Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | sarsarak | joltingly adv. |
General | sarsarak | jerkily adv. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yıkmak (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subvert v. | ||
We do not want to subvert the constitutional framework of Europe. Avrupa'nın anayasal çerçevesini yıkmak istemiyoruz. More Sentences |
||||
General | yıkma (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subversion n. | ||
General | çökertme (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subversion n. | ||
General | çökertmek (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subvert v. | ||
General | sarsarak çekmek | hoick [dialect] v. | ||
General | sarsarak çıkarmak | hoick [dialect] v. | ||
General | sarsarak sökmek | hoick [dialect] v. | ||
General | sarsarak hareket ettirmek | hitch v. | ||
General | sarsarak zarar vermek | disturb v. | ||
General | çökerten (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subversive adj. | ||
General | yıkan (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) | subversive adj. | ||
General | inançları kökünden sarsarak | earthshakingly adv. |