prizmatik - Turco Inglés Diccionario
Historia

prizmatik



Significados de "prizmatik" en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)

Turco Inglés
General
prizmatik prismatic adj.
prizmatik prismy adj.
Technical
prizmatik prismatic adj.
prizmatik prismatical adj.
Physics
prizmatik prismatical adj.

Significados de "prizmatik" con otros términos en diccionario inglés turco: 32 resultado(s)

Turco Inglés
General
prizmatik renkleri gösteren bir alet iriscope n.
Technical
gazları kısmen tekrar birleşen nikel kadmiyum prizmatik ikincil tekli hücre cadmium prismatic secondary single cell with partial gas recombination n.
prizmatik kolonlu matkap tezgahı box type drilling machine n.
prizmatik yapı prismatic structure n.
prizmatik katsayı prismatic coefficient n.
prizmatik çubukların torsiyonu torsion of prismatic bars n.
prizmatik renkler prismatic colors n.
prizmatik çubuk prismatical bar n.
prizmatik deney numunesi prismatic test specimen n.
prizmatik iş parçası prismatic workpiece n.
prizmatik cam prismatic glass n.
sızdırmaz nikel-kadminyum küçük prizmatik tekrar doldurulabilir tek hücre sealed nickel-cadmium small prismatic rechargeable single cell n.
prizmatik olarak prismatically adv.
Automotive
prizmatik batarya prismatic cell n.
Marine
bağımsız prizmatik tank independent prismatic tank n.
Mining
berilyum, kalsiyum, flor, oksijen ve fosfor içeren monoklinik prizmatik bir mineral herderite n.
siyah prizmatik kristallerde oluşan bir demir ve kireç silikatı yenite n.
siyah prizmatik kristallerde oluşan bir demir ve kireç silikatı ilvaite n.
bazen prizmatik mavi ışıltılı olan çok yüksek dereceli saf beyaz bir elmas river n.
Medical
prizmatik iğneler prismatic needles n.
Optics
ışığın prizmatik renklere bölünmesi decomposition of light n.
prizmatik spektrum prismatic spectrum n.
Math
prizmatik yüzey prismatic surface n.
Physics
prizmatik değerli taş üzerinden yapılan renk oyunu fire n.
dairesel prizmatik circular prismatic adj.
Chemistry
prizmatik boraks prismatic borax n.
Biology
prizmatik epitel hücre cuboidal cell n.
prizmatik epitel hücre cuboidal epithelial cell n.
uzun, dar ve silindirik veya prizmatik (epitel hücresi) columnar adj.
Marine Biology
konik veya prizmatik tüpleri olan, mercana benzeyen paleozoik dönemden kalma türler içeren bir yosun hayvanları takımı trepostomata n.
Botanic
her iki ucu bir noktaya doğru sivrilen ince silindirik veya prizmatik bir hücre wood cell n.
Military
prizmatik pusula prismatic compass n.