kadar küçük - Turco Inglés Diccionario
Historia

kadar küçük



Significados de "kadar küçük" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
kadar küçük as small as adj.
kadar küçük as little as adj.

Significados de "kadar küçük" con otros términos en diccionario inglés turco: 56 resultado(s)

Turco Inglés
General
okunamayacak kadar küçük basılmış bölüm the small print n.
elde idare edilecek kadar küçük olan şey hand-held n.
evrenin büyüklüğü içinde kendinin ne kadar küçük ve önemsiz bir varlık olduğunu hissetme duygusu occhiolism n.
ölçülemeyecek kadar küçük boyutlu ideal madde particle n.
değer biçilemeyecek kadar küçük inappreciable adj.
ölçülemeyecek kadar küçük infinitesimal adj.
mikroskop olmadan görülemeyecek kadar küçük microscopical adj.
mikrop kadar küçük germinal adj.
algılanamayacak kadar küçük inappreciable adj.
iğne ucu kadar küçük pinpoint adj.
çıplak gözle görülmeyecek kadar küçük subgross adj.
bölünemeyecek kadar küçük infinitesimally adv.
Phrases
dünya ne kadar küçük! what a small world! expr.
Colloquial
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi fame whore n.
mahkumun hareket özgürlüğünü kısıtlayacak kadar küçük olan cezaevi hücresi little-ease n.
Idioms
en küçük detayına kadar down to a gnat 's eyebrow expr.
Speaking
o kadar küçük bir çantaya sığmaz it would never fit in a bag that small expr.
Law
büyüklerin lisanını konuşamayacak kadar küçük olanlar infantes n.
Politics
hükümetin kontrolünü ele geçiremeyecek kadar küçük siyasi parti third party n.
Technical
içinden gözetleme yapılabilecek kadar küçük açıklık window n.
neredeyse kesilemeyecek kadar küçük elmas rose n.
gözetleçle görülemeyecek kadar küçük submicroscopic adj.
mikroskopla görülemeyecek kadar küçük submicroscopic adj.
Medical
kimyasal maddenin istenen tek bir yüksek doz etkisine ulaşıncaya kadar küçük dozlarda artırılarak verilmesi chemical agent cumulative action n.
Math
bölünemeyecek kadar küçük infinitesimal adj.
ölçülemeyecek kadar küçük infinitesimal adj.
Physics
cismin ölçülemeyecek kadar küçük bileşen parçacıklarının açısal momentumlarının vektörel toplamı angular momentum n.
atom davranışının madde veya fenomenin özelliklerini belirleyeceği kadar küçük bir ölçekte olan nanoscopic adj.
Marine Biology
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık mackerel scad (decapterus macarellus) n.
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık speedo (decapterus macarellus) n.
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık mackerel shad (decapterus macarellus) n.
güney carolina'dan bermuda ve meksika körfezi'ne kadar bulunan küçük dikenli bir balık deepwater squirrelfish (holocentrus bullisi) n.
Astronomy
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeor n.
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeorite n.
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeoroid n.
Zoology
mandrilden daha küçük olan ve renkleri onun kadar parlak olmayan bir babun drill (mandrillus leucophaeus) n.
çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük hayvanlar microfauna n.
Botanic
florida'nın güneyinden güney amerika'ya kadar olan bölgede yetişen çalı veya küçük ağaç türü bay-leaved caper (capparis flexuosa) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı oregon grape (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı oregon grape (mahonia nervosa) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı holly-leaved barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı holly-leaves barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı hollyleaf barberry (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mountain grape (mahonia aquifolium) n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mahonia aquifolium n.
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı mountain grape n.
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins lyonia n.
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins genus lyonia n.
Breeding
kesilemeyecek kadar küçük buzağı deacon n.
Archaeology
dört inç kadar yükseklikte küçük amfora amphoriskos n.
Religious
ürdün'de ortaya çıkan ve ırak'ta günümüze kadar gelen, vaftizci yahya'nın mesih olduğuna inan küçük gnostik bir mezhebe üye kimse mandaean n.
ürdün'de ortaya çıkan ve ırak'ta günümüze kadar gelen, vaftizci yahya'nın mesih olduğuna inanan küçük gnostik bir mezhebe üye kimse mandean n.
Printery
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutu küçük harfin gövdesi kadar olan harfler small capital letters n.
Archaic
en küçük detayına kadar to point adv.
Slang
ancak gerekli yerleri kapatacak kadar küçük erkek mayosu a banana hammock n.
ancak gerekli yerleri kapatacak kadar küçük erkek mayosu banana hammock n.