Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | parçalanan | rotten adj. |
General | parçalanan | contabescent [obsolete] adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | parçalanan şey | shredder n. |
General | biyolojik olarak parçalanan | biodegradable adj. |
General | kolayca parçalanan | shivery adj. |
Technical | ||
Technical | güneşe çok yakın geçen ve hemen buharlaşıp parçalanan kuyrukluyıldızlar | sungrazing comet n. |
Technical | güneşe çok yakın geçen ve hemen buharlaşıp parçalanan kuyrukluyıldızlar | sungrazer n. |
Physiology | ||
Physiology | parçalanan hücrelerin ürünü olan salgıyı serbest bırakan (bez) | holocrine adj. |
Chemistry | ||
Chemistry | birim zaman aralığında parçalanan radyoaktif atom sayısının toplam atoma oranı | attenuation constant n. |