iyi ama - Turco Inglés Diccionario
Historia

iyi ama



Significados de "iyi ama" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
Phrases
iyi ama all very well but expr.
Speaking
iyi ama all well and good but expr.

Significados de "iyi ama" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

Turco Inglés
General
iyi niyetli ama gerçekçi olmayan sosyal reformcu do-gooder n.
Phrases
iyi hoş ama yeter artık toujours perdrix [french] expr.
iyi güzel ama all very fine expr.
iyi hoş ama well and good expr.
Proverb
iyi günde herkes yanında olur, ama kötü günde yanında kimse kalmaz laugh and the world laughs with you, weep and you weep alone
ateş iyi bir köle ama kötü bir efendidir fire is a good servant but a bad master
ümit iyi bir kahvaltıdır ama iyi bir akşam yemeği değildir hope is a good breakfast but a bad supper
parası var diye evlenme ama olsa iyi olur never marry for money, but marry where money is
iyi günde herkes yanında olur(, ama kötü günde yanında kimse kalmaz) laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone)
Colloquial
özünde iyi ama kaba kimse a rough diamond n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing cousin n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing cousins n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing kin n.
kendine çok ama çok iyi bak take very good care of yourself expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama… all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama… all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
aslında iyi (de/ama) all very fine expr.
aslında iyi (de/ama) all very well expr.
iyi hoş ama… all very well/fine but... expr.
iyi güzel ama… all very well/fine but... expr.
aslında iyi de/ama… all very well/fine but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama… all very well (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama… all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama… all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.
aslında iyi (de/ama) all very fine expr.
aslında iyi (de/ama) all very well expr.
iyi hoş ama… all very well/fine but... expr.
iyi güzel ama… all very well/fine but... expr.
aslında iyi de/ama… all very well/fine but... expr.
Idioms
üç kuruşluk ama/pek iyi olmasa da hiç değilse benim a poor thing but mine own expr.
iyi deneme ama olmadı close but no cigar expr.
iyi deneme ama olmadı nice try but no cigar expr.
Speaking
hepsi iyi hoş ama it's all very well but expr.
hepsi iyi hoş ama that's all very well and good but expr.
hepsi iyi hoş ama that's all very well but expr.
iyi hoş ama that's all very good but expr.
Food Engineering
taze domuz eti üretimi için uygun olan hafif ama iyi işlenmiş domuz yorker n.
Latin
iyi aileden gelme, iyi giyimli ama vasat eğitimli bene nati, bene vestiti, et mediocriter docti expr.
iyi yolu görüyor ve takdir ediyorum, ama kötü yoldan gidiyorum video meliora proboque deteriora sequor expr.