söz olmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

söz olmak



Significados de "söz olmak" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
söz olmak be the subject of gossip v.

Significados de "söz olmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

Turco Inglés
General
söz konusu olmak be on the carpet v.
son söz birinin olmak (bir tartışmanın/ağız kavgasının sonunda) have the last word v.
söz konusu olmak be discussed v.
nihai karar/son söz birinin olmak (bir konuda) have the last word in v.
söz sahibi olmak have a voice v.
mecliste söz söyleme hakkı olmak have the floor v.
alanında söz sahibi olmak have a say in a field v.
kararda yakından söz sahibi olmak be closely involved with decisions v.
alanında söz sahibi olmak be an expert on one's field v.
söz hakkı olmak have the right to speak v.
söz sahibi olmak have the right to comment on something v.
-de söz sahibi olmak have a voice in v.
-de söz sahibi olmak have some say in v.
söz konusu olmak be a matter of v.
söz ve müziği kendisine ait olmak be written and composed by himself v.
söz konusu olmak come into question v.
söz konusu olmak stir v.
Phrasals
(bir işin) yapılıp yapılmadığından emin olmak için söz konusu kişiyle irtibat halinde olmak follow up on (something) v.
Colloquial
söz sahibi olmak be able to speak knowledgeably or authoritatively about something v.
Idioms
söz sahibi olmak have a say (in something) v.
söz sahibi olmak (one's) writ runs v.
ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call on something v.
piyasada söz sahibi olmak have a corner on the market v.
söz sahibi olmak have a say in v.
piyasada söz sahibi olmak corner the market v.
pazarda söz sahibi olmak have a corner on the market v.
söz konusu olmak be at stake v.
son söz (birinde/onda) olmak have the final say v.
son söz (birinde/onda) olmak have the last say v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak have a voice in something v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak have a say in something v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak get a say (in something) v.
(bir şeyde) söz hakkı olmak get a say (in something) v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak get a voice (in something) v.
(bir şeyde) söz hakkı olmak get a voice (in something) v.
söz dinlemez olmak have a hard head v.
söz dinlemez olmak have a thick skull v.
bir şey piyasasında söz sahibi olmak corner the market on something v.
bir şey piyasasında söz sahibi olmak corner the something market v.
söz konusu olmak be on the table v.
ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call v.
(biri/bir şey hakkında/üzerine) ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call (on somebody/something) v.
söz hakkına sahip olmak have agency over v.
Law
söz konusu olmak be in question v.