prizma - Turco Inglés Diccionario
Historia

prizma



Significados de "prizma" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
General
prizma prisma n.
prizma prism n.
Technical
prizma prism n.
Optics
prizma polariser [us] n.
prizma polarizer [us] n.
Math
prizma prism n.
Star Wars
prizma the prism n.

Significados de "prizma" con otros términos en diccionario inglés turco: 70 resultado(s)

Turco Inglés
General
neredeyse kare prizma şeklindeki önemli parça block n.
prizma şeklinde dekoratif cam prism n.
prizma camı prism glass n.
prizma barındıran prismatic adj.
prizma simetrisinde olan prismatic adj.
Technical
altı köşeli prizma hexagonal prism n.
cam prizma glass prism n.
düzgün prizma regular prism n.
dikdörtgen-sel prizma rectangular prism n.
doğru gören prizma direct-vision prism n.
ikili prizma biprism n.
ikili prizma bi-prism n.
ışık bölücü prizma beam splitter prism n.
kare prizma tetragonal prism n.
küp silindir ve kare tarifli prizma şeklindeki deney numuneleri test specimens in the form of cube rectangular cylinders and rectangular prisms n.
mıknatıslı prizma magnetic prism n.
nikel kadmiyumlu prizma biçimli tekrar doldurulabilen tekli pil nickel-cadmium prismatic rechargeable single cell n.
optik cihazlarda ters yüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma erecting prism n.
prizma taşıyıcı prism retainer n.
prizma açısı prism angle n.
prizma eğikliği prism slope n.
prizma mukavemeti prism strength n.
prizma bağlantı attachment prism n.
saptırıcı prizma diverting prism n.
tersyüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma erecting prism n.
ters yüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma erecting prism n.
ucaylayıcı prizma polarizing prism n.
yalın kare prizma yapı simple tetragonal structure n.
yoğunlaştırıcı prizma condenser prism n.
doğrudan görüşlü tayfölçerlerde kullanılan kompozit prizma amici prism n.
(dokuma tezgahında iğneler ve kartları taşıyan) kare prizma cylinder n.
dikdörtgen prizma cuboid n.
prizma biçiminde prismatical adj.
Woodworking
tabakalı ağaç prizma laminated wood prism n.
Mining
şeffaf prizma kristalleri halindeki sulu bir fosfat hopeite n.
prizma niteliğinde clinorhombic adj.
Optics
akromatik prizma achromatic prism n.
iki saydam prizma bulunduran prizma achromatic prism n.
ışığı polarize etmeye ya da polarize edilmiş ışığı incelemeye yarayan, kalsitten yapılmış dikdörtgen prizma nicol prism n.
ışığı polarize etmeye ya da polarize edilmiş ışığı incelemeye yarayan, kalsitten yapılmış dikdörtgen prizma nicol's prism n.
prizma diyoptri prism diopter n.
prizma etkisi prismatic effect n.
prizma çubuğu prism bar n.
optik bir cihaza ait lens, prizma veya ayna optic n.
optik prizma optical prism n.
prizma spektrumu prism spectrum n.
polarize ışınla dairesel polarize ışın arasında dönüştürme yapan bir çeşit optik prizma fresnel's rhomb n.
Math
altıgen prizma hexagonal prism n.
dik prizma right prism n.
dörtgen prizma quadrangular prism n.
dikdörtgen prizma rectangular parallelepiped n.
eğik prizma oblique prism n.
üçgen prizma triangular prism n.
yatık prizma oblique prism n.
Geometry
üçgen prizma şeklinde olma triangularity n.
eğik prizma oblique rectangular n.
kare prizma square prism n.
üçgen prizma şeklinde triangular adj.
dikdörtgen prizma ile ilgili cuboidal adj.
dikdörtgen prizma şekilli cuboidal adj.
Physics
dairesel prizma circular prism n.
optik deneylerinde kullanılan ve masa, ayarlanabilir ışık kaynağı, lens, prizma gibi unsurlardan oluşan bir ekipman optical bench n.
beş yüzlü prizma pentaprism n.
prizma teleskopu prism telescope n.
Chemistry
başlıklı üçgen prizma capped trigonal prism n.
dikey eksenine paralel yüzleri olan prizma orthoprism n.
Astronomy
kuvars prizma quartz prism n.
Environment
prizma reaktörü prism reactor n.
Geology
bazalt gibi lavlarda yaygın olup kayacın az çok düzenli, dikey prizma veya sütunlara bölünmesiyle karakterize bir jeolojik yapı columnar structure n.
Photography
beşli prizma penta prism n.