Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
kabın
Significados de
"kabın"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Technical
1
Technical
kabın
passenger cabin
n.
Significados de
"kabın"
con otros términos en diccionario inglés turco: 29 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
bir kabın hacmi
vacuity
n.
2
General
kabın kenarındaki kapağı kaldırmayı kolaylaştıran yarım daire şeklinde delik
thumbhole
n.
3
General
açık, sığ ve yuvarlak bir kabın alabileceği miktar
basin
n.
4
General
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı
chimb
n.
5
General
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı
chime
n.
6
General
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı
chine
n.
7
General
kabın içine yerleştirmek
place into container
v.
8
General
metal kabın içine koymak
canisterize
v.
9
General
metal kabın içine koymak
canisterise
v.
10
General
kabın dışında bulunan
outward
adj.
Phrasals
11
Phrasals
bir kabın/kutunun içine koymak
encase someone or something in something
v.
12
Phrasals
kabın ağzından taşmak
lip (over)
v.
13
Phrasals
kabın ağzından taşmak
lip (in)
v.
Idioms
14
Idioms
kabın/bir yerin alacağından fazlasını tıkıştırmak
fit a quart into a pint pot
v.
15
Idioms
kabın/bir yerin alacağından fazlasını tıkıştırmak
squeeze a quart into a pint pot
v.
Technical
16
Technical
kabın dibindeki çökeltiyi kaldırmadan içindeki sıvıyı dışarı çekmekte kullanılan metal boru
antiguggler
n.
17
Technical
bir kabın gerçek içeriği ile tam kapasitesi arasındaki hacim farkı
vacuity
n.
18
Technical
(dondurarak kurutmada) kabın iç yüzeyinde kabuksu çözelti tabakası oluşturmak
shell
v.
Automotive
19
Automotive
kabın içi sıcaklık sensörü
passenger compartment temperature sensor
n.
20
Automotive
klima kabın içi çevrim kapağı rölesi
air conditioning recirculation flap relay
n.
21
Automotive
klima kabın içi çevrim selenoid valfi
air conditioning recirculation solenoid valve
n.
22
Automotive
tek şaseli kabın
single chassis cab
n.
Gastronomy
23
Gastronomy
malzemeleri kabın altına konarak pişirildikten sonra ters çevrilen meyveli kek
upside-down cake
n.
Chemistry
24
Chemistry
kabın dibinde toplanan sıvı
bottoms
n.
25
Chemistry
su içeren petrol ürününün kaynama sırasında kabın duvarına yaptığı vuruntu
bumping
n.
Art
26
Art
kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı
kintsugi
n.
27
Art
kırılan bir toprak kabın parçalarını altın veya gümüş vernikle yeniden bir araya getirme sanatı
kintsukuroi
n.
Archaic
28
Archaic
bölümlü kabın içindekiler
riddle
n.
29
Archaic
kabın dışına çıkarılamayan
incoercible
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kabın
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy