kabın - Turco Inglés Diccionario
Historia

kabın



Significados de "kabın" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Technical
kabın passenger cabin n.

Significados de "kabın" con otros términos en diccionario inglés turco: 29 resultado(s)

Turco Inglés
General
bir kabın hacmi vacuity n.
kabın kenarındaki kapağı kaldırmayı kolaylaştıran yarım daire şeklinde delik thumbhole n.
açık, sığ ve yuvarlak bir kabın alabileceği miktar basin n.
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı chimb n.
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı chime n.
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı chine n.
kabın içine yerleştirmek place into container v.
metal kabın içine koymak canisterize v.
metal kabın içine koymak canisterise v.
kabın dışında bulunan outward adj.
Phrasals
bir kabın/kutunun içine koymak encase someone or something in something v.
kabın ağzından taşmak lip (over) v.
kabın ağzından taşmak lip (in) v.
Idioms
kabın/bir yerin alacağından fazlasını tıkıştırmak fit a quart into a pint pot v.
kabın/bir yerin alacağından fazlasını tıkıştırmak squeeze a quart into a pint pot v.
Technical
kabın dibindeki çökeltiyi kaldırmadan içindeki sıvıyı dışarı çekmekte kullanılan metal boru antiguggler n.
bir kabın gerçek içeriği ile tam kapasitesi arasındaki hacim farkı vacuity n.
(dondurarak kurutmada) kabın iç yüzeyinde kabuksu çözelti tabakası oluşturmak shell v.
Automotive
kabın içi sıcaklık sensörü passenger compartment temperature sensor n.
klima kabın içi çevrim kapağı rölesi air conditioning recirculation flap relay n.
klima kabın içi çevrim selenoid valfi air conditioning recirculation solenoid valve n.
tek şaseli kabın single chassis cab n.
Gastronomy
malzemeleri kabın altına konarak pişirildikten sonra ters çevrilen meyveli kek upside-down cake n.
Chemistry
kabın dibinde toplanan sıvı bottoms n.
su içeren petrol ürününün kaynama sırasında kabın duvarına yaptığı vuruntu bumping n.
Art
kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı kintsugi n.
kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı kintsukuroi n.
Archaic
bölümlü kabın içindekiler riddle n.
kabın dışına çıkarılamayan incoercible adj.