| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | metafor | metaphor n. | ||
|
Let us steer clear of these military metaphors and this talk of battles, crusades and waging war. Bu askeri metaforlardan ve savaşlardan, haçlı seferlerinden ve savaş yürütmekten bahsetmekten uzak duralım. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | metafor | tralatition n. | ||
| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| Linguistics | ||||
| Linguistics | karışık metafor | mixed metaphor n. | ||
|
Once again he wrote a song using mixed metaphors. Bir kez daha karışık metaforlar kullanarak bir şarkı yazdı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | metafor yapan kimse | metaphorist n. | ||
| General | metafor kullanan kimse | metaphorist n. | ||
| General | sahip olduğu kelimelerin her zamanki veya gerçek anlamlarının kullanılmayıp benzetme, metafor veya kişileştirme içeren ifade | figure of speech n. | ||
| General | saçma metafor | siddhuism [india] n. | ||
| Politics | ||||
| Politics | siyasal metafor | political metaphor n. | ||
| Literature | ||||
| Literature | genişletilmiş metafor | extended metaphor n. | ||
| Literature | metafor aracı | tenor n. | ||
| Linguistics | ||||
| Linguistics | sinestetik metafor | synesthetic metaphor n. | ||
| Linguistics | farklı duyuları bir arada yansıtan metafor | synesthetic metaphor n. | ||
