stick with (someone) - Turco Inglés Diccionario

stick with (someone)

Significados de "stick with (someone)" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
stick with (someone) v. (birinin) aklında kalmak
stick with (someone) v. (birinin) hafızasında yer etmek

Significados de "stick with (someone)" con otros términos en diccionario inglés turco: 48 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
stick with (someone or something) v. (birine/bir şeye) sadık kalmak
We have only just begun it and we must stick with it.
Daha yeni başladık ve buna sadık kalmalıyız.

More Sentences
stick with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında kalmak
stick (one) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin) üstüne atmak
stick (one) with (someone or something) v. (birini istemediği biriyle/bir şeyle) baş başa bırakmak
stick (one) with (someone or something) v. birini/bir şeyi birinin başına sarmak
stick with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak
stick with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
stick with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak
stick (one) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin) sırtına yüklemek
stick with (someone or something) v. kendini (birine/bir şeye) adamak
stick (one) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine) yüklemek
stick (one) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin) üstüne yıkmak
stick with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) desteklemek
stick with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) devam etmek
stick someone with something v. birini istemediği bir şeyle baş başa bırakmak
stick someone with someone or something v. birini/bir şeyi birinin sırtına yüklemek
stick someone with something v. bir şeyi birine yüklemek
stick someone with something v. bir şeyi birinin üstüne yıkmak
stick someone with something v. bir şeyi birinin başına sarmak
stick someone with someone or something v. birini birine/bir şeye esir etmek
stick someone with someone or something v. birini istemediği biriyle/bir şeyle başbaşa bırakmak
stick someone with someone or something v. birini/bir şeyi birinin üstüne yıkmak
stick someone with someone or something v. birini/bir şeyi birinin başına sarmak
stick someone with someone or something v. birini/bir şeyi birine yüklemek
stick someone with something v. bir şeyi birinin üstüne atmak
stick someone with something v. bir şeyi birinin sırtına yüklemek
stick someone with someone or something v. birini/bir şeyi birinin üstüne atmak
Idioms
a stick with which to beat someone [brit] n. söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat someone or something with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick with which to beat someone [brit] n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick with which to beat someone [brit] n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. bahanesi/sebebi olma
stick to beat (someone or something) with n. bahane ederek azarlama/paylama
stick to beat (someone or something) with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick with which to beat someone [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat someone with [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick with which to beat someone [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick with which to beat someone [uk] n. bahanesi/sebebi olma
a stick to beat someone or something with n. aba altından sopa gösterme
a stick to beat someone with [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat someone with [uk] n. bahanesi/sebebi olma
stick someone with the bill v. faturayı başkasına ödetmeye çalışmak