Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | need time v. | zamana ihtiyacı olmak | ||
Tom says he needs time to think about what he's going to do next. Tom bundan sonra ne yapacağını düşünmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor. More Sentences |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | an immortal person believed to come in time of need n. | hızır |
General | need time to think v. | düşünmek için zamana ihtiyacı olmak |
General | need time to recover v. | iyileşmek için zamana ihtiyacı olmak |
General | need recovery time v. | iyileşmek için zamana ihtiyacı olmak |
General | in the time of need adv. | ihtiyaç anında |
Speaking | ||
Speaking | I need some time expr. | biraz zamana ihtiyacım var |
Speaking | I need some time expr. | biraz zamana ihtiyacım var |
Speaking | all I need is time expr. | tek ihtiyacım olan şey zaman |
Speaking | I may need time expr. | zamana ihtiyacım olabilir |