rocket into (something or some place) - Turco Inglés Diccionario
Historia

rocket into (something or some place)



Significados de "rocket into (something or some place)" en diccionario turco inglés : 26 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine füze gibi dalmak
rocket into (something or some place) v. füze gibi (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine roket gibi dalmak
rocket into (something or some place) v. roket gibi (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine dalmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine girmek
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine füze gibi göndermek
rocket into (something or some place) v. füze gibi (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine roket gibi göndermek
rocket into (something or some place) v. roket gibi (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) yükselmek
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) gelmek
rocket into (something or some place) v. (bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlamak
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) yükseltmek
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) getirmek
rocket into (something or some place) v. (bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek