patlayan - Turco Inglés Diccionario
Historia

patlayan



Significados de "patlayan" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
General
patlayan exploded adj.
patlayan bursting adj.
patlayan eruptive adj.
Computer
patlayan pop-up adj.

Significados de "patlayan" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

Turco Inglés
General
patlayan şeker pop rocks n.
patlayan şeker popping candy n.
atom bombasında patlayan malzemenin genişlemesini geciktiren, ve daha şiddetli bir patlamayı mümkün kılan bir nötron reflektörü tapmer n.
içindeki suyun buharlaşması sonucu patlayan küçük cam balon candlebomb n.
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek cherry bomb n.
(yangın söndürmek için kullanılan) uçucu kimyasallar içeren ve atıldığında patlayan cam şişe grenade n.
patlayan şey popper n.
erken patlayan top mermisi premature n.
patlayan yıldız görünümü starburst n.
patlayan durumda aburst adj.
(ses, kahkaha) aniden patlayan gusty adj.
Colloquial
patlayan havai fişek banger [uk] n.
Trade/Economic
kolayca parlayan veya patlayan mallar goods easily inflammable or explosive n.
patlayan iş hacmi booming business n.
Technical
patlayan tanecikler crackling granules n.
patlayan yansıtıcı exploding reflector n.
vızıldayarak havada zıplayan ve ara ara patlayan bir çeşit havai fişek whizz-bang n.
vızıldayarak havada zıplayan ve ara ara patlayan bir çeşit havai fişek whiz-bang n.
patlayan şey boomer n.
patlayan boruda kalan hasar burst n.
yanınca şiddetle patlayan toz veya katı haldeki madde detonating powder n.
belirli bir şekilde patlayan havai fişek set piece n.
Chemistry
sıcakta patlayan renksiz kristal yapıda bir bileşik hydroxylamine n.
Astronomy
büyük meteor (patlayan) havataşı bolide n.
patlayan değişen yıldız eruptive variable star n.
süpernova sonrası patlayan yıldızdan geriye kalan artıklar stellar remnant n.
Botanic
kum havuzu ağacının patlayan tohum zarfları sandbox n.
Geography
yellowstone milli parkı'nda bulunup her 65 dakikada bir patlayan bir gayzer old faithful n.
Geology
patlayan volkanın püskürttüğü katı madde tephra [usa] n.
Military
her vuruş durumunda patlayan tapa all-ways fuze n.
atmosferde patlayan bir nükleer bombanın hemen altındaki yerdeki nokta hypocentre n.
hava ile reaksiyona girdiğinde anında patlayan thermobaric adj.
Hunting
arkasında patlayıcısı olan, içine ince bir iğne veya pim sürülerek patlayan ateşli silah needle gun n.
patlayan fişek gazı tazyiği ile çalışan yarım veya tam otomatik silah gas operated n.
vızıldayıp ardından gürültüyle patlayan kestane fişeği whizbang n.
vızıldayıp ardından gürültüyle patlayan kestane fişeği whizzbang n.
Slang
yaklaşılınca patlayan mayın proxy n.
(hap almış) patlayan beaned up adj.