Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | prime time n. | başlangıç zamanı |
General | prime time n. | televizyonun en çok izlendiği saatler |
Television | ||
Television | prime time n. | televizyonun en çok izlendiği saatlerde gösterilen program |
Television | prime time n. | en yoğun zaman |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | prime minister at the time/during that time n. | zamanın başbakanı |
General | prime-time adj. | tele |
Idioms | ||
Idioms | not ready for prime time adj. | henüz tam olarak hazır değil |
Idioms | not ready for prime time adj. | henüz sahnelere/sahalara çıkmaya hazır değil |
Idioms | not ready for prime time adj. | henüz seyirci önüne çıkmaya hazır değil |
Idioms | not ready for prime time adj. | henüz piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır değil |
Idioms | ready for prime time adj. | tamamen hazır |
Idioms | ready for prime time adj. | sahnelere/sahalara çıkmaya hazır |
Idioms | ready for prime time adj. | seyirci önüne çıkmaya hazır |
Idioms | ready for prime time adj. | piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır |
Media | ||
Media | prime-time newscaster n. | ana haber bülteni spikeri/sunucusu |
Telecom | ||
Telecom | prime time access rule n. | yayının en çok izlendiği zaman aralığı erişim kuralı |
Biology | ||
Biology | biological prime time n. | biyolojik olarak en verimli olunan zaman |