son bir şey - Turco Inglés Diccionario
Historia

son bir şey



Significados de "son bir şey" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
Speaking
son bir şey one final thing expr.
son bir şey one more thing expr.

Significados de "son bir şey" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

Turco Inglés
General
(biri veya bir şey hakkında) son karar epitaph n.
(bir şey) olma anlamı veren son ek -tude suf.
bir şey olan kimse anlamına gelen son ek -er suf.
(bir şey) için güvenli anlamı veren bir son ek worthy suf.
yazılı şey anlamını veren bir son ek -graph suf.
(belirli bir şeye) ait olan şey anlamına gelen son ek -ia suf.
(belirli bir şeyden) türeyen şey anlamına gelen son ek -ia suf.
(belirli bir şey ile) ilişkili şey anlamına gelen son ek -ia suf.
bir şey ile bağlantılı faaliyet anlamına gelen son ek -ing suf.
bir şey ile bağlantılı süreç anlamına gelen son ek -ing suf.
belirli bir konsept ile ilgili şey anlamına gelen son ek -ing suf.
belirli bir kavram ile ilgili şey anlamına gelen son ek -ing suf.
(bir şey) belası anlamı veren son ek -itis suf.
bir nitelik veya durum gösteren şey anlamını veren bir son ek -ship suf.
bir nitelik veya durum belirten şey anlamını veren bir son ek -ship suf.
(belirtilen) şey, özellik, durum veya eylem ile nitelenen anlamını veren bir son ek -some suf.
Phrasals
(bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak stay up on (something v.
Colloquial
son derece feci veya yıkıcı bir şey big one n.
bir şeyi bırakmadan önce son kez yapılan şey final hurrah n.
(bir şeye) son noktayı koyacak (bir şey) a (something) to end all (somethings) n.
bir şeye son noktayı koyacak bir şey the something to end all somethings n.
söyleyecek son bir şey one last word n.
son derece (bir şey) olmak be as (something) as they come v.
son derece (bir şey) olmak be more than (something) v.
(bir şey) en son ne zaman oldu hatırlamıyorum I can't remember the last time (something happened) expr.
Idioms
son bir çözüm olarak uygulanan şey a counsel of despair n.
(bir şey/bir şeyi yapmak) için son fırsat last chance (for/at/to do something) n.
(bir şey/bir şeyi yapmak) için son şans last chance (for/at/to do something) n.
bir gruptan/türden/ırktan hayatta/geriye kalan son kişi/şey the last of the mohicans n.
son bir gayretle (inleyerek) bir şey söylemek groan something out v.
(bir şey) son vermek draw the curtain over (something) v.
(son günlerini) bir şey yaparak ya da bir yerde geçirmek live out (the rest of) (one's) days v.
(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak want (something) like (one wants) a hole in the head v.
(bir şey) hakkında tartışmaya/düşünmeye son vermek put (something) to bed v.
birine (biri/bir şey hakkında/konusunda) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak bring someone up-to-date (on someone or something) v.
(son günlerini) bir şey yaparak ya da bir yerde geçirmek live out (the rest of) (one's) life v.
(bir şey sayesinde) son anda yırtmış saved by the bell adj.
(bir şey) bardağı taşıran son damla (something) is the last straw expr.
(bir şey) bardağı taşıran son damla (something) is the straw that broke the camel's back expr.
Speaking
neden son günde böyle bir şey olmak zorunda ki? why did this have to happen on the last day? expr.
son bir şey daha one last thing expr.
Psychology
bir şey için anormal arzusu olan anlamı veren son ek -holic suf.