seyahat eden - Turco Inglés Diccionario
Historia

seyahat eden



Significados de "seyahat eden" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
seyahat eden traveller n.
seyahat eden traveler n.

Significados de "seyahat eden" con otros términos en diccionario inglés turco: 84 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
seyahat eden kimse traveler n.
seyahat eden kimse traveller n.
General
yatla seyahat eden yachter n.
ab seyahat yönetmeliği uyarınca paket tatil organize eden herkes organiser n.
iş veya zorunluluk dışında bir sebeple seyahat eden kimse leisure traveller n.
ingiliz adalarında seyahat eden irlandalılar kullandığı özel bir lisan shelta n.
ücret ödemeden bedavaya seyahat eden kimse fare dodger n.
köpek kızağıyla seyahat eden kimse musher n.
otobüste ayakta seyahat eden kimse standee n.
ab seyahat yönetmeliği uyarınca paket tatil organize eden herkes organizer n.
seyahat eden kimse trekker n.
köpek kızağında seyahat eden kimse musher n.
beraber seyahat eden grup cafilla [arabic] n.
beraber seyahat eden grup cafila n.
sal ile seyahat eden kimse rafter n.
sal ile seyahat eden kimse raftman n.
sal ile seyahat eden kimse raftsman n.
kano ile seyahat eden kişi canoer n.
kano ile seyahat eden canoeman n.
uçakla seyahat eden kimse air traveler n.
uçakla seyahat eden kimse air traveller n.
karavanla seyahat eden kişi caravanner n.
karavanla seyahat eden kişi caravaner n.
günes tutulmalarını seven ve gözlemlemek için seyahat eden kişi umbraphile n.
at arabasında seyahat eden yolcunun sürücüyle iletişim kurmasını sağlayan ip checkstring n.
keyif için seyahat eden kimse tourer n.
karavanla seyahat eden kimse trailerist n.
geçim kaynağı arayarak seyahat eden evsiz kimse transient n.
biriyle bir yere seyahat eden kimse traveling companion n.
yürüyerek seyahat eden kimse bagman [australia] n.
beraber seyahat eden grup kafila n.
beraber seyahat eden grup kafilah n.
seyahat eden zenginlerin oluşturduğu uluslararası sosyete jet-setting n.
seyahat eden kimse viator n.
sürekli hareket, seyahat eden bir kişinin hareketi wheeling n.
sık sık seyahat eden kimse world traveler n.
yürüyerek seyahat eden kimse hiker n.
yürüyerek seyahat eden kimse hoofer n.
gelgit düzlüklerinde seyahat eden tekne veya mavna mudscow n.
seyrek nüfuslu bir ormanlık alanda seyahat eden veya yaşayan kimse bushwhacker [us/canada/australia] n.
yürüyerek seyahat eden gezgin ganger [scotland] n.
seyahat eden sanatçılar için çalışan ve ekipman bakımı yapan kimse roadie n.
seyahat eden sanatçılar için çalışan ve ekipman bakımı yapan kimse road manager n.
seyahat eden gazeteci muhabir roving reporter n.
bisiklet ile seyahat eden kimse cycler n.
gece seyahat eden kimse fly-by-night n.
iş için sürekli seyahat eden kimse fly-by-night n.
uçakla seyahat eden kimse flyer n.
yeni şubeler kurmak amacıyla çeşitli yerlere seyahat eden kimse organizer n.
yeni şubeler kurmak amacıyla çeşitli yerlere seyahat eden kimse organiser n.
birlikte seyahat eden insan grubu outfit n.
sürekli otobüsle seyahat eden serial bus traveler n.
kışları sıcak yerlere seyahat eden kimse sunseeker n.
taksi ile seyahat eden taxied adj.
deniz yoluyla seyahat eden seafaring adj.
gece vakti yurtdışına seyahat eden nightfaring adj.
gece vakti yurtdışına seyahat eden night-faring adj.
bir yerden bir yere seyahat eden mobile adj.
çok seyahat eden locomotive adj.
sık sık seyahat eden locomotive adj.
kıyıdan kıyıya seyahat eden coast-to-coast adj.
Idioms
dağınık teknede seyahat eden kimse rag bagger n.
düzensiz teknede seyahat eden kimse rag bagger n.
Trade/Economic
denizyolu ile seyahat eden seafarer n.
Law
(barış zamanında) devletin açık denizde seyahat eden gemileri üzerinde sahip olduğu münhasır yargı yetkisi freedom of the seas n.
Tourism
omzunda sırt çantasıyla seyahat eden kimse backpacker n.
birlikte seyahat eden ailelere teklif edilen özel tarife family fare n.
bir gezide birlikte seyahat eden ve giderlerini ortak havuzdan karşılayan ziyaretçilerin oluşturduğu grup travel party n.
parasız seyahat eden kimse deadhead n.
seyahat boyunca yolcu grubuna eşlik eden eskort courier n.
Transportation
otoyolda seyahat eden kimse turnpiker n.
ayakta seyahat eden strap-hanging adj.
Aeronautic
uçakla sık sık seyahat eden kişilere (havayolu şirketi tarafından) sunulan ödül/puan/mil biriktirme/avantaj programı frequent-flyer program n.
Marine
gemi ile seyahat eden kişi seafarer n.
Social Sciences
taşrada seyahat eden kimse saan [australia] n.
taşrada seyahat eden kimse bushman [australia] n.
Religious
seyahat eden din adamlarının piskopos tarafından görevlendirildiklerini gösteren belge canonical letters n.
Military
birinci dereceden akrabalarının ölmesi nedeniyle seyahat eden abd ordusu veya savunma bakanlığı çalışanı blue bark n.
Sport
uluslararası maçlara çıkan takımın üyesi olarak yurtdışına seyahat eden kimse tourist n.
Archaic
hızlı seyahat eden kimse poster n.
Slang
lojistik nedenlerle seyahat eden taşıma şirketi personeli deadhead n.
doğu asya'ya fuhuş için seyahat eden erkek john n.
iş için yoğun seyahat eden kimse road warrior n.
birlikte seyahat eden halk bandı telsizi donanımlı araç grubu convoy n.