Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
kaynatılmış
kaynatılmış
Historia
Frases
Significados de
"kaynatılmış"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
kaynatılmış
boiled
adj.
Chestnuts have to be
boiled
for at least fifteen minutes.
Kestaneler en az on beş dakika
kaynatılmalıdır.
More Sentences
2
General
kaynatılmış
seethed
adj.
Significados de
"kaynatılmış"
con otros términos en diccionario inglés turco: 22 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
kaynatılmış öz
decoction
n.
2
General
kaynatılmış taze şarap
cuit [obsolete]
n.
3
General
kaynatılmış taze şarap
cute
n.
Technical
4
Technical
dış yüzeyine pim kaynatılmış boru
studded tube
n.
5
Technical
kaynatılmış somun
welded nut
n.
6
Technical
iç içe kaynatılmış tuğla kütlesi
clinker
n.
7
Technical
kaynatılmış kaynaklı
welded
adj.
8
Technical
uzunlamasına kaynatılmış
longitudinally welded
adj.
Gastronomy
9
Gastronomy
havuç, patates ve lahana gibi sebzelerle kaynatılmış et tabağı
new england boiled dinner
n.
10
Gastronomy
balda kaynatılmış ufak hamur parçalarından yapılan yemek
teiglach
n.
11
Gastronomy
kaynatılmış bir tür tatlı
acid drop
n.
12
Gastronomy
yumuşak bir şeker elde edene kadar kaynatılmış, sonrasında soğutulup krema kıvamına gelinceye kadar karıştırılmış akçaağaç şurubu
maple butter
n.
13
Gastronomy
yumuşak bir şeker elde edene kadar kaynatılmış, sonrasında soğutulup krema kıvamına gelinceye kadar karıştırılmış akçaağaç şurubu
maple cream
n.
14
Gastronomy
süzme bal kıvamına gelene kadar kaynatılmış açık renkli akçaağaç şurubu
maple honey
n.
15
Gastronomy
tuzlu kraker, milföy veya başka bir tabanın üzerine çırpılmış yumurta beyazı ve kaynatılmış şeker şurubu karşımı konan ve fırında esmerleştirilen, şekerli beyaz bir karışım ile kaplı kurabiye
marguerite
n.
16
Gastronomy
kaynatılmış taze şarap
cute
n.
17
Gastronomy
süt, et suyu veya suda kaynatılmış ekmek
panada
n.
18
Gastronomy
süt, et suyu veya suda kaynatılmış ekmek
panade
n.
19
Gastronomy
kaynatılmış pirinç
converted rice
n.
20
Gastronomy
kaynatılmış pirinç
parboiled rice
n.
21
Gastronomy
yarım kaynatılmış
parboiled
adj.
Archaic
22
Archaic
(yiyecek) kaynatılmış
sod
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kaynatılmış
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy