kökten - Turco Inglés Diccionario
Historia

kökten



Significados de "kökten" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kökten radical adj.
General
kökten root adj.
kökten fundamental adj.
kökten radically adv.
kökten root and branch adv.
kökten root-and-branch adv.

Significados de "kökten" con otros términos en diccionario inglés turco: 63 resultado(s)

Turco Inglés
General
aynı kökten türemiş sözcük conjugate n.
aynı kökten türemiş olma durumu conjugateness n.
kökten dinci religious fanatic n.
kökten çözüm radical solution n.
kökten reform yanlısı kimse radical n.
kökten farklı inançların, görüşlerin fanatik savunucuları arasındaki çatışma holy war n.
kökten dönüşüm yaşamış kimse proselyte n.
kökten değiştirmek revolutionize v.
kökten değiştirmek revolutionise v.
-i kökten değiştirmek revolutionise v.
-i kökten değiştirmek revolutionize v.
kökten filiz sürmek tiller v.
kökten çözmek solve completely v.
aynı kökten gelen paronymous adj.
aynı kökten türemiş conjugate adj.
aynı kökten cognate adj.
aynı kökten gelerek cognately adv.
aynı kökten türemiş bir şekilde conjugately adv.
Phrasals
kökten sarsmak shake something up v.
Idioms
kökten değişim a change in (one's) stripes n.
kökten temizlik clean sweep n.
derinlemesine/kökten temizlik clean-up operation n.
bir sorunu kökten çözmeyi ertelemek kick the can down the road v.
(ideolojisini) kökten değiştirmek change one's stripes v.
derinlemesine/kökten temizlik yapmak make a clean sweep v.
(bir şeyi) kökten halletmek rip the heart out of (something) v.
(ideolojisini, fikrini, özünü) kökten değiştirmek change (one's) spots v.
derinlemesine/kökten temizlik yapmak make a clean sweep v.
(kişileri/şeyleri) kökten temizlemek make a clean sweep (of something) v.
Politics
1995 afganistan'ı, 1996'da da kabil'i ele geçiren kökten dinci milis kuvveti taleban n.
kökten dinci fundamentalist n.
(afganistan ve iran'da) kökten dinci müslüman gerillalar mojahedin n.
(afganistan ve iran'da) kökten dinci müslüman gerillalar mujaheddin n.
(afganistan ve iran'da) kökten dinci müslüman gerillalar mujahedin n.
(afganistan ve iran'da) kökten dinci müslüman gerillalar mujahedeen n.
(afganistan ve iran'da) kökten dinci müslüman gerillalar mujahideen n.
kökten dinci müslüman gerillalar mujaheddin n.
Anatomy
omuriliği dorsal olarak geçen spinal sinire ait iki kökten biri dorsal root n.
Psychology
kökten dincilik fundamentalism n.
Math
cebirsel denklemde aynı kökten üç tane çıkması triple root n.
(polinom denklemde kök) iki eşit kökten biri olan double adj.
Chemistry
kökten elde edilen kırmızı boya ürünlerinden biri rubiretin n.
pteroik asitle aynı kökten olup birden fazla glutamik asit molekülü içeren asit pteroylglutamic acid n.
Botanic
otsu bitkinin kökten ayrı olarak düşünülen yapraksı üst kısmı herb n.
soğan, rizom veya yumru kökten büyüyen bitki liliaceous plant n.
kökten büyüyen (çiçek) rhizanthous adj.
kökten büyüyen (çiçek) radiciflorous adj.
kökten uca doğru büyüyen acropetal adj.
kökten uca doğru açılan acropetal adj.
ana kökten uzaklaşmış (yaprak, çiçek) averse adj.
kökten uca doğru büyüyerek acropetally adv.
kökten uca doğru açılan şekilde acropetally adv.
Agriculture
kökten sulama seepage irrigation n.
Linguistics
(kelime) aynı kökten gelme cognation n.
aynı kökten gelen sözcükler arasındaki ilişki paronymy n.
aynı kökten gelme paronymy n.
aynı kökten gelen sözcüklerin kullanımı paronymy n.
aynı kökten olan akin adj.
History
kökten dinci kimse convulsionist n.
kökten reformcular root-and-branch men n.
kökten dincilere ait veya ilişkin convulsionary adj.
Religious
kökten dinci hristiyanların misyonerlik amacıyla kurduğu bir ziyaret merkezi hell house [us] n.
Archaic
kökten dincilik enthusiasm n.