pour on - Turco Inglés Diccionario
Historia

pour on



Significados de "pour on" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
pour on v. -e dökmek
pour on v. üstüne dökmek
pour on v. '-e boşatmak
pour on v. üstüne boşaltmak

Significados de "pour on" con otros términos en diccionario inglés turco: 130 resultado(s)

Inglés Turco
General
pour on the speed v. gaza basmak
pour cold water on v. tenkit etmek
pour on the speed v. hızlandırmak
pour oil on troubled waters v. ortalığı yatıştırmaya çalışmak
pour oil on troubled waters v. sükuneti sağlamak
pour oil on troubled waters v. tartışmayı yatıştırmak
pour oil on troubled waters v. heyecanı yatıştırmak
Phrasals
pour something out on to something v. bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek
pour something on (to) something v. bir şeyi bir şeyin üstüne dökmek
pour something on (to) something v. bir şeyi bir şeyin üstüne boşaltmak
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akmak
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine gelmek
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) akmak
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökülmek
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak
pour out on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine dökmek
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) akıtmak
pour out on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dökmek
pour out on (somewhere or something) v. (bir şeye/yere) akın etmek
pour out on (somewhere or something) v. (bir şeye/yere, sokaklara) dökülmek
pour out on (somewhere or something) v. dışarı akın etmek
pour out on (somewhere or something) v. dışarılara dökülmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek
pour something out on (to) someone or something v. bir şeyi bir şeye boca etmek
pour out on v. dışarı akın etmek
pour out on v. (sokaklara, dışarılara) dökülmek
pour out on v. -e akıtmak
pour out on v. -e akın etmek
pour out on v. -in üzerine akıtmak
pour out on v. -e dökülmek
Colloquial
pour it on v. hırsla/gayretle girişmek
pour it on v. hırsla/gayretle mücadele etmek
pour it on v. istekle/tutkuyla mücadele vermek
pour it on v. yoğun bir şekilde bastırmak/mücadele etmek
pour it on v. kuvvetle bastırmak/mücadele etmek
pour it on v. tüm gücüyle bastırmak/mücadele etmek
pour it on v. varını yoğunu ortaya koymak/akıtmak
pour it on v. tüm enerjisiyle ilerlemek
pour it on v. hızla ilerleme kaydetmek
pour it on v. hızlı çalışmak
pour it on v. son hızla yapmak
pour it on v. en yoğun şekilde yapmak
pour it on v. en hızlı şekilde hareket etmek
pour it on v. içindekileri dökmek
pour it on v. ayrıntılı bir şekilde ifade etmek
pour it on v. durmadan konuşmak/anlatmak
Idioms
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.) n. ahmak
pour it on thick v. abartmak
pour it on v. aşırı övmek
pour it on v. çok methetmek
pour it on thick v. fazla övmek
pour oil on troubled water v. heyecanı yatıştırmak
pour it on v. göklere çıkartmak
pour cold water on v. hevesini kırmaya çalışmak
pour oil on troubled waters v. fırtınayı dindirmek
pour it on v. göklere çıkarmak
pour cold water on something v. hevesini/cesaretini kırmak
pour oil on troubled waters v. kavga edenleri sakinleştirmek
pour oil on troubled waters v. ortalığı yatıştırmak
pour cold water on v. pişmiş aşa su katmak
pour it on thick v. pohpohlamak
pour it on v. pohpohlamak
pour cold water on v. umudunu söndürmeye çalışmak
pour cold water on v. (olumsuz bir şekilde eleştirerek) hevesini kırmak
pour oil on flames v. yangına körükle gitmek
pour it on v. yağlamak
pour fuel on the fire v. yangını körüklemek
pour fuel on the fire v. yangına körükle gitmek
pour fuel on the fire v. yangını iyice alevlendirmek
pour fuel on the fire v. kızgın birinin üstüne gitmek
pour fuel on the fire v. birinin öfkesini iyice alevlendirmek
pour fuel on the fire v. sinirli birini çileden çıkarmak
pour fuel on the fire v. zaten sinirli olan birini iyice sinirlendirmek
pour fuel on the fire v. tuz biber ekmek
pour gas/gasoline on the fire v. yangını körüklemek
pour gas/gasoline on the fire v. yangına körükle gitmek
pour gas/gasoline on the fire v. yangını iyice alevlendirmek
pour gas/gasoline on the fire v. kızgın birinin üstüne gitmek
pour gas/gasoline on the fire v. birinin öfkesini iyice alevlendirmek
pour gas/gasoline on the fire v. sinirli birini çileden çıkarmak
pour gas/gasoline on the fire v. zaten sinirli olan birini iyice sinirlendirmek
pour gas/gasoline on the fire v. tuz biber ekmek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında saygısızca konuşmak
pour salt on one's wound v. (birinin) yarasına tuz basmak
pour salt on one's wounds v. (birinin) yarasına tuz basmak
pour salt on the wound v. (birinin) yarasına tuz basmak
pour salt on the wounds v. (birinin) yarasına tuz basmak
pour water on a duck's back v. havanda su dövmek
pour water on a duck's back v. boşuna çabalamak
pour water on a duck's back v. boşuna uğraşmak
pour water on a duck's back v. zamanını boşa harcamak
pour water on a duck's back v. olmayacak bir şey için vaktini harcamak/çabalamak
pour water on a duck's back v. akıntıya kürek çekmek
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. en kolay işi bile becerememek
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel v. beceriksiz olmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
pour on coal [old-fashioned] v. hızlanmak
pour on coal [old-fashioned] v. hızını artırmak
pour on coal [old-fashioned] v. enerjiyi yükseltmek
pour on coal [old-fashioned] v. gayreti artırmak
pour salt on the wounds v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt on one's wounds v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt on the wound v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt on one's wound v. yaraya/yarasına tuz basmak
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.) expr. aptal
Automotive
pour on the coal v. çabuk hızlanmak
Medical
pour-on emulsion n. dökme emülsiyonu
pour-on container n. dökme şişesi
pour-on n. dökme sıvısı
pour-on solution n. dökme çözeltisi
pour-on suspension n. dökme süspansiyonu
pour-on use n. dökerek uygulama
British Slang
pour it on v. abartmak