keep at - Turco Inglés Diccionario
Historia

keep at

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "keep at" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
General
keep at v. bırakmamak
keep at v. devam etmek
keep at v. bir hareketi sürdürmek
keep at v. yapmaya devam etmek

Significados de "keep at" con otros términos en diccionario inglés turco: 168 resultado(s)

Inglés Turco
General
keep someone at a distance v. birine soğuk davranmak
keep someone at arm's length v. biriyle samimi olmamak için ona çok mesafeli davranmak
keep someone at arm's length v. birinin samimi olmasına izin vermemek
keep something at arm's length v. el altında bulundurmak
keep somebody at arm's length v. yüz vermemek
keep someone at bay v. birini sindirmek
keep somebody at a distance v. fazla samimi olmamak
keep something near at hand v. el altında bulundurmak
keep on at somebody v. üstüne varmak
keep somebody at a distance v. yüz vermemek
keep somebody at a distance v. mesafeli davranmak
keep something at one's fingertips v. el altında bulundurmak
keep on at v. sıkboğaz etmek
keep someone at bay v. birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek
keep somebody at arm’s length v. biriyle arasında mesafe bırakmak
keep someone at arm's length v. birini pek yaklaştırmamak
keep at somebody v. bırakmamak
keep somebody at a distance v. soğuk davranmak
keep something at the normal level v. normal seviyede tutmak
keep looking at someone every so often v. durup durup bakmak
keep on at v. başını şişirmek
keep someone at a distance v. pas vermemek
keep something at the forefront v. gözönünde tutmak
keep at bay v. uzak tutmak
keep at a job v. bir işe devam etmek
keep at a certain level v. belli bir seviyede tutmak
keep heart disease at bay v. kalp hastalığını uzak tutmak
Phrasals
keep at someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something) v. başının etini yemek
keep at someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone about something v. başının etini yemek
keep at someone about something v. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep at (someone or something) v. (bir şeyin) üzerine gitmek
keep at (someone or something) v. (bir şeyi) denemeye devam etmek
keep at (someone or something) v. (bir şeyden) vazgeçmemek
keep at (someone or something) v. (bir şeyi) devam ettirmek
keep at (someone or something) v. (bir konuda) pes etmemek
keep at (someone) v. (birine) sürekli yapmasını hatırlatmak
keep at (someone) v. (birinin) başının etini yemek
keep at (someone) v. yapması için (birine) dırdır etmek
keep at (someone) v. (birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (someone) v. (birini) sürekli teşvik etmek
keep at (someone) v. (birinin) peşini bırakmamak
keep at (someone) v. (birini) sürekli motive etmek
keep on at (one) v. (birini) sıkboğaz etmek
keep on at (one) v. (birinin) başını şişirmek
keep on at (one) v. (birinin) kafasını ütülemek
keep on at (one) v. (birini) sıkıştırmak
keep on at (one) v. (birine) sürekli hatırlatmak
keep on at (one) v. (birinin) başının etini yemek
keep on at (one) v. (birini) sürekli teşvik etmek
Proverb
keep your enemy at bay su uyur düşman uyumaz
Colloquial
keep at it v. devam ettirmek
keep at it v. devam etmek
keep someone up at night v. geceleri uykusunu kaçırmak
keep on at somebody v. birinin üstüne varmak
keep on at somebody v. birinin üstüne gitmek
keep on at somebody v. başının etini yemek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne varmak
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne gitmek
keep (going) on at someone or something v. birine/bir şeye yüklenmek
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin başının etini yemek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
Idioms
keep something at the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep something at the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
keep someone at arm's length v. arasına mesafe koymak
keep somebody at arm's length v. araya mesafe koymak
keep at arm's length v. araya mesafe koymak
keep somebody at arm’s length v. biriyle arasına mesafe koymak
keep at arm's length from someone v. biriyle araya mesafe koymak
keep someone at arm's length v. biriyle araya mesafe koymak
keep somebody at arm's length v. birisiyle arasına mesafe koymak
keep something at one's fingertips v. elinin altında olmak
keep at bay v. geçiştirmek
keep at bay v. istenmeyen birini uzaklaştırmak
keep at bay v. kendinden uzak tutmak
keep at arm's length v. mesafeli davranmak
keep somebody at arm's length v. mesafeli davranmak
keep someone at bay v. mesafe koymak
keep the wolves at bay v. sorunları uzak tutmak
keep someone at arm's length v. samimiyet kurmamak
keep the wolves at bay v. sıkıntıları uzak tutmak
keep someone at arm's length v. samimi olmamak
keep the wolves at bay v. sorunlarla mücadele etmek
keep somebody at arm's length v. soğuk davranmak
keep at arm's length v. soğuk davranmak
keep at bay v. uzakta tutmak
keep at bay v. (bir tehlikeyi vb ) uzaklaştırmak
keep at bay v. yanaştırmamak
keep at arm's length v. yüz vermemek
keep at bay v. yaklaştırmamak
keep (going) on at (one) v. (birinin) üstüne varmak
keep (going) on at (one) v. (birini) sürekli azarlamak
keep (going) on at (one) v. (birini veya bir şeyi) devamlı eleştirmek
keep (going) on at someone v. birinin üstüne varmak
keep (going) on at someone v. birini sürekli azarlamak
keep (going) on at someone v. birini devamlı eleştirmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini eleştirmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini üstelemek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi belli bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay v. biriyle/bir şeyle mesafeyi korumak
keep someone or something at bay v. biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi uygun bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi yaklaştırmamak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimi olmamak için ona mesafeli davranmak
keep (one) at arm's length v. (birinin) samimi olmasına izin vermemek
keep (one) at arm's length v. (birini) pek yaklaştırmamak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) arasına mesafe koymak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimiyet kurmamak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimi olmamak
keep (one) at arm's length v. (birini) uzakta tutmak
keep (one) at arm's length v. (birini) yanına çok yaklaştırmamak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at a distance v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at arm's length v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at bay v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at bay v. (birinden/bir şeyden) kaçınmak
keep (someone or something) at bay v. (birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek
keep (someone or something) at bay v. (birini/ bir şeyi) yaklaştırmamak
keep (someone or something) at bay v. (birinin/bir şeyin) yaklaşmasını engellemek
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) uzak tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) belli bir uzaklıkta/geride tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birinin/bir şeyin/kendinin) mesafesini korumak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) ayrı/uzakta tutmak
keep at (one) about (something) v. (birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
keep at (one) about (something) v. (birinin bir konuda) başının etini yemek
keep at (one) about (something) v. (bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (one) about (something) v. (birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birinin) peşini bırakmamak
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birini) sürekli motive etmek
keep at a distance v. yüz vermemek
keep at a distance v. mesafeli davranmak
keep at a distance v. soğuk davranmak
keep at a distance v. pas vermemek
keep at a distance v. mesafeyi korumak
keep at a distance v. uzak durmak
keep at arm's length from v. ile araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) pas vermemek
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep something/someone at bay v. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep something/someone at bay v. birinden/bir şeyden kaçınmak
keep something/someone at bay v. birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
keep something/someone at bay v. birini/ bir şeyi yaklaştırmamak
Speaking
keep that with you at all times expr. bunu her zaman yanında taşı
keep plugging at it expr. denemekten vazgeçme