sawdust - Turco Inglés Diccionario
Historia

sawdust

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "sawdust" en diccionario turco inglés : 15 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
sawdust n. talaş
General
sawdust n. bıçkı tozu
sawdust n. dayanıksız malzeme
sawdust n. dandik içerik
sawdust n. eften püften şey
sawdust n. beş para etmez şey
Technical
sawdust n. bıçkı tozu
sawdust n. bıçkı talaşı
sawdust n. hızar tozu
sawdust n. hızar talaşı
sawdust n. testere tozu
sawdust n. testere talaşı
sawdust n. üğüntü
Woodworking
sawdust n. bıçkı tozu
Veterinary
sawdust n. karaciğerde açık renkli bölgeler oluşturan bir büyükbaş hastalığı

Significados de "sawdust" con otros términos en diccionario inglés turco: 41 resultado(s)

Inglés Turco
General
sawdust diet n. talaş diyeti
sawdust doll n. talaş dolgulu oyuncak bebek
sawdust saloon n. talaş zeminli mekan
saw sawdust v. yanlış bir kararı veya başarısızlığı düşünüp durmak
saw sawdust v. kafaya takmak
Colloquial
spit and sawdust [uk] adj. salaş
spit and sawdust [uk] adj. eski püskü
spit and sawdust [uk] adj. köhne
Idioms
the sawdust circuit [dated] n. yolculuk yapan evanjelist vaizin izlediği güzergah ya da yol
the sawdust circuit [dated] n. vaiz yolculuğu
(someone) could sell sawdust to a lumber mill n. körler mahallesinde ayna (bile) satabilecek kimse
(someone) could sell sawdust to a lumber mill n. müslüman mahallesinde salyangoz (bile) satabilen kimse
spit-and-sawdust n. döküntü
spit-and-sawdust pub n. döküntü
the sawdust trail [dated] [us] n. günahlarından arınma yolu
the sawdust trail [dated] [us] n. ıslah olma yolu
the sawdust trail [dated] [us] n. evanjelist bir vaizin çıktığı/tuttuğu yol
the sawdust trail [dated] [us] n. evanjelist bir vaizin yolculuğunda takip ettiği rota
hit the sawdust trail [dated] [us] v. bir vaizin uyanış toplantısında hristiyanlığı kabul etmek/hristiyanlığa dönmek
hit the sawdust trail [dated] [us] v. vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
hit the sawdust trail [us] v. bir vaizin uyanış toplantısında günahlarını affettirmek, ıslah olmak veya ruhunu rahatlatmak için hristiyanlığa dönmek/hristiyanlığı kabul etmek
hit the sawdust trail [dated] [us] v. vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
spit-and-sawdust pub adj. salaş
spit-and-sawdust adj. salaş
spit-and-sawdust expr. eski püskü
spit-and-sawdust pub expr. eski püskü
spit-and-sawdust expr. kir pas içinde
spit-and-sawdust pub expr. kir pas içinde
(someone) could sell sawdust to a lumber mill expr. anasını boyayıp babasına satar
Speaking
don't saw sawdust expr. dert etme
don't saw sawdust expr. kafana takma
Technical
sawdust drying n. bıçkı talaşında kurutma
sawdust drying n. testere tozu kurutması
sawdust concrete n. talaş betonu
Veterinary
sawdust liver n. karaciğerde açık renkli bölgeler oluşturan bir büyükbaş hastalığı
Biology
sawdust mushroom n. odun talaşı yığınlarında görülen yenebilir bir mantar
sawdust mushroom n. siyah şapkası bulunan uzun saplı yenilebilir bir mantar
Slang
(someone) could sell sawdust to a lumber mill expr. körler mahallesinde ayna satmak
(someone) could sell sawdust to a lumber mill expr. bir şeyi ona hiç ihtiyacı olmayacak insanlara yutturmak
(someone) could sell sawdust to a lumber mill expr. sucuya su satmak
(someone) could sell sawdust to a lumber mill expr. tereciye tere satmak