Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Español - Inglés
Historia
sınırda
Significados de
"sınırda"
en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Idioms
1
Idioms
sınırda
on the edge
expr.
2
Idioms
sınırda
on the borderline
expr.
Medical
3
Medical
sınırda
borderline
adj.
4
Medical
sınırda
liminal
adj.
Significados de
"sınırda"
con otros términos en diccionario inglés turco: 39 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sınırda olan
frontier
n.
2
General
sınırda oturan kimse
borderer
n.
3
General
sınırda oturan kimse
frontiersman
n.
4
General
sınırda oturan kimse
frontierswoman
n.
5
General
belli bir sınırda tutmak
keep within bounds
v.
6
General
sınırda olmak
verge
v.
7
General
denetim amacıyla sınırda yürümek
perambulate
v.
8
General
sınırda olan
attiguous [obsolete]
adj.
9
General
sınırda olan
bubble
adj.
10
General
sınırda bulunan
limitrophe
adj.
11
General
iki kategori arasındaki sınırda bulunan
on the line
adj.
12
General
belirli sınırda gelişen
ingrowing
adj.
13
General
iki kategori arasındaki sınırda
on the line
adv.
Idioms
14
Idioms
sınırda dolaşmak
walk the line
v.
15
Idioms
(bir şeyi) belli bir sınırda tutmak
keep (something) within bounds
v.
16
Idioms
uçta/sınırda
on the fringe
expr.
Trade/Economic
17
Trade/Economic
sınırda alım
buying on margin
n.
18
Trade/Economic
sınırda teslim
delivered at frontier
adj.
19
Trade/Economic
sınırda teslim
free at frontier
adj.
Politics
20
Politics
sınırda pasaport yerine kullanılan geçiş kartı
laisser passer
n.
21
Politics
sınırda pasaport yerine kullanılan geçiş kartı
laissez-passer
n.
22
Politics
sınırda kabul
admission at the border
n.
Automotive
23
Automotive
sınırda teslim
delivered at frontier
adj.
Psychology
24
Psychology
sınırda kişilik bozukluğu
borderline personality disorder
n.
25
Psychology
sınırda psikopat
mattoid
n.
26
Psychology
sınırda kişilik bozukluğu
bpd (borderline personality disorder)
abrev.
Math
27
Math
alt sınırda
lower
adj.
Environment
28
Environment
sınırda karbon düzenlemesi
carbon border adjustment
n.
29
Environment
sınırda karbon düzenlemesi mekanizması
carbon border adjustment mechanism
n.
30
Environment
sınırda karbon düzenleme mekanizması
carbon border adjustment mechanism
n.
31
Environment
sınırda karbon vergisi
carbon border tax
n.
Geography
32
Geography
carson city'nin batısında, nevada ve california arasındaki sınırda bulunan, popüler tatil yeri olan göl
lake tahoe
n.
33
Geography
arjantin ve şili arasındaki sınırda bulunan bir dağ
tupungato
n.
34
Geography
afrika'da kongo ve uganda arasındaki sınırda uzanan bir nehir
uele
n.
35
Geography
kongo ile demokratik kongo cumhuriyeti arasındaki sınırda yer alan zaire nehri'nin genişlemesi ile oluşan gölcük
malebo pool
n.
36
Geography
kongo ile demokratik kongo cumhuriyeti arasındaki sınırda yer alan zaire nehri'nin genişlemesi ile oluşan gölcük
stanley pool
n.
37
Geography
surinam ve fransız ginesi arasındaki sınırda ilerleyip atlantik'e dökülen bir nehir
maroni
n.
38
Geography
surinam ve fransız ginesi arasındaki sınırda ilerleyip atlantik'e dökülen bir nehir
marowijne [dutch]
n.
Music
39
Music
(enstrüman ve vücut arasındaki doğal fiziksel sınırda yazılan) müzik bestesi
idiomatic
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sınırda
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy