kemikten - Turco Inglés Diccionario
Historia

kemikten



Significados de "kemikten" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Colloquial
kemikten made of bones adj.

Significados de "kemikten" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

Turco Inglés
General
1800'lü yıllarda kadınların eteklerinin kabarık görünmesi için giydikleri yastık metal ve kemikten oluşan bir tür kumaş bustle n.
kemikten yapılmış bone adj.
Phrasals
(eti kemikten) ayırmak pick away v.
(eti kemikten) ayırmak pick something away v.
Proverb
etten kemikten insan he puts his pants on one leg at a time
Colloquial
etten kemikten in the flesh expr.
Idioms
etten kemikten bir vücut flesh and blood n.
etten kemikten bir varlık flesh and blood n.
etten kemikten insan flesh and blood n.
etten kemikten bir insan vücudu flesh and blood n.
etten kemikten kimse flesh and blood n.
etten-kemikten insan flesh-and-blood human beings n.
etten kemikten olmak be flesh and blood v.
etten kemikten insan olmak put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia] v.
etten kemikten flesh and blood expr.
etten kemikten (insan) puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else) expr.
(biri) etten kemikten insan (one) puts (one's) pants on one leg at a time expr.
ben etten kemikten bir insanım I'm only/one's own flesh and blood expr.
Technical
kemikten oluşmuş osseus adj.
Medical
kemikten ses iletimi bone conduction n.
Anatomy
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten her biri cuneiform bone n.
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten ortada olanı intermediate cuneiform n.
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten lateral olanı lateral cuneiform n.
kalça kemiğini oluşturan üç kemikten biri os ischii n.
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri premaxilla n.
Veterinary
hayvanın kuyruğunun veya bir kısmının kemikten kesilerek çıkarılması docking n.
Gastronomy
eti kemikten ayırmak unbone v.
Biology
kafatasının üst arka bölümündeki çatıyı oluşturan bir çift kemikten herhangi biri ile ilişkili parietal adj.
Marine Biology
kemikten ziyade kıkırdak iskeleti olan köpekbalığı, vatoz gibi balıkları içeren sınıf cartilaginous fish (chondrichthyes) n.
Zoology
atın iç dizini çevreleyen ve bir boşlukla kemikten ayıran büyük bir kas kirişi master sinew n.
Archaeology
abd'de ortaya çıkarılan kemikten yapılmış bir alet beamer n.
kemikten yapılmış araçlarla nitelenen bir tarih öncesi dönem bone age n.
genellikle kemikten yapılan eski üflemeli bir çalgı pibgorn n.
genellikle kemikten yapılan eski üflemeli bir çalgı stockhorn n.