Historia

knots

Significados de "knots" con otros términos en diccionario inglés turco: 83 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	tie knots n.	ilmek (halı)
2	General	with many knots adj.	düğüm düğüm
3	General	in knots adv.	düğüm düğüm
Colloquial
4	Colloquial	someone's stomach is in knots v.	(stresten/gerginlikten dolayı) midesi düğümlenmek
5	Colloquial	at a rate of knots expr.	hızla
6	Colloquial	at a rate of knots expr.	fırtına gibi
7	Colloquial	at a rate of knots expr.	göz açıp kapayıncaya kadar
8	Colloquial	at a rate of knots expr.	jet gibi
9	Colloquial	at a rate of knots expr.	son sürat
Idioms
10	Idioms	tie oneself (up) in knots v.	sorunlarla başı dertte olmak
11	Idioms	tie oneself (up) in knots v.	çok üzgün olmak
12	Idioms	tie oneself (up) in knots v.	çok endişeli olmak
13	Idioms	tie someone up in knots v.	çok endişelendirmek
14	Idioms	tie oneself in knots v.	dokuz doğurmak
15	Idioms	tie oneself up in knots v.	çıkmaza/çözümsüzlüğe düşmek/sürüklenmek
16	Idioms	tie someone up in knots v.	dokuz doğurtmak
17	Idioms	tie someone in knots v.	serseme çevirmek
18	Idioms	be tied (up) in knots v.	kafası karışmak
19	Idioms	be tied (up) in knots v.	başı dertte olmak
20	Idioms	be tied (up) in knots v.	çıkmaza girmek
21	Idioms	be tied (up) in knots v.	çözümsüzlüğe düşmek
22	Idioms	be tied (up) in knots v.	dokuz doğurmak
23	Idioms	tie (one) (up) in knots v.	(birinin) aklını karıştırmak
24	Idioms	tie (one) (up) in knots v.	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
25	Idioms	tie (one) (up) in knots v.	(birini) telaşlandırmak
26	Idioms	tie (one) (up) in knots v.	(birini) üzmek
27	Idioms	tie (one) (up) in knots v.	(birini) çıkmaza sokmak
28	Idioms	tie (oneself) in knots v.	(kendini) çıkmaza/çözümsüzlüğe sokmak
29	Idioms	tie (oneself) in knots v.	çok endişeli olmak
30	Idioms	tie (oneself) in knots v.	(kendini) üzmek
31	Idioms	tie (oneself) in knots v.	(kendi) elini kolunu bağlamak
32	Idioms	tie (oneself) in knots [uk] v.	(kendi) aklını karıştırmak
33	Idioms	tie (oneself) in knots [uk] v.	(kendi) kafasını karışmak
34	Idioms	tie (oneself) in knots [uk] v.	(kendini) işin içinden çıkamaz hale getirmek
35	Idioms	tie (oneself) into knots v.	(kendini) çıkmaza/çözümsüzlüğe sokmak
36	Idioms	tie (oneself) into knots v.	çok endişeli olmak
37	Idioms	tie (oneself) into knots v.	(kendini) üzmek
38	Idioms	tie (oneself) into knots v.	(kendi) elini kolunu bağlamak
39	Idioms	tie (oneself) into knots [uk] v.	(kendi) aklını karıştırmak
40	Idioms	tie (oneself) into knots [uk] v.	(kendi) kafasını karışmak
41	Idioms	tie (oneself) into knots [uk] v.	(kendini) işin içinden çıkamaz hale getirmek
42	Idioms	tie (someone) in) knots v.	(birinin) aklını karıştırmak
43	Idioms	tie (someone) in) knots v.	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
44	Idioms	tie (someone) in) knots v.	(birini) telaşlandırmak
45	Idioms	tie (someone) in) knots v.	(birini) üzmek
46	Idioms	tie (someone) in) knots v.	(birini) çıkmaza sokmak
47	Idioms	tie (someone) into knots v.	(birinin) aklını karıştırmak
48	Idioms	tie (someone) into knots v.	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
49	Idioms	tie (someone) into knots v.	(birini) telaşlandırmak
50	Idioms	tie (someone) into knots v.	(birini) üzmek
51	Idioms	tie (someone) into knots v.	(birini) çıkmaza sokmak
52	Idioms	tie in knots v.	serseme çevirmek
53	Idioms	tie in knots v.	dokuz doğurmak
54	Idioms	tie in knots v.	çok endişeli olmak
55	Idioms	tie in knots v.	sorunlarla başı dertte olmak
56	Idioms	tie in knots v.	çok üzgün olmak
57	Idioms	tie into knots v.	aklını karıştırmak
58	Idioms	tie into knots v.	endişelendirmek/kaygılandırmak
59	Idioms	tie into knots v.	telaşlandırmak
60	Idioms	tie into knots v.	üzmek
61	Idioms	tie into knots v.	çıkmaza sokmak
62	Idioms	tie yourself in knots v.	dokuz doğurmak
63	Idioms	tie yourself in knots v.	kendi aklını karıştırmak
64	Idioms	tie yourself in knots v.	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
65	Idioms	tie yourself in knots v.	kendini çıkmaza sokmak
66	Idioms	tie yourself up in knots v.	dokuz doğurmak
67	Idioms	tie yourself up in knots v.	kendi aklını karıştırmak
68	Idioms	tie yourself up in knots v.	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
69	Idioms	tie yourself up in knots v.	kendini çıkmaza sokmak
70	Idioms	at a rate of knots expr.	bir çırpıda
71	Idioms	at a rate of knots expr.	çabucak
72	Idioms	at a rate of knots expr.	fırtına gibi
73	Idioms	at a rate of knots expr.	hızlı hızlı
74	Idioms	at a rate of knots expr.	göz açıp kapatana kadar
75	Idioms	at a rate of knots expr.	hızla
76	Idioms	(one's) stomach is in knots expr.	(birinin stresten/gerginlikten) midesi düğümlenmiş
77	Idioms	(one's) stomach is in knots expr.	(birinin) midesi düğüm düğüm olmuş
78	Idioms	(one's) stomach is in knots expr.	(birinin) midesine kramplar/ağrılar girmiş
Computer
79	Computer	too few knots expr.	çok fazla düğüm
Textile
80	Textile	types of knots n.	düğüm tipleri
Aeronautic
81	Aeronautic	knots indicated air speed n.	göstergede okunan hava hızı
82	Aeronautic	knots indicated airspeed n.	hava süratinin knot cinsinden ifadesi
Military
83	Military	knots true air speed n.	gerçek hava hızı