Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | schoolmaster n. | öğretmen |
General | schoolmaster n. | erkek öğretmen |
General | schoolmaster n. | okul müdürü |
General | schoolmaster n. | kılavuzluk eden kimse |
General | schoolmaster n. | ilham verici kimse |
General | schoolmaster n. | eski öğretmenler gibi bilgiç ve despot kimse |
General | schoolmaster v. | okul müdürü tarzında eğitmek |
General | schoolmaster v. | okul müdürü gibi talimat vermek: okul müdürlüğü yapmak |
General | schoolmaster v. | sürekli denetleyip hata bularak uygun davranmaya zorlamak |
General | schoolmaster v. | okul müdürlüğü yapmak |
Marine Biology | ||
Marine Biology | schoolmaster n. | sıcak karayip ve atlantik sularında yaşayan yenebilir bir balık |
Marine Biology | schoolmaster n. | sürü lideri |
Marine Biology | schoolmaster n. | balık sürülerinin lider olan üyesi |
Marine Biology | schoolmaster n. | balina sürülerinin lider olan üyesi |
Education | ||
Education | schoolmaster n. | okul müdürü |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | the schoolmaster is abroad expr. | eğitim herkes tarafından ulaşabilir bir hale geldi |
Idioms | the schoolmaster is abroad expr. | eğitim farklı sosyal çevrelerden ve konumlardan insanlar arasında yaygın hale geldi |
Education | ||
Education | schoolmaster [obsolete] n. | özel öğretmen |