Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | müdahale etme | interference n. |
General | müdahale etme | derangement n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | belirli eylemleri yaptırmak için bir ülkenin iç işlerine müdahale etme | intervention n. |
Proverb | ||
Proverb | kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme | let the cobbler stick to his last |
Proverb | kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme | the cobbler should stick to his last |
Colloquial | ||
Colloquial | bir yarışmanın sonuçlarına önceden müdahale etme | carve-up n. |
Colloquial | birinin planlarına müdahale etme | in someone's way expr. |
Law | ||
Law | yasalara uygun faaliyetlere müdahale etme | aggravated trespass n. |
Law | mülke müdahale etme | entry n. |
Law | gerçeklerin üstünün kapatıldığı iddia edilen boşanma ve birtakım diğer davalara müdahale etme yetkisi bulunan görevli | king's proctor [uk] n. |
Law | başkasının arazisine müdahale etme | molestation n. |
Law | başkasının işine müdahale etme | intromission [scotland] n. |
Medical | ||
Medical | kalp atışına müdahale etme | chronotropism n. |
Football | ||
Football | topa müdahale etme | touch n. |