı biraz geçkince
up in years expr. yaşlıca
up in years expr. yaşını başını almış
up in years expr. yaşı biraz geçkince
on in years expr. yaşlı
Speaking
during his years in the army expr. askerlik yıllarında
in a couple of years expr. birkaç yıl içinde
where do you see yourself in 5 years? expr. beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
where do you see yourself in 5 years? expr. beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
not in a thousand years! expr. hayatta olmaz/asla!
never in a thousand years! expr. hayatta olmaz/asla!
my daughter hasn't spoken to me in years expr. kızım benimle senelerdir konuşmuyor
my son hasn't spoken to me in years expr. oğlum benimle yıllardır konuşmuyor
my son hasn't spoken to me in years expr. oğlum benimle senelerdir konuşmuyor
for how many years have you been in this industry? expr. kaç yıldır bu sektördesiniz?
my daughter hasn't spoken to me in years expr. kızım benimle yıllardır konuşmuyor
for how many years have you been in this industry? expr. kaç senedir bu sektördesiniz?
where do you see yourself in 5 years? expr. 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
where do you see yourself in 5 years? expr. 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
never in a million years expr. hayatta olmaz/asla
Trade/Economic
corporation tax overprovided in previous years n. evvelki yıllarda fazla ödenen kurumlar vergisi
deductible vat in future years n. gelecek yıllarda indirilecek k.d.v.
Law
be condemned to ten years in prison v. on yıl hapis cezasına çarptırılmak
Slang
do ten years in prison v. on yıl hapis yatmak